Kim ne derse desin Tahir Akyürek büyük siyasetçi.

Ama izninizle Tahir Başkan’a Konya siyasetine, aslında Konya’da ne siyaseti var ki, dedikoduya geçmeden birkaç yerel meseleye değinelim istiyorum izninizle.

DOLMUŞÇUSU DA BU VATANDAŞI DA

Yerel bir gazetede faal olarak çalışan dostum, demek ki öyle dolmuş ki dayanamamış fotoğraflar çekip bize göndermiş.  Çok da mutlu oldum doğrusu. İsterseniz meslektaşımız bakın ne diyordu önce onu birlikte okuyalım;

“Uğur abi merhaba. Ekte dolmuşçuların sık sık yaptığı, insanları zor durumda bıraktığı bir olayın fotosunu atıyorum.

Burası Mevlana Kültür Merkezi önündeki lambalar. İki şerit yol ve araçlar sıralanmış. Akıllı dolmuşçu kardeşlerimiz kenarda 3. bir şerit yaparak hem sağa dönüşü engelliyor hem de nizami şekilde lambada bekleyen arabaların önüne kırarak zorla durdurup araya giriyor.

Normal yolda bekleyen o kadar şoför enayi, bir tek bunlar akıllı.

Mecbur durmak zorunda kalıyorsun çünkü tepene çıkacak yoksa…”

İşte bu da fotoğrafı..

……….

Dolmuşçular böyle mi evet böyle, Ama ah bunlara bir alışabilsek. Kabullenebilsek. İnanın o zaman bu kadar gerilmeyeceğiz. Ayrıca bunları yapanlar yalnız dolmuşçular mı? Bizler onlardan çok mu farklıyız. Vallahi direksiyonunun başına geçen vampirleşiyor.

Haaa vampirleşmek sadece direksiyon başında olmuyor ki. Motor sürücüsü başka bir alem, bisikletteki daha ayrı bir alem. Ya yayalar. Ahhhh kırmızı ışığı görerek hareket halindeki araçların önünden zıplayarak karşıya geçmeye çalışmak nasıl bir mantık çözebilene aşk olsun.

Sonuçta millet olarak biz buyuz. Anlayabilene helal olsun.

SU ZAMMINA TEPKİ NİYE KİNE?

Dün tüm yurtta memurlar “İşçi Bayramı”nı kutladıkları (!) için belediye de tatil idi.

Ama tatilde de olsa suya aylık mutat zam gelmiş. Çok normal. Benim anlamadığım vatandaşın su zammına olan tepkisi. Dedik ya millet olarak şu kötü bu kötü demek kadar büyük yanlış yok. Çünkü biz de kötüyüz. Bir toplumun yarısı ÇOK iyi, diğer yarısı çok kötü olamaz ki.

Bakın gümbür gümbür seçim geliyor.

Keselerin ağzı, kasalar ağzına kadar açıldı.

İşvereni işçisi, memuru emeklisi, genci yaşlısı yeni seçim müjdeleri ile zıplıyor.

Peki bizi yönetenler bu paraları ceplerinden mi ödeyecekler?

Müjdeyi alırken kıpır kıpır, yaprağını yerken “meeeeee”….. öyle mi?

Kim ne derse desin bizi yönetenler bunun için büyük insanlar. Bizi yani milleti bunun için çok iyi bilip çözmüşler. Ben de zaman zaman gaza gelip özellikle iktidardaki siyasetçilere ve yöneticilere kızıyorum ya. Özünde büyük hata yapıyorum. Bizim siyasetçilerimiz dünyanın en iyi ve başarılı “toplum mühendisleri”…

Biz böyle yönetilmeliyiz. Onun için gelin ne olur suya zammış zıplamayın zevk alın.

Mazota benzine, ya da şuna yeni zam mı gelmiş “helal olsun” deyin ve günaha girmeyin.

Zevk almaya başladığınız anda mutlu insan olacaksınız.

Mutlu insan sağlıklı insan demektir, değil mi?

TAHİR BAŞKAN İLE İLGİLİ SON DURUM

Dün sözüm ona 1 Mayıs tatili vardı değil mi?

Konya’nın da sanayisinden ticaretine, resmi kurum ve kuruluşlarından yarı özellerine kadar herkes bayram yaptı. Bayram da değil aslında. Bayram yapanlar yani meydanda toplananlar toplasan 500 kişi idi. Bunun da çoğunluğu zaten polislerdi.

Allah için biz çalıştık.

Haaa bizim gibi çalışan gerçek işçiler de vardı.

Yani biz ameleler işimizin başında idik. Gerisi yatışta.

Biz yatarken ayakta olanlar ile öğlene kadar sohbetler ettik.

Nerede ise dört kişiden 3’ü direkt şu soruyu soruyordu “Senin adamın Tahir Bey vekil olur mu?”  

Bunu soranlara lafı eğip, bükmeden şunu söylüyordum;

“Abi sen de mi Allah aşkına? Abi sen akıllı zeki adamsın. Tahir Başkan’ın vekilliğinden daha sonra da daha iyi makamlarından şüphesi olanın aklından zoru vardır demektir”…

Ne olursunuz titreyin ve bir kendinize gelin.

Siz ya Tahir Başkan’ı tanımıyorsunuz, ya da siyaseti Türk filmi sanıyorsunuz.

UĞUR İBRAHİM ALTAY'A "HAYIRLI OLSUN" DİYORUZ

Dün, günün ikinci yarısında Konya; yayın grubumuzun internet portalı www.pusulahaber.com.tr aracılığıyla merakla beklenen haberi duydu. "Yeni başkan Uğur İbrahim Altay" başlığıyla duyurduğumuz haber gündeme bomba gibi düştü. Öğrendik ki kısa sürede dalga dalga yayılan haberin ardından başkana hayırlı olsun telefonları da yağmaya başlamış. Bize şimdilik "hayırlı olsun" demek düşüyor. İnşallah yarın bu konuya ilişkin de bir şeyler yazarız. 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Sık sık verilen aynı öğütlerden sıkılma, çünkü bir çiviyi çakabilmek için defalarca vurmak gerekir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bizim milleti “bayramlarla” kandırıp yatırmak yerine, çalıştırarak bayram yapmayı öğretebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.