Bu hususta ifade belirtmek istememiştim. Fakat düşündüm ki ben de birkaç kelam kesmeliyim.

Bir insanın önce kendisine saygısı olmalı. Kendisine saygısı olmayan insan bir başkasına hiç saygı duyamaz. Ve bu durumun da dışa vurumu çok başka olur.

Nasıl mı? Aynen şöyle:

‘Seni gidi züppe seni!

Sarayda otur, tahta kurul, dolarlar, milyarlar oyuncağın olsun, israflık, müsriflik yoldaşın, zenginler senin arkadaşın bize mi diyorsun “gösteriş müptelası” diye? 13 uçak sende. Lüks hayat sende. Konvoylar dolusu otomobil yurt içinde yurt dışında sende. 22 yılda milleti fakir fukara koyup zenginlerin partisi olmak sende. Fakirle fukarayla dalga geçen partili sende.

Dolar milyarderleri sende. Zindanlar bizim, saraylar senin, gösterişli olan biz öyle mi?

Kıskandın mı?

Seni sarayın züppesi seni!

#ErkenSeçim istiyoruz.

Hodri meydan!’

Evet, bu ifadeler kendisine saygısı olmayan bir milletvekilinin ifadeleri.

Ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanına ‘Züppe’ diyecek kadar küçülmüş bir karakter fukarası.

Bir muhalefet mensubu olarak yapılanları eleştirebilirsin ve dahi yeterli de görmeyebilirsin. Hatta ve hatta görmezden de gelebilirsin! (Nitekim en sevdikleri iş bu)

Ama alenen hakaret etmek de neyin nesi?

Peki bu hakarete sebebiyet veren şey nedir?

Sayın Erdoğan’ın CHP’ye: ‘Gösteriş müptelası elitistler.’ minvalindeki söylemi.

Yalan mı?

CHP, içinde bulunduğumuz dönem itibariyle tepeden tırnağa gösteriş boyasına bulanmadı mı?

Enaniyet duygusunu kucaklayarak şatafatı pışpışlamıyor mu?

Paris Olimpiyatları sürecinde ‘İstanbul Evi’ne servet akıtılmadı mı?

Görmezden gelinse CHP’li belediyelerde akraba kayırmacılığıyla bütün kadrolar yok satmayacak mı?

Evet, var ve olacak.

E öyleyse neyin yaygaracılığı bu?

Bu mahalle her zamanki gibi dikkatleri bir başka yöne çekmenin derdinde.

İçlerinden bir fedai belirliyorlar ve sonrasında hamlelerini hiç çekinmeden uygulama makamına koyuyorlar.

Şöyle ki; CHP’nin 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarındaki onur konuğu yine yeniden Suavi oldu.

Aynen öyle, yanlış okumadınız.

‘Onur Konuğu’

Geçen haftaki yazımda Suavi’nin ne denli kirli biri olduğundan uzun uzun bahsetmiştim.

Hafızalarda kalıcı olması adına şimdi kısa bir kısmını tekrar belli edeceğim.

Buyurunuz:

‘CHP’nin şarkıcısı Suavi, 2016 yılında çok sayıda askerimizin şehit olduğu PKK saldırılarının ardından başlatılan operasyonun ‘katliam’ olduğunu söylemiş ve açık şekilde PKK’ya destek vermişti. CHP’nin şarkıcısı Türk askeri şehit olurken susmuş, PKK’lılar öldürülürken ise protestoya başlamış ve PKK safında olduğunu ilan etmişti.

Yine aynı kişi, 14 Temmuz 2012 yılında Diyarbakır’da düzenlenen ve PKK yandaşlarının Türk askerine saldırdığı ‘Abdullah Öcalan’a Özgürlük Mitingi’ne destek vermiş ve teröristlere övgüler sıralamıştı. 14 Temmuz aynı zamanda 2011 yılında 13 askerimizin şehit olduğu PKK saldırısının da yıldönümüydü. Suavi işte bu mitinge destek vermiş ve çıkan olaylardan Türk Silahlı Kuvvetleri’ni sorumlu tutmuştu.

Suavi, 2015 yılı Diyarbakır Nevruz Kutlamalarında PKK paçavraları ve terörist başının posterleri arasında konser vermiş ve terör yandaşı kalabalıktan PKK paçavralarını havaya kaldırmasını istemişti.

Yetmemiş, 2015 yılında Cizre’de PKK’nın polis karşıtı propagandasına destek vermiş ve polisimizin katil ve tetikçi olduğu algısının yayılmasına hizmet etmişti. Bu propagandanın sonunda 2016 yılında PKK, polis kontrol noktasına bombalı araçla intihar saldırısı düzenlemiş ve 12 polisimiz şehit olmuştu.’

Ne konuk ama!

Hem de en onurlusundan!

İktidar olmaya namzet(!) bir partinin söylem ve eylem bütünlüğü içimizi bu denli acıtmamalı, yakmamalı diye düşünürüm.

Fakat her düşünce karşılığını bulmuyor maalesef.

Hele ki mevzuu bahis CHP ise bütün denklemler boşa düşüyor.

Haliyle boşluğun çıktısı da eksi hanesine yazılıyor.

Anlayacağınız CHP kocaman bir eksiden ibaret.

REALİTE!!

Selâmetle…