Ziya Uysal

Ziya Uysal

Vatandaşın fikri

Vatandaşın fikri

İnönü Cumhurbaşkanıdır. Ona, “Efendim önemli konularda bir de halkın fikrini soralım mı?”, diye sormuşlar, “Hayır” demiş. “Halkın ne yapacağı belli olmaz, işi halka bırakırsanız Sait Nursi’yi başımıza cumhurbaşkanı seçer” diye de eklemiş. Halk bunu yapabilir, doğrudur ama onun bu demokrasi anlayışı da demokrasiyle çelişiyor. Ülkeye demokrasiyi getiren ikinci kişi konuya böyle bakarsa gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenmiş demektir.  

Nitekim bizdeki demokrasi anlayışında o günden bu güne çok bir değişiklik olamamıştır. Ankara ve İstanbul’daki üst düzey yönetici, gazeteci, uzman ve bilim insanı büyüklerimiz dururken taşranın,  taşradakilerin fikrinin ne kıymeti olabilir ki?  

Boşuna bir çaba olabilir ama ben yine de bu fikirlerden bazısı duyulsun istedim. Komşuların, komşulardan birinin evinde sırayla toplanarak, ayda bir kez çay sohbeti yapmaları çoğu yerde gelenektir. Bu gün bunlardan birinde konu terör belası üzerine gelişmişti. Bakın neler dediler:  

- Ahmet Bey: Gevşek tükürük sakal mundar eder, yakıp yıkanlara, molotof bombası atanlara hâlâ tazyikli suya karşılık veriliyor, olmaz bu! Yakalandıktan üç gün sonra salıverilen sokak teröristleri, üç yıl içerde yatsın da görelim bakalım o sokaktan bir daha geçer mi?

- Kerim Usta (Çarıklı erkân-ı harplerdenmiş): Nüfusun binde birini (Safraları) gözden çıkarırsak, binde dokuz yüz doksan dokuzu huzur içinde yoluna devam eder. Aksi halde kangren olmuş bir parmak bile vaktinde kesilip atılmazsa tüm vücudu zehirleyip, öldürebilir.

- Halil Bey: Uydudan yurdun her noktasını, her an canlı izleyebilmeliyiz. Bunun için büyük harcamalar yapmaya değer. Olacakları tam vaktinde ve zayiatsız önlemenin, dağdaki her eşkıyayı, her an izlemekten geçtiği malum. Atalarımız “Alet işler el öğünür” demişler.

- Ali Bey: İnsansız hava aracını yaptığımız gibi insansız kara aracını da yapabilecek kabiliyetimiz var. Tasarımını ben bile yapabilirim. Şarjlı motorunu hazır alırım, yazılımını tanıdık arkadaşlara yaptırırım, kalan kısımları da sanayide pek çok atölyemiz yapabilir. Adını da “Piyade Robotu” koyarız. Zaferi noktalayan kara savaşıdır. Kara savaşında zayiatı çok aza indirmek için böyle bir şeye ihtiyaç var. IŞID belasını da yabana atmamak gerek.

- Mustafa Hoca: Güneydoğu bölgemizdeki, devletine bağlı ahaliyi de eğitmeli, donatmalı ve korumanın bir yolunu bulmalıyız. Devletin yanında yer alanlar can tehlikesi ve şiddetli baskı altındadır, buna engel olunmazsa ilerde yekpare bir blokla karşılaşırız, iş kötüye gider. Bu işlerde yetkililerin gerekeni söylemesi yeterli değil, somut ve tam caydırıcı icraat gerekiyor.

- M. Ali Bey: Devlet zalime acıdıkça zalim zulmüne devam eder. Devlet, normal vatandaşa tanıdığı hakları teröriste de tanıyor, böyle bir eşitlik olmaz! Teröristle normal vatandaş eşit değil ki aynı haklara sahip olsun. Teröristler bu özgürlükleri hak etmiyor. Teröristlere toplantı ve gösteri yürüyüşü yasaklanmalı, çiğneyenlere 100 yıl hapislik verilmeli. Zalimler yarın mazlumlara kıymadan, bu gün zalimlerin hakkından gelinmelidir. Teröristler acımasız ve silahlıdır. Halksa masumdur, çoğunda bir çakı bile yoktur, açık ve kolay hedeftir.      

- Mehmet Bey: Yakalanıp hüküm giyen veya öldürülen teröristlerin karıştığı eylemler önceden olduğu gibi etkili ve yerici bir dille halka duyurulmalı. Bazıları öldürülen teröristlere “Özgürlük şehidi” diyerek, halkımızı ve dünya kamuoyunu kandırmaya çalışıyor.

- Şehmuz Bey: Ben Kürt asıllıyım ve AK Parti yönetimindeyim. Bu yüzden hain ilan edildim, sürekli baskı altındayım, kinayeli tehditler alıyorum. Her halde bu durumda çok kişi var. Devlet bizden karşı koymamızı, direnmemizi bekliyor. Ama benim gibi devletten yana olan Kürtlerin uzun süre direnme şansı yok. Devlet acilen daha baskın ve caydırıcı olamazsa işimiz zor.

- Abdülkadir Bey: Çözüm için siyasi bir muhatabımız olsun diye bazılarının meclise taşıdığı malum parti, terörü kuzu postuna sarıp, reklamını yapmaktan başka bir iş yapmıyor. Teröristlerin emrinden dışarı çıkamıyor. Demek ki bölücü terörün siyaseti de, siyasetçisi de terörist oluyormuş. Şimdi ayıkla artık pirincin taşını!         

-Mümin Bey: Bu, devlete karşı yapılmış bir isyandır. Bizim milletimiz tarih boyunca böyle nice isyanlar gördü. Bunların bir kısmını kanlı bir şekilde bastırdı diye o günün yöneticilerini tarih kitapları eleştiriyor ama demek ki adamların bir bildiği varmış, mecbur kalmışlar. Çünkü en kısa süre içinde önlenmeyen isyanlar, kartopu gibi büyüyerek, ülkeleri iç savaşa götürüyor. “Gevşek tükürük sakal mundar eder” sözüne ben de katılıyorum.

Allah, ülkemizi terörden ve iç savaştan korusun. Allah’a emanet olunuz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Ziya Uysal Arşivi

SAPMA

16 Eylül 2019 Pazartesi 00:01
SON YAZILAR