MEMURLAR PİKNİKTE, İŞÇİLER ÇALIŞMADA
Bazı okurlarımız değil, zaman zaman evdekiler bile bana kızarlar “Bayram yazısı yazmazsın, gün hafta yazmazsın. Sen ne yazarsın?”
Allah’ım beni affetsin ama bizim her şeyimiz göstermelik böyle gün ve haftalara inancım kalmadı inancım.
Neymiş efendim 1 Mayıs İşçi Bayramı imiş.
Rahmetli Erbakan Hocam nur içinde yatsın dün “1 Mayıs işçi bayramı” diyenlere tek kelime ile “hadi oradan hadiii” diyeceksiniz.
Dün tüm memurlar bayram diye tatil yaptı yattı.
Dün bütün yeşil alanlar, piknik alanları aile boyu dolu idi.
İşçiler de çalışıyorlardı.
Kimin bayramı idi anlayan beri gelsin.
Ondan sonra bana “Özteke bayram yazısı niye yazmıyorsun?” diye soruyorsunuz.
Kimse kusura bakmasın “Bize her gün bayram yazamayız”…
ALLAH AŞKINA BU ÇİLEYE BİR EL ATIN…
Hafta sonu bize sizlerden gelen şikayetlerin başında şehir için trafik sorunu geliyordu.
Buyurun şu kareye dikkatlice bakar mısınız?
Bunu çekip bize gönderen bir üniversite hocası idi. Fotoğraftan sonra da şöyle diyordu;
“Uğur Bey burası İstanbul yolu. Cumartesi günü öğlenden sonra, kampüsten çıkıp evime tam 70 dakikada gelebildim. Önce bu sıkışıklıktan dolayı bir kaza olduğunu düşündüm. Fakat ilerledikçe çok şükür kaza filan yoktu. Ama çizgi çekme çalışması varmış. Bunca insana yazık günah değil mi?
………
Hocama cevap olarak yazdım. Sizlerle de paylaşalım. Aynı sıkıntıyı bizde çektik. Güpe gündüz trafiğin en cıvcıvlı anında çileyi çektik. Ama bu çizgiler gece çekilecek olursa gece çalışıldığı için işçilere mesai vermek zorunda kalıyoruz. Bilmem anlatabildim mi?
Bunu da bir iş adamımız gönderiyordu ve
“Abi selamünaleyküm. Burası İstanbul Yolu saat 14 ile 16 arası durum hep böyle. Bunun nedeni bu zulmün gerekçesi bir çevre yolumuzun olmaması. Maalesef ağır tonajlı araçlar, şehirlerarası otobüsler hepsi şehrin içinde. Bu kadar yükü bu yollar nasıl kaldırsın? Üniversite kampusundan otogara kadar her gün aynı görüntü. Bizim günahımız ne abi?
………..
Ah abim ah. Sizin günahınızı ben biliyorum ama diyeyim nasıl yazayım?.
Vallahi beni ayaklarımdan asarlar.
GEDAVET’TE KAFE SAYISI ARTARSA
Bunu da bir okurumuz göndermiş.
Bölge Gedavet Parkı’nın olduğu yer imiş.
Abimiz şöyle diyordu;
“Gedavet Parkı’nda kafe sayısı arttıkça böyle bir görüntü kirliliği ortaya çıktı. Burası parklıktan çıktı pazar yerine döndü. İnsanlar ne geçebiliyor ne yürüme şansları var. Labirent gibi oldu maşallah”
……..
Hadi bugünlük yetsin kimseyi fazla kızdırmayalım.
Yarın görüşmek üzere bugünlük bu kadar inşallah.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Adam olana bir söz yeter
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
İçtiğimiz meyve sularının boş şişelerini asansöre bırakmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.