İslamiyet’in doğuşuyla beraber Doğu Roma İmparatorluğu aleyhine büyüyen İslam Devleti, İstanbul'u hedef alan harekâtları sırasında Konya üzerine de akınlar düzenlemişlerdir.

 Anadolu'da ve Konya çevresinde ilk İslami oluşumlar bu devirde ortaya çıkmıştır.

1071 senesinde Malazgirt Ovası'nda yapılan Malazgirt Savaşı'ndan önce Anadolu üzerine keşif harekâtları düzenleyen Türkler ve Anadolu'yu tanıyan Büyük Selçuklular, bu savaş sonucu Anadolu'nun büyük bir kısmı ile beraber Konya'yı da, ele geçirmişler ve bölgedeki uzun Bizans hakimiyetine son vermişlerdir.

Süleyman Şah 1076 yılında Konya'yı Selçuklularının başkenti yapmış, bilahare başkent 1080 yılında İznik'e nakledilmiştir. 

İlk haçlı seferi sırasında İznik şehri tekrar Bizans'ın eline geçmiş, sultan I. Kılıçarslan da 1097 tarihinde başşehri tekrar Konya'ya taşımıştır.

Bu tarihten 1277 yılına kadar Konya aralıksız Anadolu Selçuklu Devleti'nin başkenti olmuştur. I. Alaeddin Keykubad (1220-1237) devrinde şehrin etrafına muhkem bir sur inşa edilmiştir ve Konya Anadolu’nun en büyük şehri olmuştur.  

Selçuklular devrinde şehirde cuma namazı kılınan yedi büyük cami var olduğu bilinmektedir.

Bir şehir plancısı olarak hayalimde Konya da hem turizm anlamında hem de tarihi yaşatma  anlamında yer olarak da Mevlana türbesinin bulunduğu mevkide yani Aziziye mahallesinde  Selçuklu mimarisinde Selçuklu Mahallesinin kurulmasını isterdim..

Madem Selçukluya Başkentlik yapmış. Anadolu’nun kapıları Konya’dan açılmış. Neden bir mahallede Selçuklu mimarisinde olmasın değil mi?

Bu mahallede 800-900 yıl önce nasıl bir ev, dükkan var ise,  yollar, su kuyuları ne şekilde inşa edilmiş ise aynısı uygulanmalı.

Bu mahalleye araba, raylı sistem, motosiklet, bisiklet girişi yasak olmalı.

Bu mahallede faytonlar, bu mahallede at arabaları olmalı.

Bu mahallenin tüm şehir mimarisi, aydınlatmasından-yol kaplamasına kadar nostaljik olmalı.

Lokantalarında,  yöresel yemekleri Etli ekmek, Bamya Çorbası,  Mevlana böreği,  Fırın kebabı  satışı ve ikramı yapılmalı.

Nargilesi, Türk kahvesi salonu ile birlikte mahallede yöresel ürünlerin ikram edildiği köy kahvaltı salonlarında tasavvuf müzik, ney dinletileri olmalı.

Bu mahallede, şeker macunu, pamuk şeker, Osmanlı şerbeti satıcıları turizme katkıda bulunmalı.

Bu mahallede büyük hanlarda akşamları yerli-yabancı turistlere semazen gösterileri yapılmalı.

Dönemin hamamları yapılmalı.

Sizin anlayacağınız bu mahalle Selçuklu Dönemini yansıtan bir mahalle olmalı.

Böyle bir mahalleye gelen turistin Konya’mızda uzun süre kalarak şehrimize maddi katkıda bulunması,

Konya şehri adını yurt içi yurt dışı başka bir tarzı ile duyurulmasına katkı sağlanmış olmalı.

İnşallah yetkililer yazımı okurda anladıkları ile ya da bizden destek alarak bu Selçuklu Mahallesini şehrimize kazandırmada çaba sarf ederler, ilgi duyarlar diyorum.

Bir Safranbolu, bir Odunpazarı, bir Beypazarı evleri yapılabiliyorsa, şehrimizde bir Selçuklu Mahallesi neden yapılmasın değil mi?