Mükremin Kızılca

Mükremin Kızılca

Başyayla Merkez Camii Yazıları

Başyayla Merkez Camii Yazıları

Karaman Başyayla ilçesi 70'li yıllarda yüksek kubbeli güzel bir camiye kavuşmuştur.

Camiye girdikten sonra kendinizi muhteşem bir atmosferde hissediyorsunuz. Arapça olarak nakşedilen ayet ve sureler özenle seçilmiştir.

mukremin-kizilca-1.jpg

Şimdi, çoğu başka camilerde yer almayan bu ayet ve surelerin mealini sizlerle paylaşıyorum.

Sizi hemen sol tarafta duvarda fetih suresinin ilk ayeti güzel bir nakış ve süslü çerçeve içerisinde karşılar. Aynı surenin 3. ayeti ise 1.yi tamamlarcasına diğer duvarda yer alıyor:

“Biz sana doğrusu apaçık bir fetih ihsan ettik. Ve Allah sana, şanlı bir zaferle yardım etsin diye.” (Fetih 1, 3)

mukremin-kizilca-2.jpg

Diğer bir duvarda ise çok anlamlı bir ayet-i Kerime besmele ile yer alır:

“… (Resûlüm!) De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri bunları hakkıyla düşünür.” (Zümer 9)

Caminin yüksek kubbesinin göbeğini dairevi bir biçimde Fatiha suresi süslüyor:

1 – “Bismillahirrahmânirrahîm

2 - 4 - Hamd, Âlemlerin Rabbi, Rahmân, Rahîm, hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) maliki Allah'a mahsustur.

5 - Allah’ım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.

6 – 7 - Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil.”

Mihrap sadece kıbleye dönülmesini emreden ayet-i kerime ile bezenmiş iken üzerinde siyah bir şerit içerisinde Ayetelkürsiyi onun üzerinde de kelime-i tevhidi görüyoruz.

AYETELKÜRSİ ANLAMI:

"Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayandır. Diridir, kayyumdur. O’nu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O’nundur. İzni olmaksızın O’nun katında şefaatte bulunacak kimdir? O, kulların önlerindekileri ve arkalarındakileri (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar O’nun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar. O’nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. (O, göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir.) Gökleri ve yeri koruyup gözetmek O’na güç gelmez. O, yücedir, büyüktür.” (Bakara 255)

Camiye girdikten sonra tam karşıda Esmaü’l-hüsna'nın bittiği noktada muhteşem iki ayet cümlesi yer alıyor.

mukremin-kizilca-3.jpg

HasbünAllah ve nime’l-Vekil nime’l-Mevla ve nime’n-Nasir

“… Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!...” (Al-i İmran 173)

“… O ne güzel sahip ve ne güzel yardımcıdır!” (Enfal 40)

Kürsünün üst tarafında şahane bir süsleme içerisinde besmele ile beraber şu ayet-i kerime konulmuş:

“… Artık namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin ve Allah’a sarılın. O, sizin sahibinizdir. O, ne güzel sahip, ne güzel yardımcıdır!” (Hacc 78)

Caminin cemaatin görebileceği bir noktasında da yine Kur'an okurken susulmasını emreden şu ayet itina ile yerleştirilmiştir.

“Kur’an okunduğu zaman ona kulak verip dinleyin ve susun ki size merhamet edilsin.” (Araf 204)

(ayetlerin bazılarındaki noktalı yerler camideki yazılan nakışta yer almayan kısımlardır. İsteyenler ayetin tamamını verdiğim kaynağa girerek okuyabilirler.)

Caminin pencerelerinin üstünde yer alan hepsi ayrı bir kare içerisinde Allah'ın güzel adları demek olan Esmaü’l-hüsna bulunuyor.

mukremin-kizilca-4.jpg

Esma-i hüsna 99 olup manalarıyla beraber şunlardır:

1- Allah(C.C.): "Eşi benzeri olmayan, bütün noksan sıfatlardan münezzeh tek ilah, Her biri sonsuz bir hazine olan bütün isimlerini kuşatan özel ismi. İsimlerin sultanı."

2- Er-Rahmân: "Dünyada bütün mahlükata merhamet eden, şefkat gösteren, ihsan eden."

