CHP’de kriz tırmanıyor!
CHP'de krizler bitmek bilmiyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tek aday olarak gireceği ön seçim, parti içinde yeni bir gerilime neden oldu.
23 Mart'ta yapılacak oylamaya katılımın düşük kalacağı endişesi, genel merkezin tüm imkanları seferber etmesine yol açtı.
Partiye yakın kaynaklar, "Katılım yüzde 30'u bile aşmaz" diyerek sürecin büyük bir fiyaskoya dönüşebileceğini belirtiyor.
KATILIMI ARTIRMAK İÇİN HEDİYE VE ETKİNLİK PLANLARI
CHP yönetimi, tek adaylı bir seçimde parti üyelerinin sandığa gitme motivasyonunun düşük olacağını öngörerek harekete geçti. Sabah 09.00'da başlayıp 17.00'de bitmesi planlanan seçim süresinin, katılımı artırmak için iftar sonrasına kadar uzatılabileceği belirtiliyor. Sabah'taki habere göre, oy kullanmaya gelen üyelere sembolik "hediyeler" dağıtılması gibi öneriler de masaya yatırıldı.
İMAMOĞLU PANİKTE!
Sandığa gitme oranının düşeceğinden endişe eden CHP yönetimi, milletvekillerine de çağrı yaparak sürece destek olmalarını istedi. CHP yandaşı Cumhuriyet'te yer alan habere göre İmamoğlu CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve vekillerle yaptığı basına kapalı toplantıda, "Bu mücadele önemli bir mücadele. O nedenle sizin desteğiniz çok önemli. Bu önseçim, sembolik bir seçim değil. Bulunduğunuz yerde katılımı yükseltmek için örgütle iş birliği çok önemli" ifadelerini kullandı.
ERKEN ADAYLIKLA "KORUMA ZIRHI" PEŞİNDE
Siyaset kulislerinde ise CHP'nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerine 3,5 yıl varken neden bir ön seçime gittiği sorgulanıyor. Bunun arkasında ise İstanbul'un ilçe belediyelerinde süren yolsuzluk, rüşvet ve terör iddiaları ile ilgili soruşturmaların olduğu konuşuluyor.
İmamoğlu'nun adaylığını ilan ederek hakkındaki siyasi yasak davası, İBB iştiraklerindeki usulsüzlük iddiaları ve belediye bürokratlarına yönelik operasyonlar nedeniyle kendisini siyasi bir "koruma zırhı" altına almak istediği öne sürülüyor.
MANSUR YAVAŞ BEKLEMEDE
Ön seçime karşı çıkmasına rağmen bu süreci engelleyemeyen Mansur Yavaş seçime girmese de adaylıktan vazgeçmedi. Ekrem İmamoğlu yol haritasını açıkladığı toplantıya katılmayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş aynı saatlerde katıldığı başka bir etkinliğinden ardından kameralar karşısına geçerek adaylık mesajı verdi.
Yavaş, "Masadaki diğer seçenekler her zaman gündemdedir" diyerek İmamoğlu ve Özel'e "Buradayım" mesajı gönderdi.
EN BÜYÜK KOZU ANKETLER
Özel ve İmamoğlu ile katıldığı 3'lü toplantıda "Anketler böyle çıkmaya devam ederse aday olacağımı bilin." çıkışını yapan Yavaş'ın İmamoğlu'na "50+1 alacaksan adaylığına elbette itirazım yok" diyerek şart koştuğu da biliniyor. Buna göre Yavaş, ön seçimden sonra İmamoğlu aday olarak belirlense de ilerleyen süreçte "anketler" üzerinden bir hamle yapacak.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE İÇİN…
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın "iç cepheyi sağlam tutalım" vurgusuyla başlayan, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin "PKK'nın lağvedilmesi"ne yönelik telkinleriyle şekillenen "Terörsüz Türkiye" hedefinin en kritik eşiklerinden birisi aşıldı.
İmralı'nın kapıları 3. kez açıldı. Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder, Ahmet Türk, Tülay Hatimoğulları, Tuncer Bakırhan ve avukatlarından oluşan heyet Öcalan ile görüştü. Öcalan'ın çağrısının Türkçesini Pervin Buldan, Kürtçesini Ahmet Türk okudu. Çağrı eş zamanlı olarak Arapça ve İngilizce yayınlandı. Öcalan, 3 sayfalık mektup kaleme aldı. "PKK ömrünü tamamladı" deyip örgütün kendini feshetmesi gerektiğini açıkladı.
