MEDAŞ’tan Çaybaşı Camii çeşmesine…
Üç ayrı konuya küçük küçük değinerek bugünkü görevimizi yapmaya çalışacağız.
Dün güne MEDAŞ ve MEPAŞ’ın düzenlediği basın toplantısı ile başladık. Toplantının iki penceresi vardı. Birinci penceresinde ev sahiplerinin yılın ikinci yarısında ki yatırımlar ve kamuoyundan gelen tepkilerin cevaplandırılması. İkinci penceresi ise basın mensuplarının vatandaşlardan gelen tepkileri en yetkili isimlere birinci ağızdan iletmeleri.
Açık söyleyeyim içinde benimde bulunduğu basın cenahı hep aynı konuları gündeme getirmek ve aynı benzer cevapları alma yönünden masadan yenik kalktık. Yada şöyle diyelim şahsen ben ve yanımda bulunan Sayın Ömer Kara kendimizi galip sayanlardan ya da sananlardan değildik.
Yöneticiler bir yerde topu Konya’yı yönetenlere ve yasalara atıyorlardı. Bende MEDAŞ’a çok gıcık olmama rağmen empati yaptığım zaman adamlara diyecek bir şey bulamıyordum ki. Bu ülkenin en ciddi ve sıkı kurumlarından Enerji Bakanlığı bünyesinde EPDK tarafından didik didik inceleniyorlardı. Ve hepsinden de temiz çıkıyorlardı. Bizde bir vatandaş olarak ortalığı yıktık. Ya da yıktığımızı sandık. Yok açma kapama parası dedik yok niye pahalı dedik. Sonra baktık ki hepsi hükümetin belirlediği yazalar yönergeler ve kanunlar.
Sonra hizmet isteriz dedik. Konya topu Ankara’ya attı. Ankara verdi de biz mi yapmadık dediler.
Şimdi son elektrik kesintilerini dile getiriyoruz bu sefer genel müdürler öylesine acı bir şey dediler ki yine susmak zorunda kaldık “Konya her yıl bir Gümüşhane büyüklüğünde gelişiyor. Ancak alt yapı ve ortak çalışmada biz dahil edilmiyoruz. Nereye ne yapılacağını ancak arızalardan sonra, şikayetlerden sonra öğreniyoruz.
EMNİYETİN DUYARLILIĞINA
TEŞEKKÜR EDERİZ
Hafta başında Konya trafiğinin insanı nasıl çileden çıkardığına daha detaylı ve örnekli tespit yapmak adına bir sivil polisin silah dahi çektiğini belirtmiştik.
Yazının gazetede yayınlanmasından önce internete düşmesi ile Emniyet Teşkilatı en üst düzeyde Baş Müdür Sayın Hüseyin Namal Bey’in izinli olması nedeni ile bu göreve vekalet eden Asayişten Sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Sadettin Aksoy Bey direk konu ile ilgilenmeye başlamıştı. Birkaç gün önce Emniyet teşkilatı bu olayı, olaya karışan emniyet mensubuna ulaşmış. Tabii işin birde muhatabı olan kişi dinlenmiş. Herkes kendine göre haklı imiş. Biz olayın o yönünde değiliz. Zaten böyle bir hakkımızda yok. Ama teşkilat olayı araştırmaya almış.
Biz sade vatandaş adına konuya duyarlılık gösteren en yetkili makamdan her kademede ki polis teşkilatı mensuplarına olaya tanıklık eden insanlarımız adına teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı sunuyoruz.
ÇAYBAŞI CAMİİNİN TATLI SU
ÇEŞMESİNDE ARABA YIKAMAK
Alın size tam biz Konyalıya göre yaşanmış ve yaşanmakta olan dört dörtlük bir olay. Ne olur bu çok küçük bir detay filan diye konuyu es geçmeyelim.
Meram’da evet geçen hafta Meram’da sokağın ve caddenin adını tam bilmiyorum. Eğitim Fakültesinden Meram Yaka’ya giderken yolun solunda kalan tatlı su çeşmesinin önünde lacivert bir tempra otomobil gecenin bir yarısında tatlı tatlı(!) yıkanıyordu.
İstediğiniz kadar KOSKİ bize anında telefon edin, ihbar edin dese de Konyalıyı çok iyi çözmek ve analiz etmek gerekir.
Hiçbir Konyalı durup o otomobilin plakasını alıp KOSKİ’yi aramaz.
“Uğur abi çok fazla şahit olduğum hatta kavgasını bile ettiğim bir durum var bunu dile getirirseniz çok sevineceğim.
Malum su yokluğu herkesin gündeminde ve aslında her şeyden çok daha önemli bir olay bu. Sonuçta barajların durumu ortada, nüfus ortada, stoklar ortada. Fıskiyeleri yazışınızın baya faydası oldu sanırım en azından ben öyle gözlemledim.
Konuya geleyim.
Benim takıldığım nokta tatlı su çeşmelerinde araç yıkanması. Biz eski adamız sucuyu arayıp “at bir damacana eve” demeyiz. Alırız bidonumuzu Çaybaşı camiinin önündeki buz gibi sudan doldururuz suyumuzu.
Ama işte öyle geri insanlar var ki küçük parmak kalınlığında gıdım gıdım akan suda kendi küçük hayatındaki her şeyden daha önemli arabalarını yıkıyorlar. Evet çok kez kavga ettim ama şikayet edecek kimse yok. Eee insanız biz kavga ettiğimiz adamların ağzını burnunu da kıramıyoruz. Bu işe KOSKİ’den acil çözüm gerekiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.