TÜRK ŞİİRİ SİZE ÇOK ŞEY BORÇLU
Kültür sanat yıllıkları, antolojiler edebiyatseverler ve araştırmacılar için büyük önemi haizdir. Geçmiş senelerde yıllıklar da, antolojiler de büyük ilgi ve alaka uyandıran eserlerdi. Özellikle antolojilerde her daim ‘şunu almadın, bunu niye aldın!’ babında tartışmalar çıkardı, canlı bir edebiyat ortamına olanak verirdi. Sonraki zamanlarda okumaya azalan ilgiyle beraber, yıllıklar ve antolojilere de ilgi azaldı, bunları hazırlayan da pek kalmadı. Büyük emek isteyen, yorucu ve meşakkatli işti bu uğraşılar.
Yıllık ve antoloji hazırlamada pes etmeyen bir Türkiye Yazarlar Birliği, bir de güzel insan Arif Ay, Edebiyat Ortamı dergisi kaldı. Tam teşekküllü bir kurum olan Türkiye Yazarlar Birliği, çatısı altındaki yazarlardan oluşan geniş bir ekiple yıllardır takdir edilesi bir dirençle yıllıkları çıkartmaya devam ediyor. Üstelik geçen haftaki Sanat Atlası’nda haberini yaptığımız yıllık kampanyası düzenlediler, yıllıkları 5 lira gibi müthiş avantajlı bir kampanyayla kültür dostlarının ilgisine sundular. Onca emek, çaba, zahmet, istikrar, sabır, titizlik ve finalde 5 lira. Söyleyecek söz bulamıyorum. Ne kadar teşekkür etsek azdır yıllıklar ve daha pek çok güzel hizmetleri için.
Arif Ay, güzel insan… Şiir ve hikaye yıllıklarını hazırlamaya, çıkardıkları Edebiyat Ortamı dergisinin yanında okuyucularına armağan etmeye devam ediyorlar. Şiir yıllığını, Mart-Nisan sayısıyla verdiler(halen bayilerde yani), hikaye yıllığı da gelecek sayıda. Ve ne hazindir ki, ben geçen yıl verdikleri şiir ve hikaye yıllıklarını hala kitapçılarda görebiliyorum. Böylesine bir emekle hazırlanan yıllıklar, dergi yanında hediye ediliyor ve aradan geçen koca bir yıla rağmen hala hepsi satılmamış oluyor. Derginin, yıllığın tirajını elbette ki bilemiyorum ama hadi okuyucudan geçtim, bu ülkede 1000 ya da hadi 2000 olsun, yazar ya da şair yok mu! İlginç ve acı, neyse…
Şiir Yıllığı 2019’da, geçtiğimiz yılın şiiri tüm yönleri ve seçilen şiir örnekleri eşliğinde değerlendiriliyor. Arif Ay, sunuş yazısında kıstaslarını şu şekilde belirtmiş: ‘ Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da altmış çeşit derginin beş yüze yakın sayısı tarandı. Bu altmış civarındaki dergiden yüzlerce şiir arasından yüz otuz iki şiir ve altmış dize seçildi. Bu seçilen şiirlerin hepsinin de iyi şiirler olmadığını hemen belirtelim. Öyleyse neden seçildi diyebilirsiniz. Yıllığın amacı bir yıl içinde yayımlanmış şiir ya da şiir kitaplarının en iyilerini seçmek değil; bir yılın ortalama şiir birikimini ve niteliğini ortaya koymaktır. Bu nedenle, seçilen şiirler ve şiir kitapları arasında iyi olanlar da var, zayıf olanlar da.
2018’de üç yüze yakın şiir kitabı yayımlanmış. Bunların bir kısmı yeni baskıları yapılan kitaplar. Üç yüze yakın şiir kitabı içinden elli beş kitap seçildi ve kısa da olsa tek tek değerlendirildi. Ayrıca poetik yazı, söyleşi ve şiir değerlendirmelerinden örnekler de yıllığa alındı.
