Cinlerden nasıl korunmalı?
Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi vesellem), meâlen “Cinnin azığı, kemik ve tezektir.” buyurmaktadır. Bunun yanısıra Anadolu’da ören denen yıkık, virane ve tenha binalar da cinnin çokça bulunduğu yerlerdir.
Allahü teâlâ, her şeyi sebeple yaratır. Bir şeye kavuşmak için, bu şeyin yaratılmasına sebep olan şeyi yapmak gerekir. Her şeyin yaratılmasında ortak olan manevi sebep, sadaka vermek, 70 kere (Estagfirullah min külli mâ kerihallah) duasını okumaktır. Bu iki manevi sebep, maddi sebepleri bulmaya da yardım eder. Ruhi sıkıntıların çoğu, cinden ve büyüden meydana gelir. Peygamber efendimizin üç türlü ilaç kullandığı bildirilmiştir. Kur’an-ı kerim veya dua okurdu. Fen ile bulunan ilaçları kullanırdı. Her ikisini karışık da kullanırdı.
Mecmuatü'l-fevâid kitabında, “Bir kimse, cin mektubunu, yanında taşısa veya evinde bulundursa, bu kimseye, eve ve etrafına cin gelmez ve dadanmış olup zarar veren cin de gider” diyor. Nitekim İmâm-ı Beyhekî, (Delâilü’n-nübüvve) kitabında ve İmâm-ı Kurtubî (Tezkire) kitabında şöyle bildiriyor: Ebû Dücâne (radıyallahu anh) buyurdu ki, yatıyordum. Değirmen sesi gibi ve ağaç yapraklarının sesi gibi, ses duydum ve şimşek gibi, parıltı gördüm. Başımı kaldırdım. Odanın ortasında, siyah bir şey yükseldiğini gördüm. Elimle yokladım. Kirpi derisi gibi idi. Yüzüme, kıvılcım gibi şeyler atmaya başladı. Hemen Resûlullaha (sallallahu aleyhi vesellem) gidip, anlattım. Buyurdu ki, “Yâ Ebâ Dücâne! Allahü teâlâ, evine hayır ve bereket versin!” Kalem ve kağıt istedi. Ali’ye bir mektup yazdırdı. Mektubu alıp, eve götürdüm. Başımın altına koyup, uyudum. Feryad eden bir ses, beni uyandırdı. Şöyle diyordu: “Yâ Ebâ Dücâne! Bu mektupla, bizi yaktın. Senin sahibin, bizden elbette yüksektir. Bu mektubu, bizim karşımızdan kaldırmaktan başka, bizim için, kurtuluş yoktur. Artık senin ve komşularının evine gelemeyeceğiz. Bu mektubun bulunduğu yerlere gelemeyiz” Ona dedim ki, sahibimden izin almadıkca bu mektubu kaldırmam. Cin ağlamasından ve feryadından, o gece, bana çok uzun geldi. Sabah namazını, mescidde kıldıktan sonra, cinnin sözlerini anlattım. Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: “O mektubu kaldır. Yoksa mektubun acısını, kıyamete kadar çekerler!"
Cinden kurtulmak için en iyi on çare şöyledir:
1. E’ûzü besmele ile Fâtiha sûresi okumalıdır.
2. E’ûzü besmele ile iki kul-e’ûzüyü okumalıdır.
3. E’ûzü besmele ile Bakara sûresinin ilk beş âyetini okumalıdır.
4. E’ûzü besmele ile Âyete’l-kürsî okumalıdır.
5. E’ûzü besmele ile Bakara sûresinin son iki âyetini okumalıdır.
6. E’ûzü besmele ile Ha-mîm Mü’min sûresinin başından (masîr)’e kadar ve âyete’l-kürsî okumalıdır.
7. “Lâ ilâhe illallahü vahdehü lâ şerike leh lehülmülkü velehülhamdü ve hüve aalâ külli şey’in kadîr” okumalıdır.
8. Çok “Allah” demelidir.
9. Hep abdestli bulunmalı, farzları ve sünnetleri hiç terketmemelidir.
10. Kadınlara bakmaktan, çok konuşmaktan, çok yemekten ve kalabalıktan sakınmalıdır.
Ayrıca Celâleddîn Suyûtî, şeytanın vesvesesinden ve sıkıntıdan kurtulmak için, her gün şu duâ okunmalıdır buyuruyor: “Yâ Allahü’r-rakîbü’l-hafîzü’r-rahîm. Yâ Allahü’l-hayyü’l-halîmü’l-azîmü’r-rahîm. Yâ Allahü’l-hayyü’l-kayyûmü’l-kâimü- alâ külli nefsin bimâ kesebet. Hul beynî ve beyne aduvvî”.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.