Her yeni başlangıç, yeni hedeflere, amaçlara, umutlara, hayallere uzanan yeni bir doğuş gibidir aslında. Bizde yeni sezon ile birlikte yazılarımıza PUSULA'da kaldığımız yerden devam ediyoruz

Geçmiş ile birlikte geçen sezonu tarihi "Atatürk Stadyumu'nda" yaşaya gelen bu toplum, bu gün ve gelecekte yeni sezon ile peşpeşe yeni sezonları "Yeni Stadyum'umuzda" geçirecekler ise biz ve bizden sonraki nesiller! Futbol adına yaşanacak ve yaşayacakları ne varsa hep yeni başlangıçlar içinde yaşayacaklardır elbet.

Bir futbol adamı olarak yeni stadyumumuza ben de gittim, gezdim, gördüm yeri ve ulaşım konusu dışında yapı olarak herkes gibi çok beğendim. Konya'mızın büyüklüğüne ve tarihi dokusuna yakışan bir seyirci kapasitesi ve mimari özelliğine sahip olduğu gerçeği ile övünmeliyiz.

Hep birlikte yeni sezona UEFA kriterlerinde bir satadyumla girecek olmanın heyecanı içindeyiz, Konyaspor taraftarları (Konyaspor'a gönül veren herkes) Passolig çıkarmanın ve kombine almanın çabası içinde. Stad locaları mı? Satılmış bitmiş bile! Şehirde heyecan ve beklenti büyük. Yönetim ise bunu en iyi şekilde değerlendirme çabası içinde.

Stadyum ile ilgili ilk düşüncenin atıldığı günden yapılışına kadar geçen süre içinde herkes, herkesim zamana, zemine göre farklı düşünceler yansıttılar. Umut, umutsuzluk, gerilim, heyecan bu dönem içinde yoğun bir şekilde yaşandı. Yazılar yazıldı, söylenecek sözler dudaklardan döküldü. Yazılmak istenen duygu ve düşünceler kağıtlara döküldü. Konuşması fikir beyan etmesi gerekenler sessizce bekledi ve sustu! Bunların hepsi benliğimizle birlikte arşivlerde canlılığını korumaktadır.

Stadyum fikrini ortaya attıkları günden bitişine kadar geçen süre içinde insanoğlunun yaşadığı en yoğun duygular nelerse hepsini birden yaşayanlar elbette Tahir Akyürek başkanımız ve ekibidir.

Yeni stadyumuz ile birlikte böyle bir yapıta sahip olduğumuz için futbol ailesi olarak haklı övüncü ve gururu hep birlikte yaşıyoruz. Emeği geçenlere teşekür etmenin ötesinde şükran duymak ve bu hizmeti ve eseri ortaya çıkaranları unutmamak gerekli.

Konyaspor'umuzun burada elde edeceği başarılarında sevinci, coşkuyu kayıplarında üzüntüyü, kaygıyı, gerilimi hep birlikte yaşayacak her iki durumda da büyük bir camia olduğumuzun yansımalarını dostta düşmana hep birlikte sunacağız inşallah…

Konu Konyaspor'umuz ise gerisi teferruhattır diyorsak, bu stat mükemmelin fevkinde bir yapı olarak Konyaspor'umuza kazandırıldı.

Bakınız; tarihi maçlara tanıklık etmiş ne şampiyonluklarla gelen büyük coşku ve sevinçleri, başarısızlık ve küme düşmelerin verdiği hüznü, üzüntüyü, çaresizliği, çöküşü yaşatmış ve sonunda yeniden doğuşa geleceğe güvenle bakışa kuçak açmış Atatürk Stadyumu’nun belirsizliğini konuşan, lehte ve aleyhte fikir beyan edenimiz, soru soranımız var mı?

Burada; sporun toplumsal barış ve huzurumuz konusunda önemli bir araç olduğunu anlamamız, Profesyonel ile Amatör Sporu ayrı, ayrı değerlendirmemiz, profesyonel yapıyı altyapıdaki amatörlerle ayakta tutabileceğimiz gerçeğine inanmamız, sporun sadece futboldan ibaret olmadığını görmemiz, yapılanın ve yıkılacak olanın diğer branşlar ile birlikte Amatör futbolumuzun geleceğine ne getireceğine ve götüreceğine bakmamız gerekmez mi?

Spor ve futbol adamı kimliği taşıyan herkesin söylenecek çok şeyi, vereceği farklı mücadeleler olmalıdır, olacaktır da. Yazan, çizen, görüş beyan eden kimler olacak, mücadelenin içinde kimler girecek bekleyip göreceğiz.

Esas olan toplum adına yapılana alkış tutmaktır ancak; varsa eksileri toplum önünde alkış, kapalı kapılar ardında acımasız eleştiri olmaz olmamalı. Yüksek sesle hizmet edenler hizmetleri ile eleştiri alacak ki iyi olanı eksikliklerinden arındırıp mükemmele ulaştıralım.