REFERANDUM SONRASI DURUM
15 Nisan Referandumu sonrası Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim Üyesi sevgili dostum Prof. Dr. Ercan Yılmaz ve ekibince bir Çalıştayla gayet güzel bir değerlendirme yapılmıştır. Bu değerlendirmenin özetini okuyucularımla ve “tüm siyasilerce” paylaşmak istedim. Konu şöyle.
Referandum sonrası vatandaşın oy tercihindeki eğilimleri incelemek, bu inceleme sonucuna göre ilgili birimlere tavsiyelerde bulunabilmek adına Konya’da çeşitli alanlardan uzman akademisyenler, yöneticiler ve öğretmenler bir araya gelerek bir çalıştay gerçekleştirdiler. Birebir görüşme yapılan 82 bireylerden toplam 308 farklı görüş belirlendi. Bu görüşler referandum sonrası ilgililere farklı bakış açısı kazandırabilme açısından oldukça faydalı olabilecek bir yapıya sahip. Araştırmacılar görüşleri “güven, kapsayıcılık, tanıtım eksikliği ve hayat koşulları” olmak üzere 4 tema başlığı altında gruplandırdı.
En fazla değerine sahip görüş ‘yeni anayasa değişiklini tek kişilik sistem olarak algıladım, kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı bir dil kullanıldı, Anayasa Değişikliği halka anlatılmadı, yeterince konuşulmadı’ gibi görüşlerden yola çıkan araştırmacılar Konya gibi evet oranının en yüksek olduğu illerden birinde bu görüşlere nelerin sebep olduğu ve görüşlerde farklılaşmanın nasıl oluşturulabileceği konularında görüşlerini belirttiler.
Çalıştayın sonunda bir sonuç bildirgesi yayınlayan araştırmacılar, siyasi aktörlere olan “güven, kapsayıcı tutum ve yöneticilerin sahip olması gereken nitelikler” çerçevesinde tavsiyelerini iletirken, siyasi aktörlerin daha kucaklayıcı bir dile sahip olmasını, yeni bir söylem geliştirilmesini, siyasi aktörlerin farklı yaşam çevrelerinde etkin olması gerektiğini belirtirken, halkı birçok yönden kapsayan bir tutumun araştırmaya konu olan olumsuz değerlendirmelerin önüne geçebileceğine değindiler.
Uzmanlarca, siyasiler beraberinde çalıştığı kişilerde özellikle liyakat unsurunu aramalı ve seküler yaşam alanında daha etkin bir rol üstlenmeli, bununla beraber ortaya çıkan olumsuz tutumun azaltılabilmesi için topluma sunulacak yeni DİLİN tüm kesimlerini kapsaması ve hitap etmesi, tüm kesimleri temsil etmesi, tüm kesimlerin kendilerinden bir şeyler bulabilecekleri öğelerin bulunması önemlidir. Bu nedenle ‘etnik, kültürel, dini, bürokratik, ekonomik, yaşamsal ve STK bütünlüğü ana başlıklarına ait alt öğelerin gelecek tasarımına itina ile yerleştirilmesi gerekmektedir’ görüşünü belirttiler.
Bildirge yöneticilerin taşıması gereken niteliklere de değinerek, iyi bir yöneticinin lider vasıflara sahip, liyakat sahibi, problem çözme becerisi gösterebilen, güçlü iletişim yetileri olan inovasyon kültürüne sahip, duygusal ve sosyal zekâsının gelişmiş, bulunduğu makamı iyi temsil eden kişilerden seçilmesinin önemini vurgulayarak, tavsiye edilen konularda yapılacak iyileştirmenin çalıştaya konu olan olumsuz tutumların önüne geçebileceğini tavsiye eden görüşlerle raporlaştırılarak ilgili birimlere iletildi.
Çalıştaydan elde edilen çıktılar göre görülen odur ki araştırılan konular oldukça teknik, bilimsel, sosyal, kültürel ve akademik boyutlarıyla ele alınarak incelenmiş; elde edilen verilerden de tavsiyelerin net, uygulanabilir ve sonuca gidici olarak görülmesi sağlanmıştır.
Yapılan bu kıymetli çalışmayı değerlendirmek esastır. Konu gayet güzel ortaya konmuş bilimsel ağırlıklı çalışma ülkeyi yönetmeye talip olan tüm paydaşlara sunulur.
Ülkeme hediye, başarıya amin ve devlete saygı ile.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.