BİR BARDAK SU
Size bir fıkra bir de gerçek hikaye anlatacağım. Fıkraya gülecek hikayeye üzüleceksiniz. Esas olan gülmek veya üzülmenin ötesinde derin derin düşünmektir. İlk önce fıkramızı anlatalım.
Üç oğlu bulunan bir baba oğlanlarıyla birlikteyken büyük oğluna:
-Oğlum bana bir bardak su getirir misin, der.
Oğlan çeşitli mazeretler uydurarak bir bardak suyu getirmez.
Baba ortanca oğluna bir bardak suyu getirmesini söyler; ortanca oğlanda çeşitli mazeretler uydurarak suyu getirmez.
Olan biteni izleyen küçük oğlan pişkin pişkin:
-Baba bu şerefsizlerden hayır gelmez; kalk suyunu iç, gelirken bana da bir bardak su getir, der.
Sanırım gülmüşsünüzdür; çünkü, bu fıkrayı kime anlatıysam güldüler.
Neyse hikayeye geçelim:
Teyze oğlum Bayram Meram Tıp Fakültesi Hastanesinde berber olarak görev yapmaktadır. Tanığı olduğu bir olayı bizzat kendisi anlattı.
Hastanede yatmakta olan bir yaşlı amcayı tıraş ederken refakatçi koltuğunda uzanmış yatan oğlundan BİR BARDAK SU istiyor.
-Evet evet sadece BİR BARDAK SU!
Oğlan suyu getirmediği gibi babasına sinirlenerek:
-“GEBERMEDİN GİTTİN, der.
Yaşanan bu duruma yaşlı amca çok oldukça üzülür. Olan biteni izleyen Bayram yaşlı amcaya:
-Amca, oğlun gitsin ben sana refakat eder, bakarım, der.
Bayram bir veya iki gün sonra amcaya bakmaya gider; yaşlı amcanın eşyalarını topladığını görünce;
-Taburcu mu oldun amca, der. Amca:
-Yok oğlum, benim oğlan öldü de cenazesine gidiyorum, der.
Biliyorum üzüldünüz hatta içiniz acımıştır. Yukarıda da belirttiğim gibi esas olan her iki olaydan çıkarılacak derstir.
Hz. Allah’a (cc) şirkten sonra en büyük günahlardan birisi ana babaya itaatsizliktir. Yüce Rabb’im;
“Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine “üf!” bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle.” (İsrâ, 23) buyurmaktadır.
Efendimiz Hz. Muhammed (sav):
“Anne ve babasına veya onlardan sadece birine yaşlılık günlerinde yetişip de cennete giremeyen kimse perişan olsun, perişan olsun, perişan olsun!” (Müslim) buyurmaktadır.
Ana babaya karşı yapılması gereken iyiliklerle ilgili anlatılacak çok şey var; fazla uzatmak istemiyorum, zaten hepimiz çok şeyi biliyoruz. Esas olan bildiklerimizin hayatımıza ne ölçüde yansıyıp yansımadığıdır.
Ana babaya karşı yapılan her türlü olumsuz davranışın ağır karşılığının olduğunu unutmayalım. Her daim onların rızasına uygun davranalım; onlarla olan anlaşmazlıklarımızda onlar haksız bile olsa yine üzmeyelim!
Özellikle ana babalara da bir çift söz söylemek istiyorum:
Birincisi; çocuklarınıza ana babaya, büyüklerine saygıyı; en önemlisi değerlerimizi öğretiniz, öğrenmeleri için gayret ediniz.
İkincisi; çocuklarınızın sizlere karşı isyan günahını işlememeleri için, çocuklarınızın çok üzerine giderek bu büyük günahı işlemelerine sebebiyet vermeyiniz.
Herkese hayırlı evlatlar, analar babalar temennisiyle…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.