HER DETAY İNCE İNCE DÜŞÜNÜLDÜ
Okunan metnin uzun süren istişareler sonucu hazırlandığı öğrenildi. Noktasına, virgülüne kadar değerlendirildi. Kullanılan kelimeler, verilen mesajlar tek tek özenle seçilip yazıldı. Mesajlar terör örgütü tarafından farklı yorumlanamayacak kadar açık ve netti. Böylece, "şöyle demek istedi, böyle demek istedi' gibi manipülasyonların önüne geçildi. Öcalan'ın el yazısı ile kaleme alınan metne son şekli 25 Şubat tarihinde verildi.
PKK ATEŞKES İLAN ETTİ
DEM Partili Sırrı Süreyya Önder'in metin dışında kamuoyuna duyurduğu not ise yine devletin bilgisi ve izni ile açıklandı. Öcalan'ın notundaki "Bu perspektifi ortaya koyarken şüphesiz pratikte silahların bırakılması, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir" ifadesinin örgütün silah bırakması ve fesih kararından sonraki aşamaları işaret ettiğine dikkat çekildi. Bu tarihi çağrının ardından Terör örgütü PKK, Abdullah Öcalan'ın çağrısını kabul ettiğini duyurdu.
SÜREÇ NASIL İLERLEYECEK?
İLK ADIM: 4-5 AY İZLEME YAPILACAK
Sürecin bundan sonra nasıl ilerleyeceği de merak konusu oldu. Çağrıdan sonra 4-5 ay bekleneceği bilgisine ulaşıldı. Süreç takip edilecek. Terör örgütü, Öcalan'ın çağrısına uyduğunu duyursa da PKK'nın Avrupa ve diğer bileşenleri ne yapıyor, silahlar bırakılacak mı gibi sorulara yanıt aranmaya devam edilecek.
2. ADIM: SİLAHLAR KAYIT ALTINA ALINACAK
Haziran ayı sonunda ikinci aşamaya geçilebileceği tahmin ediliyor. Devlet, büyük oranda çağrıya uyulacağını, bazı grupların silah bırakmayabileceğini ancak bunların da zaman içinde marjinalleşerek yok olacağını tahmin ediyor. Lağvetmenin sözde kalmaması için silahlara yönelik bir mekanizma devreye alınacak. Bu silahlar kayıt altına alınacak, menşei, seri numarası gibi özellikleri işlenecek. Böylece gerçek anlamda bir lağvetme süreci uygulanabilecek. Hem Irak hem de Suriye'de silahların bırakılması ve kayıt altına alınmasını kontrol edecek ayrı ayrı yapılar kurulacak. Bu yapılarda Türk ve yerel yetkililer birlikte görev alacak.
3. ADIM: ZİYARETLER DEVAM EDECEK
İmralı'ya yapılacak ziyaretler bu süreçte de devam edecek. Teknik detaylar üzerinde çalışma yapılacak. Sözde üst düzey yönetiminin Türkiye'ye dönmesi hiçbir zaman mümkün olmayacak.
4. ADIM: TÜM OLUMSUZLUKLAR İÇİN PLAN HAZIRLANIYOR
Bu süreç içinde yaşanabilecek olumsuzluklar, provokasyonlara ilişkin de tüm çalışmalar yapıldı. Bunların bertaraf edilmesi, ortamın zehirlenmesine izin verilmemesi için neler yapılabileceğine ilişkin planlar hazırlandı. Yabancı istihbarat örgütleri ve devletlerin süreci etkisiz hale getirmek, Türkiye'yi karıştırmak için bazı girişimler olabileceği değerlendiriliyor. Bunların önlenmesine ilişkin de gerekli tedbirler alınıyor.
5. ADIM: AF ANLAMINA GELEN HİÇBİR ADIM ATILMAYACAK
Süreçte ayrıca gaziler ile şehit ailelerini kıracak, üzecek veya teröristbaşı Öcalan'a af anlamına gelebilecek hiçbir adım atılmayacak. Umut hakkı benzeri düzenlemeler ancak tamamen silahların bırakılıp terör örgütünün ortadan kalkması ile mümkün olabilecek.
6. ADIM: DEMOKRATİK DÖNÜŞÜM
Bu süreçler tamamlandıktan sonra "demokratik dönüşüm" adı altında gerekli adımlar Meclis zemininde atılacak. Demokratikleşme adımları sadece bu süreci değil toplumun tüm kesimlerini ve katmanlarını kapsayacak şekilde yapılacak. Anayasa'dan Terörle Mücadele Yasasına kadar önemli düzenlemeler gündemde olacak.
Evet, durumlar bu şekilde.
Fakat kafaları karıştıran bir başka soru işareti daha var.
YPG ve türevleri için nasıl bir hamle yapılacak?
Şimdi bunun üzerine eğilmek lazım.
Selâmetle…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.