Soğuk mu soğuk donduran bir havada yüreğinizin hep sıcacık sımsıcak olması dileği ile bir Pazar günü daha sizlerle birlikteyiz.

Soğuk hava, don, kar, tipi sonuçta Cenab-ı Allah’ın bir hikmeti. Zayıf insanoğlunun bu tabiat şartları karşısında yapabilecekleri sınırlı, onun için bizler yatıp kalkıp bugünkü halimize şükretmeliyiz.

Bugün ki yazımıza Büyükşehir Belediyesi yöneticilerine bir teşekkür ile başlamak istiyoruz.

Meram Eski yolda bir sanayi sitemiz var. Yanında da odun pazarı, bir kısmında da mermerciler hurdacılar bulunur.  Bu sanayi bölgesi Hatıp yolunun gelişmesi, bölgenin de süper lüks konutlarla donanması ile tam bir çelişki içerisinde yerleşim merkezinin ortasında kalmış durumda. İnsan ve konut yoğunluğu birden patlarken, buna paralel trafikte aynı oranda arttı. bu sanayinin bir başka özelliği ise Hatıp yolu ile Meram Eski yolu birbirine bağlaması.

Bu geçiş yolunda her gün ama nerede ise her Allah’ın günü en az bir maddi hasarlı kaza meydana gelir. Yolun eski yola çıkış noktası ise tek kelime ile düğümdü. Direksiyonda kim marifetli ve gözü kara ise yola o çıkardı.

Geçen hafta içerisinde gördük ki Büyükşehir Belediyesi buraya hem trafik ışığı koymuş hem de yolu babalarla yeniden organize etmiş. Babalar magandalara ne kadar dayanır bilemeyiz. Ancak ışıklar tek kelime ile dört dörtlük ve yerinde olmuş.   

Bizde bu vesile ile bu güzergahı kullanan yüzlerce sürücü adına yöneticilerimize teşekkür ediyoruz.

Büyükşehir demişken şu dondurucu soğuklarda arı gibi çalışan turuncu insanlara özellikle de turunculu kadınlarımıza hem teşekkür etmeliyiz hem de dua.

Bizler elimizi cebimizden çıkartamazken bu insanlar günün doğuşu ile birlikte öyle sadece yolları kaldırımları değil yeşil alanlar üzerinde kurumuş çürümüş yaprakları dahi tek tek süpürerek temizliyorlar. Eğer bu insanları gördüğünüz zaman şöyle kenara çekilip iki dakika dikkatlice izlerseniz ne demek istediğimizi daha iyi anlayabilirsiniz.

………..

Dün yine şehri turlarken o dondurucu soğuğun tam fotoğraflık hatta kartpostallık karelerini de görebilirdiniz. Kayalıpark’ta ki, Arena’nın önünde ki, Gar kavşağında ki, İstanbul-Beyşehir Yol kavşağında ki şelalelerin donmuş halini Avrupa şehirlerinin resimlerinde görsek iç geçirir hayran kalırdık.

Oysa bu müthiş kareler bizim şehrimizde de vardı. O donmuş suların buz halini alışı Kültürpark’ta ki havuzu ressamın bembeyaz bir tuvalde üzerinde ki eseri gibiydi.

Sonuçta kar derken ayaz derken her geçen gün yeni bir imtihandan geçiyoruz. Bizler aslında soğuktan şikayetçi olarak farkında olmadan isyanları oynuyoruz. Kendimizi hiç temizlik yapan işçilerin, Pazar yerlerinde 9-10 saat ekmek parası için çalışan pazarcıların yerine koyuyor muyuz?

Bizler bu yalancı dünyanın cennetindeyiz.

Millet olarak şükürü ve kanatı de unuttuğumuz içinde hem mal mülk ve menfaat peşinde koştuğumuz için hiçbir şeyden ders çıkartmıyoruz.

Oysa dün sabah -17 yı bizzat gören ben sokaktaki köpeklerin birbirleri ile oynaşmasına, kuşların o ağaçtan o ağaca uçmalarına bakarken dünyanın düzenine -17’de akıllı ferasetli bizlerin çaresizliğine yanıyordum.

Sonuçta geçen haftadan bu yana üç gün yine kafadan tatil yapan şanslılarımız yarın sizleri dışarıda zorlu bir hayat şartı bekliyor. Olsun yeter ki Allah sağlık huzur mutluluk ve özgürlük versin. İnşallah bu günlerinde altından hep birlikte kalkarız.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Güzeli güzel yapan edeptir, edep ise güzeli sevmeye sebeptir

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bu dondurucu soğuklarda sokakta ki canlıları da düşünebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.