Kendisini sosyal medyanın büyüsüne kaptıran trol başları zannediyor ki bu rüya hep böyle tozpembe devam edecek!

Sahte olarak açtıkları ya da açtırdıkları 100-200 hesapla medya patronu olduklarını veya önemli bir yayın organının editörlüğünü üstlendiklerini düşünüyorlar.

Bir kesimi ayırarak yapmıyorum bu tespitleri. Birbirlerinden gören iktidar veya muhalefet yanlıları ya da kendilerine güç devşirmek isteyen tipler bu yola başvuruyor.

Sosyal medya ajansları özel günlerde ‘post’ paylaşmanın artık bir işe yaramadığını çözdü! Bu yüzden her biri nasıl beğeni, paylaşım çoğaltırız; nasıl daha fazla kitlelere ulaşırız bunun için kafa yoruyorlar.

Geçtiğimiz günlerde Facebook, Instagram ve WhatsApp üzerinden oynanan tiyatroyu hep birlikte seyrettik. Bir kesinti halinde neler olabileceğini müşahede etti insanlar.

Çeşitli araştırma şirketleri bulgularını paylaştığı raporlarında, Instagram üzerinden gençlerin oy verme eğilimlerinin kontrol edildiğini ve Amerikan seçimlerine bu şekilde müdahale edildiğini açıkladılar.

Hakeza Başkan Trump’ın milyonlarca takipçili hesaplarının bir anda yok edildiğini hepimiz yine tiyatronun bir parçası olarak izledik.

Sadece Trump mı? Hoşlarına gitmeyen yoğun hesapları bir bir atmıyorlar mı sistemlerinden!

Bunları göre göre sosyal medyanın kölesi olmaya devam mı edeceğiz?

YEREL MEDYA SUSARSA MİLLET SUSAR!

Sosyal medya, internet haber siteleri hepsinden faydalanabildiğimiz maksimum düzeyde kullanalım. Lakin dijital kölelik varlığını daha çok hissettirdiğinde haber almak veya haber ulaştırmak için bir adım uzağınızda olan yerel medya şirketleri çoktan yok olmuş olabilir.

Ana akım medya birkaç büyük sermayedarın elinde olduğu için her zaman tek ses vermeye yatkındır. Lakin Anadolu’daki yüzlerce yayın organına tek elden biat ettirmek zordur.

Küresel oyuncular bunu çok iyi bildiği için yerel medyayı farklı yollar ile bitirme yoluna gidiyor. Bizim içerideki uyanık geçinenler de onların dümen suyuna gitmeye devam ediyor.

İktidarın bu işe bakan yetkilileri ya bu gerçeği görmüyor ya da farklı planları var. Yoksa bu işe çözüm bulmak için belirli adımlar atılır.

EN SOMUT ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Aydınlık Gazetesi’nin görüşlerine katılmam. Hayatımın hiçbir evresinde yayınlarının siyasi yönünü tasvip etmedim. Lakin sektördeki krize yönelik en somut çözüm önerilerini derli toplu şekilde ortaya koymuşlar. Aynen alıp bilgilerinize sunuyorum. Bu maddeler daha çok dillendirilmeli ki anlaşılsın ve bir yerlere ulaşılsın. 1 yılda %300 artan kâğıt fiyatının anlamı başka ne olabilir?

‘Basın sektöründeki kriz için kısa vadede yapılabilecekler:

Basın İlan Kurumunun ilan tarifelerinde zam yapılmalı.

BİK'in faizsiz kredi verme olanaklarını geliştirmesi, kredi miktarını artırması. Kamu bankaları, BİK geliri temliği karşılığında faizsiz ve uzun vadeli kredi vermeli.

Kâğıt ithalatı BİK tarafından yapılmalı ve sıfır kârla veya zararına da olsa gazetelere kâğıt sağlanmalı.

Kâğıttan KDV alımı sonlandırılmalı. İthalatta KDV, belirli bir süre sıfıra indirilmeli.

Kâğıt ithalatı yaptığımız Rusya ile anlaşma yaparak daha uygun fiyata kâğıt temin edebiliriz. Orada atıl kapasite çalışan fabrikaların üretimlerinin artırılmasını sağlamalıyız.

Gazete hurdalarının devlet tarafından değerlendirilmesi gerekiyor. Hurdadaki gizli tefecilik sistemi sonlandırılmalı.

Gazetelerin vergi ve banka kredisi borçları yeniden yapılandırılmalı.

İcra İflas Kanununda değişiklik yapılarak editoryal araç ve gereçler haciz dışı kapsamına alınmalı.

Yayına ara veren veya baskısını düşürmek zorunda kalan gazetelerin durumu, mücbir sebep sayılmalı.

Kriz için uzun vadede yapılabilecekler:

Yerli olanaklarla kâğıt üretimi için seferberlik ilan edilmesi, özel sektör ve devlet iş birliğinin sağlanması gerekiyor.

Stokçuluğa karşı vergi müfettişlerinin kâğıt tüccarlarının depolarını denetlemesi lazım.

Gazeteler arasında dayanışmayı güçlendirmek ve bu tür sorunlarda ortak tavırlar almak üzere bir platform kurulmalıdır.’

Bu maddelerin hepsine imzamızı atarız.