3- Er-Rahîm: "Ahirette, müminlere sonsuz ikram, lütuf ve ihsanda bulunan."

4- El-Melik: "Mülkün, kainatın sahibi, mülk ve saltanatı devamlı olan."

5- El-Kuddûs: "Her noksanlıktan uzak ve her türlü takdıse layık olan."

6- Es-Selâm: "Her türlü tehlikelerden selamete çıkaran."

7- El-Mü'min: "Güven veren, emin kılan, koruyan."

8- El-Müheymin: "Her şeyi görüp gözeten."

9- El-Azîz: "İzzet sahibi, her şeye galip olan."

10- El-Cebbâr: "Azamet ve kudret sahibi. Dilediğini yapan ve yaptıran."

11- El-Mütekebbir: "Büyüklükte eşi, benzeri olmayan."

12- El-Hâlık: "Yaratan, yoktan var eden."

13- El-Bâri: "Her şeyi kusursuz ve uyumlu yaratan."

14- El-Musavvir: ''Varlıklara şekil veren."

15- El-Gaffâr: "Günahları örten ve çok mağfiret eden."

16- El-Kahhâr: "Her şeye, her istediğini yapacak surette, galip ve hakim olan."

17- El-Vehhâb: "Karşılıksız hibeler veren, çok fazla ihsan eden."

18- Er-Rezzâk: "Bütün mahlukatın rızkını veren ve ihtiyacını karşılayan."

19- El-Fettâh: "Her türlü müşkülleri açan ve kolaylaştıran, darlıktan kurtaran. "

20- El-Alîm: "Gizli açık, geçmiş, gelecek, her şeyi en ince detaylarına kadar bilen."

21- El-Kâbıd: "Dilediğine darlık veren, sıkan, daraltan."

22- El-Bâsıt: "Dilediğine bolluk veren, açan, genişleten."

23- El-Hâfıd: "Dereceleri alçaltan"

24- Er-Râfi: "Şeref verip yükselten."

25- El-Mu'ız: "Dilediğini aziz eden, izzet veren."

26- El-Müzil: "Dilediğini zillete düşüren."

27- Es-Semi: "Her şeyi en iyi işiten."

28- El-Basîr: "Gizli açık, her şeyi en iyi gören."

29- El-Hakem: "Mutlak hâkim, hakkı batıldan ayıran. Hikmetle hükmeden."

30- El-Adl: "Mutlak adil, çok adaletli."

31- El-Latîf: "Lütuf ve ihsan sahibi olan. Bütün incelikleri bilen."

32- El-Habîr: "Olmuş olacak her şeyden haberdar."

33- El-Halîm: "Cezada, acele etmeyen, yumuşak davranan."

34- El-Azîm: "Büyüklükte benzeri yok. Pek yüce."

35- El-Gafûr: "Affı, mağfireti bol."

36- Eş-Şekûr: "Az amele, çok sevap veren."

37- El-Aliyy: "Yüceler yücesi, çok yüce."

38- El-Kebîr: "Büyüklükte benzeri yok, pek büyük."

39- El-Hafîz: "Her şeyi koruyucu olan."

40- El-Mukît: "Her yaratılmışın rızkını, gıdasını veren, tayin eden."

41- El-Hasîb: "Kulların hesabını en iyi gören."

42- El-Celîl: "Celal ve azamet sahibi olan."

43- El-Kerîm: "Keremi, lütuf ve ihsanı bol, karşılıksız veren, çok ikram eden."

44- Er-Rakîb: "Her varlığı, her işi her an görüp, gözeten, kontrolü altında tutan."

45- El-Mucîb: "Duaları, istekleri kabul eden"

46- El-Vâsi: "Rahmet, kudret ve ilmi ile her şeyi ihata eden'"

47- El-Hakîm: "Her işi hikmetli, her şeyi hikmetle yaratan."

48- El-Vedûd: "Kullarını en fazla seven, sevilmeye en layık olan."

49- El-Mecîd: "Her türlü övgüye layık bulunan."

50- El-Bâis: "Ölüleri dirilten."

51- Eş-Şehîd: "Her zaman her yerde hazır ve nazır olan."

