Abdullah Tuna

Abdullah Tuna

Ne Zaman Adam Oluruz?

Ne Zaman Adam Oluruz?

Türkiye gerçeklerini oturup sakin ve tarafsız bir kafayla düşündüğümüz zaman aslında kendimize sormamız gereken ilk soru “haklarım neler, nelerden sorumluyum ve nelerin hesabını sorabilirim?” olmalıdır. Bu sorulara cevap bulabilirsek başkalarının ve kendimizin özgürlük sınırlarını bilirsek sorumlu bir birey olabiliriz.

Bu bağlamda insan sadece biyolojik bir varlık değil aynı zamanda sosyal bir varlıktır. Dolayısıyla bir sosyal çevrede yaşıyor ve birtakım sorumluluklara sahibiz. Sosyal bir varlık olan insan vatandaştır, komşudur, mükelleftir, annedir, babadır. Kısaca bu ilişkiler çerçevesinde binlerce statüsü vardır. Fakat unutulmamalıdır ki bu statülerimizin gereği olan rollerimiz de vardır. Fakat nedense biz sadece statülerimizin farkındayız ve nedense aynı farkındalığı sorumluluklarımız söz konusu olunca unutuyoruz. Bu durum beni son derece rahatsız ediyor. Başka bir ifade ile söz ve düşüncelerle adam olunamayacağını, söz ve düşüncelerimizi bir eyleme dönüştürebildiğimiz zaman bir anlam ifade edeceğini bilmemiz gerekmektedir.
Maalesef bizim temel sorunlarımızdan birisi de farkındalık sorunudur. Günlerdir Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili olarak herkes bir şeyler söylüyor. Fakat cumhurbaşkanını seçecek olan bizler bunun farkında mıyız ve bize kimse soruyor mu? Bunun böyle olmadığı açık. O zaman neden bir birey olarak bunu sorgulamıyoruz, neden bizim adımıza başkaları konuşuyor, en önemlisi de neden biz buna bir dur diyemiyoruz?

Günlerdir Başbakanın Konya ziyareti ulusal ve yerel medyada duyurulmasına rağmen Konya sokakları Dombra ile inletiliyor yetmiyor sürekli telefonlar ile taciz ediliyoruz. Peki, düğün değil bayram değil seçimler sona erdi, nedir bu tantana ve insanları rahatsız etmeye kimin hakkı var? Ve neden buna karşı demokratik bir tepki koymuyoruz veya koyamıyoruz??? Eminim bu durumu Başbakanımız bilse o da razı olmayacaktır. O zaman şu soruyu kendimize soralım NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bunlar çok yazıldı çizildi, çok cevaplar verildi bir de ben yazmak istedim.

Kentli bir insan olarak kentimize ve çevremize karşı sorumluluklarımızı bildiğimiz, birbirimize karşı anlayışlı ve saygılı davrandığımız zaman…

Olayları, sadece TV’den takip edip böylece her şeyi bildiğimizi ve kendimizi büyük siyaset adamı olarak görüp eşimizi dostumuzu kırmadığımız zaman…

Yaşadığımız şehirde, oturduğumuz apartmanda bizden başkalarının da olduğunu ve onlarında hak ve özgürlüklerinin olduğunun bilincine vardığımız zaman…

Ne yaparsak yapalım böyle gelmiş böyle gider demediğimiz ve en azından biz ne yapabiliriz dediğimiz zaman…

Başkalarının özgürlüklerini kendi özgürlüklerimizden üstün gördüğümüz en azından saygı göstermemiz gerektiğini bildiğimiz zaman…

Konfüçyüs’ün dediği gibi karanlığa küretmeyip bir mum da biz yakabildiğimiz zaman…

Yanlışlarımızdan ders alıp hata yapabileceğimizi öğrendiğimiz, başkalarının da en az bizim kadar bilebileceğini kavradığımız zaman...

Eğitim-Öğretim sistemimizde öğretimi sürekli yaptık ama hep eğitimi eksik bırakıyoruz ve bunun için çabalamamız gerekmeli dediğimiz zaman…

Kısaca kendimize yapılmasını istemediğimiz bir şeyi başkalarına yapmamayı öğrendiğimiz zaman ADAM oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Abdullah Tuna Arşivi
SON YAZILAR