Dergilerde Şiir başlığı altında kırk dergi değerlendirildi; dikkat çeken şairler ve şiire dair yazılar belirtildi. (…)’
Yıllığın bölümlerine gelince: 2018 Şiirine Genel Bir Bakış/Arif Ay, Dergilerde Şiir/Arif Ay, Seçilen Şiirler/Arif Ay,2018’de Seçilen Şiir Kitapları Üzerine/Arif Ay… Buraya kadar , daha doğrusu 302 sayfalık yıllığın 216 sayfasında Arif Ay, tek başına bir ordu, koca bir ekibin ya da komisyonun yapacağı işi omuzlayan Arif Ay… Şimdi anladınız mı ona durmadan neden güzel insan deyip durduğumu. Bu çalışkanlığı, bu fedakarlığı karşılayacak tek bir sözcük bulamıyorum, bu yüzden hepsini söylenmiş kabul etsin Arif abi. Geçen yılki yıllığı alanlar da hatırlayacaktır, onca yayına rağmen, bu muazzam emeği, hizmeti gündeme getiren yazı sayısı bir elin parmaklarını geçmedi.
Yıllığın kalan yaklaşık 90 sayfasındaki bölümler ise; 2018’in Şiir Kitapları Üzerine, Poetika ve Eleştiri Kitapları, Poetik Metinler, 2018 Yılında Düzenlenen Yarışmalar ve Ödüller ile son olarak 2018 yılında yayınlanmış şiir kitapları ve poetik kitaplar.
2018 yılında yayınlanan şiir kitapları için bir paragraf açmam gerek. Şiire ilginin azaldığından dem vuran, hatta şiir öldü mü? diye sorulduğu bir ortamda anlı şanlı pek çok yayınevinin bastıkları şiir kitabı sayısına bakınca insan daha da bir garip oluyor. Osman Özbahçe’nin omuzladığı Ebabil Yayınevi ve birkaçı da olmasa, şiir kitabı bulmak imkansız bir hal alacak neredeyse. Özbahçe demişken, yıllıkta imzasını göremedim, kendisi mi yazmadı, davet mi almadı, bilemiyorum ama, şiirin söz konusu olduğu bir yerde Osman Özbahçe mutlaka yer almalıydı diye düşünüyorum.
Yıllık ve 2018 şiiri hakkında söylenecek daha pek çok şey var ama köşe yazısı sınırlarında, hele de tek yazıda bunu başarmak pek mümkün görünmüyor. Arif Ay’ın nasıl bir iş kotardığını ve yıllardır bunu inatla hem de neredeyse tek başına sürdürdüğünü anlatabildiysem ne mutlu bana…
Bir de merak ettiğim şöyle bir şey var ki, yazmadan hitama erdirmeyeyim bu yazıyı: Konya’mızda Selçukya, Aydınlar Ocağı gibi STK’ların ön ayak olduğu şiir dinletilerine katılan şairlerden acaba kaçı bu yıllıkları, Türk şiirini takip ediyor acaba? Dinletilerde şiirlerini okuyan büyük şairlerimizin ürünleri bir an aklıma geldi, ardından da bu soru. Ne dersiniz?!
Bu haftadan başlayarak her yazımdan sonra diyaloglar şeklinde kısa hikayeler de yazacağım. Fakat, özellikle bazı edebiyatçıların sosyal medya paylaşımları, ya da edebiyat ortamları ve raconuyla(!) ilgili bir ilginiz yoksa, diyaloglar şeklindeki ve ironi yüklü kısa hikayelerim size basit ve sıradan gelecektir, okumadan da geçebilirsiniz bu durumdaysanız.
HASSAS ÖYKÜCÜ
- Fransa’da parlamentonun penceresi önünde, bahçede, hem de bacak bacak üstüne atıp oturdum, özgürlük güzel şey yahu
- Niye Abdil abi, bizim meclise, bahçesine almıyorlar mı seni
- Yav arkadaş bu kadar iktidar yandaşı olma ya, iktidarı da yeri gelince eleştirebileceksin, hata gördüğünde. Bir de dergi çıkaracağım diyormuşsun geçen arkadaşlarla konuştuk bunu. Böyle mi çevre edinecek, yazı bulacaksın!?
- Abi ben ne dedim ki şimdi, iktidarla partiyle ne alakası var dediklerimin, sadece senin paylaşımın üzerine bu basit soruyu sordum
- Engelliyorum seni!!!
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.