Osmanlı’nın büyük padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın sağlıkla ilgili söylediği şu sözü bilmeyeniniz yoktur sanırım. “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi/Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.”

Sağlık, Allah’ın bizlere verdiği en büyük nimettir. Bu nimetin kıymeti, kaybetmeden anlaşılmıyor.

Hastalık da, biz kullara Allah’ın bir imtihanıdır. Hatta sağlık bile imtihandır. Aynı “varlık” gibi. Varsa da imtihandayız, yoksa da.

İnsan, sağlıklı olduğu zaman hastalık hiç aklına gelmiyor. Sanıyoruz ki hep böyle devam edecek. Yani diyorum ki; “ne oldum” dememeli, “ne olacağım” demeliymiş.

Allah herkese sağlık versin.

Hastalandığımız zaman devletimizin sağlık kurumlarının da Allah yokluğunu göstermesin.    

Zaman-zaman bazı şikayetlerimiz olsa da, genel anlamda sağlık çalışanlarının özverili gayretleri ile insanlar sağlıklarına kavuşuyorlar.

Sağlığımıza kavuşmak için, devletin kurumlarının yapacaklarının dışında bazı hastaların medikal ihtiyaçları oluyor. Haliyle bu tür ihtiyaçları da hastalar, kendi imkanlarıyla karşılamak durumunda kalabiliyor.

Hani bayram haftası geldiğinde çarşı-pazarda fiyatlar ikiye üçe katlanır ya. Medikal emtialar da aynı. İşin içine sağlık girdi mi, bir bakıyorsunuz ki fiyatlar uçmuş.

 Sağlıkla ilgili olmayan benzer bir malzeme ile, sağlık için kullanılacak medikal malzeme arasında (neredeyse) yarı yarıya fark var. Bunun adı (en hafif tabiri ile)  fırsatçılıktır. Çünkü o malzeme her halükârda alınacak. Öyle olunca da fiyatların şişirildiği kanaatindeyim.

Çarşı-pazar denetleniyor. Hatta gariban simitçiler de bayağı bir nasipleniyor. Merak ediyorum. Medikal malzeme satan esnaf da denetleniyor mu? Bu malzemelerin asgari-azami satış fiyatı yok mu?

İlgili kişilerin bu konu ile ilgileneceklerini ümit ediyorum.