KOP ne iş yapar, diye çoğu yerde duymuşumdur. Geçen hafta Konya’da KOP tarafından desteklenen, proje ortakları TUBİTAK-MAM, ODTÜ-GÜNAM ve Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi olan ve Güneş enerjisi alanındaki son gelişmeleri değerlendiren bir çalıştay yapıldı. Genç, dinamik, olumlu düşünen, beyefendi KOP başkanı İhsan Bostancı ülkesine ve sorumlu olduğu bölgesine bir şeyler kazandırmak üzere ekibiyle birlikte büyük çaba sarfediyor.

İhsan Başkan konuşmasına “KOP, bölgelerin sahip oldukları potansiyel ve iç dinamiklerden en üst seviyede faydalanabilmek ve sosyo-ekonomik farkların azaltılmasını sağlamak için; bölgeler düzeyinde farklı nitelikte politikalar geliştirmek yeni bölgesel kalkınma anlayışının temel yaklaşımını oluşturmaktadır. Bu kapsamda bölgemizin gelişimine yönelik politikalar oluşturulmak ve bu politikaların gerektirdiği planlama, uygulama, izleme ve değerlendirme faaliyetlerini yerine getirmek üzere görev alan Başkanlığımız farklı sektörlerde farklı projeler planlanmakta, uygulanmakta ve desteklenmektedir” diyerek başlıyor.

Konu enerji olunca bölgemizin tüm enerji potansiyeli, özellikle de güneş enerjisi potansiyeli ortaya seriliyor. Dünya ölçeğinde enerji; kalkınmanın ve büyümenin lokomotifi konumundadır. Enerji arzının çeşitliliği, güvenliği ve enerji kaynaklarına makul sayılacak fiyatlarla erişim her ülke için artık stratejik bir zorunluluk olmuş, enerji artık sadece bir ihtiyaç değil; uluslararası barış, ulusal güvenlik ve toplumsal refah bağlamında değerlendirilmesi gereken bir olgudur diye bağlıyor.

Bu sebeple ülkemizde yeterli miktarda ve düşük maliyetle yerli ve milli imkanlarla elektrik enerjimizi üretemeye yönelik çalışmalara hız verilmiş; 2000’li yılların başında 38000 MW’larda olan kurulu elektrik gücümüz Ağustos 2017 sonu itibariyle 80500 MW’a ulaşarak ikiye katlamış. Ülkemizin bu alandaki 2023 hedefi ise 125 bin megavat olarak belirlenmiş durumda.

Türkiye enerjide büyük ölçüde dışa bağımlı bir ülkedir. Türk ekonomisinin en ciddi sıkıntısı olan cari açığın önemli bir bölümünü (50 milyar USD) tek başına enerji ithalatımız oluşturmaktadır. Bunun yanında, son 14 yıldır dünya ortalamasının üzerinde bir büyümeye sahiptir. Bu durum, enerji talebimizin yılda ortalama yüzde 7 artış göstermesine yol açmıştır. OECD, üye ülkeler arasında geçtiğimiz 10 yılda enerji talep artışının en hızlı gerçekleştiği ülkeyi Türkiye’dir diyor. Bu yüzden 2023 yılı hedefinde enerji güvenliğimizi sağlamak ve üretimi çeşitlendirmek gerekiyor.

Dünya Güneşten aldığı toplam enerji yılda 1.5 katrilyon MW/saattir. Bu miktar insanların 1 yılda tükettiği enerjinin 28 bin katı kadardır. Başka bir deyişle yeryüzüne her 90 dakikada ulaşan güneş ışığı, tüm dünyanın bir yıllık enerji ihtiyacını karşılayacak miktardadır. Uluslararası Enerji Ajansı, 2050 de küresel enerji üretiminin % 11 inin güneşten alınacağını öngörmekte, 2030 yılına kadar yenilenebilir kaynakların yıllık % 7.6 ile en hızlı büyümeye sahip olacağını belirtiyor.

Türkiye, yenilenebilir enerji açısından önemli ve ayrıcalıklı bir konuma sahip ve KOP Bölgesi Güneş Enerjisi potansiyeli açısından Türkiye için önemli bir bir konumda bulunuyor. Konya/Karapınar, Niğde/Bor ve Karaman Enerji İhtisas Endüstri Bölgelerinin toplamda en az 6.000 MW’lık kapasitesi ile potansiyelini gözler önüne sermekte. Diğer taraftan KOP Bölgesi güneş enerjisi dışında Karapınar-Ayrancı’daki 1,8 milyar tonluk kömür rezervi, Karaman ile Kırıkkale’deki 2.180 MW’lık doğalgaz kombine çevrim santralleri ve Ermenek ve Hirfanlı Hidroelektirik santralleriyle toplamda 7.000 MW’a ile KOP Bölgesi yakın gelecekte bir enerji üssü haline de gelecektir.

Bu anlayışla başlanan projenin temel çıkış noktası Bölgede yer alan en az 6.000 MW’lık Güneş Enerji Santralleri (GES) yatırım sahalarından maksimum seviyede yararlanılması düşüncesi ve yerli üretim için yatırımcılara yol gösterici bir kaynağın oluşturulması fikridir. Özellikle yapılan ihalenin 1.000 megavatlık yekpare kapasitesiyle dünyadaki en büyük fotovoltaik güneş tarlalarından birisi olması konuyu kamuoyunun ilgi odağı haline getirdi. Bu ihalenin bizleri en çok memnun eden tarafı ise burada yapılacak yatırımlar için belli oranda getirilen yerli üretim şartı idi.

Çalışmamızda ortaya çıkan önemli bir diğer husus ise yerli üretimi sağlamak amacıyla kurulması gereken ingot, cell ve panel üretim fabrikalarının YEKA sahalarının yakınlarında kurulması hem sektör açısından bahsettiğim lojistik kaynaklı kazanımları sağlarken, hem de Bölgenin tarım ağırlıklı ekonomisini, enerji alanına da bir nebze olsun kaydırarak KOP Bölgesinin sanayi alanındaki mevcut atılımının desteklenmesidir.

Bu metnin çoğu İhsan Başkan’ın konuşmasından alınmıştır. İşte hedef, işte KOP, buyurun yatırıma…