Vefa denen duygumuzu kaybedersek samimiyete ve hakikate olan inancımızı da yitirir gideriz. Bu yüzden hayrı gözeterek şehir için taş üstüne taş koyana teşekkür borçluyuz.

Önceki dönem Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, 2004 AK Parti’ye geçiş yılını baz alırsak tam 14 yıl dolu dolu bir hizmet dönemi geçirdi. Alkışlandığı da oldu eleştirildiği de… Sevapları ve günahlarını tartacak elbette biz değiliz, milletin sinesi, hakkın terazisidir.

Zahiren gördüğümüz; Tahir Bey, samimiyetle hizmet etme gayretinde oldu. 3 dönemlik belediye serüveninde kendi deyimiyle bazen merkeze, özellikle Büyükşehir yasası ile -Cumhurbaşkanına verdiği söz üzerine- bazen de merkez dışı ilçelere ağırlık verdi. Yaptıkları kadar yapamadıklarına da hayıflanıyor Tahir Bey. Neticede hizmet; sonu olan, ‘tamam işte bu kadar olur ancak’ denilen bir şey değil. Ne yaparsanız yapın bir seviye üstü mutlaka olur.

Geçen haftaki ziyaretlerimizde bizleri nezaketli bir şekilde ağırlayan, misafir olduğumuzu hissettiren her birimizin hatırını sorup halleşen yegâne isimlerden biriydi Akyürek. Kesintisiz bir şekilde zevkle ve iştiyakla dinlediğimiz çok güzel anılarından bahsetti. Şehirle ilgili yaptıkları kadar yapamadıklarının neler olduğunu özetledi. Konya için ‘devasa’ denilebilecek bazı projelere neden başlanamadığının sebeplerini döktü… Belh Kavşağına düşünülüp yapılamayan altgeçidi veya Beşyol ile Zafer bağlantısını yer altından sağlayarak bu bölgeyi tamamen yürüme aksına çevirecek; Alâeddin çevresinde hiçbir şekilde trafik lambası olmadan akan trafik projesini öylesine güzel anlattı ki başkan… Kendi adıma heyecanlandım ve ah çektim.

Tahir Bey kibarlığını daha da öne çıkararak başkanlığı devir sürecinde Başkan Uğur İbrahim Altay ile aralarında geçen küçük bir diyalogdan söz etti, “Uğur’a elbette hizmetin sonu yok, ne yaparsan yap kıskanmam projelerinle övünürüm ancak kendi dönemimde en çok arzuladığım Mevlâna Müzesi projesini bir takım engeller yüzünden tamamlayamadım. Müzenin duvarlarını yıkıp o alanı bambaşka bir hale getirecektik, nasip olmadı. Bir tek bunu yaparsan kıskanırım ama sana da vasiyetim bu” demiş.

HER KÖŞEDE İZLERİNİ GÖRMEK MÜMKÜN

Tahir Bey’i dinlerken şehrin her köşesine, noktasına hâkim olduğu hissiyatına kapılıyorsunuz. Çok okuması, kendini sürekli geliştirmesi, siyasi tecrübesi, insan psikolojisini çözümleyebilmesi ve buna göre davranması yöneticiliğini özetliyor bir bakıma.

Şehirde yönümüzü ne tarafa çevirsek onun hizmetlerini/izlerini görürüz aslında. 100’e yakın alt ve üstgeçitler, asfalt plentleri, her ilçeye prestij caddeler, her ilçeye şehir konakları, kanalizasyon altyapısının büyük oranda yenilenmesi, Türkiye’de ilk sosyal kart uygulaması, Mavi Tünel, Yeni stadyum, Bilim Merkezi bir çırpıda aklıma gelenler.

Bu yüzden vefa diyorum. Türkiye’nin başka büyükşehirlerini çokça gezen bir gazeteci olarak Konya’nın farkı diyorum ve emeği geçen tüm yöneticilerimizi hayırla yâd ediyorum. Elbette bu anlattıklarım Sayın Akyürek’in tek başına başardığı şeyler değil. Ardında çok dinamik bir ekibi ve güçlü bir teşkilat yapısı ile bu başarılara ulaşıldı. Şimdi TBMM’de şehircilik adına en önemli komisyonlardan birine başkanlık ediyor. Ve tecrübelerini ülkesi için kullanıyor. Şehir olarak nadir yetiştirebildiğimiz böylesi değerlerimize daha çok destek olmalı ve arkalarında durmalıyız. Sadece Tahir Bey için söylemiyorum bunu.

Bugün bayrak Uğur Başkan’da… 3 Mayıs 2018 gününden beri yani yaklaşık 42 aydır o koltukta. Ne kadar zaman geçirdi bilemiyoruz ama sürekli bir koşturmaca içinde olduğunu görüyoruz. Son yerel seçimlerden sonra AK Parti belediyecilik misyonunun yüklediği farklı görevleri de ifa etmeye çalışıyor.

Tahir Bey’in vasiyetini yerine getirebilir mi yoksa çok daha farklı şeyler mi hayal ediyor, bunların hepsi bu dönem Uğur Başkan eliyle de yapılabilir. Metro senkronizasyonuyla birlikte yeni açılımlar illa ki olacaktır. Konya için en yakışanı ne ise o olsun.