TARİHE YOLCULUK  (327)

SEYİT KÜÇÜKBEZİRCİ: “Benim siyasi partilere işim düşmez. Niye düşmez? Belki bunlar itiraf gibi… Bir milletvekiline söyleyeceksin de ona söyleyeceksin, buna söyleyeceksin… Ankara’da her dönemde her şeyin bir bedeli vardır. Ödersen karşılığını alırsın.”

Gazeteci, yazar olarak tanıdığım Seyit Küçükbezirci abimizin bir diğer uğraş sahası ise, madenciliktir. Seyit abi, aynı zaman kooperatifçilik konusunda da uzmandır.

Nev-i şahsına münhasır bir gazeteci olarak ilginç, sohbetini dinlediğinizde ilginç olduğu kadar size yakın veya uzak bir insan portresiyle karşılaşmanız mümkün.

Geçenlerde Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Mustafa Güçlü ve Aydınlar Ocağı üyesi Celalettin Kara ile birlikte Seyit Küçükbezirci ağabeyi Nalçacı Caddesi’ndeki yerinde ziyaret ederek iki-üç saate yakın devam eden güzel bir sohbetine şahit oldum.

Bu sohbetten kendi adıma çok faydalandım diyebilirim.

Seyit abinin çok güzel ve insanımızın yararlanması gereken binlerce kitap, gazete, dergi, mektup ve yazışmalardan müteşekkil güzel ve zengin bir arşivi var. Bize, 1950, 59, 67, 73 tarihlerine kadar uzanan Konya dergilerini göstererek malumat da verdi.  Meselâ Türkiye’de ilk defa aylık olarak kendi çıkardığı “Türk Çiftçisi” gazetesi, ilginç bir başlık taşıyordu: “28 milyon köylünün gelirini artıracak büyük teklif.” 1967 tarihli fikir ve sanat dergisi Selçuk’ta, Doç. Dr. Yaşar Kutluay’ın yeni çıkan “Siyonizm ve Türkiye” başlıklı kitabının bir özeti yer alıyor. Söz konusu eserin bir kısmı 1924’de İngilizce olarak basılmasına rağmen Yahudiler tarafından engellendiği de belirtiliyor.  İsrail Meclisinde yeni kabul edilen “Yahudi Ulus Devleti Kanunu”nun geçmesiyle birlikte Siyonizm, tekrar dünya ve Türkiye gündemine oturdu. Bu açıdan Müslümanlar olarak Siyanizmin felsefi ve sosyoloji açısından en ince noktasına kadar anlatan eserleri okuyarak bilgi sahibi olmamız gerekir. Bilindiği üzere Siyonizm ideolojisinin kurucusu ve 1948’de kurulan İsrail Devletinin babası Dr. Theodor Herzl’dir.

İlk sayısı 11 Ocak 1959’da Saim Sakaoğlu tarafından Konya Lisesi’nde okurken çıkartılan aylık fikir ve sanat dergisi Özlem’in yazarları arasında şu isimler dikkat çekiyor: Cahit Öztelli, Kemal Or, Feyzi Halıcı, Ali R. Bülbül, Emin Göz, Saim Sakaoğlu, Seyit K. Bezirci, Ahmet Akköylü, Bahaddin Paslı, Nuri Abacı...”

Seyit Küçükbezirci Kütüphanesi’nde ne varsa bunların (arşivinin) hepsini yıl, ay, gün, ad, yazarı ve yayınevine varıncaya kadar kaydını tutup, derleyip toplattıran Seyit abi, eser ve arşivlerinin kıymetini bilen bir liman arayışı içerisinde kendisine; Konya Büyükşehir Belediyesi’nin umut verdiğini de söyledi. Seyit abi 1942 doğumlu olduğunu ve Saim Sakaoğlu’nun da 1939 doğumlu olduğunu belirterek gençlik arkadaşlarından da bahsetti.

ANKARA’DA HER ŞEYİN BİR BEDELİ VARDIR

Siyasi partilere işinin düşmediğini de belirten Seyit ağabey, şunları dile getrdi:

“Niye düşmez? Belki bunlar itiraf gibi… Bir milletvekiline söyleyeceksin de ona söyleyeceksin, buna söyleyeceksin .. olmaz bu işler. Ankara’da her dönemde her şeyin bir bedeli vardır. Ödersen karşılığını alırsın. Başa kim gelirse gelsin, ister belediye başkanı olsun isterse milletvekili. Ben bir kere telefonu açarım (tebrik eder, başarılar dilerim) ve sonra bir daha aramam kardeşim. Ankara’ya işin düşerse herkesin doğum gününü bileceksin, evlenme gününü bileceksin. Onların hediyelerini ayarlayacaksın falan, filan…

Tanıdığınız insanların adam gibi adam olması lâzım.”

Seyit abi lise yıllarında okırken kurdukları gizli bir örgütten de söz etmişti.

Onun hikâyesini ve serüvenini de Pazartesi’ye bırakalım.

PAZARTESİ: Konya’da gençlerin kurduğu ilk gizli örgüt?!..