52- El-Hakk: "Varlığı hiç değişmeden duran. Var olan, hakkı ortaya çıkaran."

53- El-Vekîl: "Kendisine tevekkül edenlerin işlerini en iyi neticeye ulaştıran."

54- El-Kaviyy: "Kudreti en üstün ve hiç azalmaz."

55- El-Metîn: "Kuvvet ve kudret kaynağı, pek güçlü."

56- El-Veliyy: "İnananların dostu, onları sevip yardım eden."

57- El-Hamîd: "Her türlü hamd ve senaya layık olan."

58- El-Muhsî: "Yarattığı ve yaratacağı bütün varlıkların sayısını bilen."

59- El-Mübdi: "Maddesiz, örneksiz yaratan."

60- El-Muîd: ''Yarattıklarını yok edip, sonra tekrar diriltecek olan."

61- El-Muhyî: "İhya eden, dirilten, can veren."

62- El-Mümît: "Her canlıya ölümü tattıran."

63- El-Hayy: "Ezeli ve ebedi hayat sahibi."

64- El-Kayyûm: 'Varlıkları diri tutan, zatı ile kaim olan."

65- El-Vâcid: "Kendisinden hiçbir şey gizli kalmayan, istediğini, istediği vakit bulan."

66- El-Macîd: "Kadri ve şanı büyük, keremi, ihsanı bol olan."

67- El-Vâhid: "Zat, sıfat ve fiillerinde benzeri ve ortağı olmayan, tek olan."

68- Es-Samed: "Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, herkesin muhtaç olduğu."

69- El-Kâdir: "Dilediğini dilediği gibi yaratmaya muktedir olan."

70- El-Muktedir: "Dilediği gibi tasarruf eden, her şeyi kolayca yaratan kudret sahibi."

71- El-Mukaddim: "Dilediğini, öne alan, yükselten."

72- El-Muahhir: "Dilediğini sona alan, erteleyen, alçaltan."

73- El-Evvel: "Ezeli olan, varlığının başlangıcı olmayan."

74- El-Âhir: "Ebedi olan, varlığının sonu olmayan."

75- Ez-Zâhir: "Varlığı açık, aşikar olan, kesin delillerle bilinen. "

76- El-Bâtın: "Akılların idrak edemeyeceği, yüceliği gizli olan. "

77- El-Vâlî: "Bütün kainatı idare eden."

78- El-Müteâlî: "Son derece yüce olan."

79- El-Berr: "İyilik ve ihsanı bol, iyilik ve ihsan kaynağı."

80- Et-Tevvâb: "Tevbeleri kabul edip, günahları bağışlayan."

81- El-Müntekim: "Zalimlerin cezasını veren, intikam alan."

82- El-Afüvv: "Affı çok olan, günahları affetmeyi seven."

83- Er-Raûf: "Çok merhametli, pek şefkatli."

84- Mâlik-ül Mülk: "Mülkün, her varlığın sahibi."

85- Zül-Celâli vel ikrâm: "Celal, azamet ve pek büyük ikram sahibi."

86- El-Muksit: "Her işi birbirine uygun yapan."

87- El-Câmi: "Mahşerde her mahlükatı bir araya toplayan."

88- El-Ganiyy: "Her türlü zenginlik sahibi, ihtiyacı olmayan."

89- El-Mugnî: "Müstağni kılan. ihtiyaç gideren, zengin eden."

90- El-Mâni: "Dilemediği şeye mani olan, engelleyen."

91- Ed-Dârr: "Elem, zarar verenleri yaratan."

92- En-Nâfi: "Fayda veren şeyleri yaratan."

93- En-Nûr: "Alemleri nurlandıran, dilediğine nur veren."

94- El-Hâdî: "Hidayet veren."

95- El-Bedî: "Eşi ve benzeri olmayan güzellik sahibi, eşsiz yaratan."

96- El-Bâkî: ''Varlığının sonu olmayan, ebedi olan."

97- El-Vâris: "Her şeyin asıl sahibi olan."

98- Er-Reşîd: "İrşada muhtaç olmayan, doğru yolu gösteren. "

99- Es-Sabûr: "Ceza vermede acele etmeyen."

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Mükremin Kızılca Arşivi
SON YAZILAR