Kayıp
Önünde durduğun yol ayrımında yanlış seçeneğe yönelmek kaybetmenin ilk adımıdır. Kaybeden, kaybı kendiyle sınırlı kalmayandır. En yakınlarını da peşinden sürükler.
“ De ki: asıl kaybedenler, kalkış günü kendini ve en yakınlarını kayba uğratanlardır. Bilin ki apaçık hüsran budur.” (Zümer, 15)
“Sen onları, zilletten ezilip büzülmüş halde ürkek bakışlarla ateşe salınırken göreceksin! İnananlar ise (bu manzara karşısında) şöyle diyecekler: “En büyük kayba uğrayanlar, hem kendilerini hem de ailelerini kıyamet gününde hüsrana uğratanlardır.” İyi bilin ki zalimler, mutlaka devamlı bir azap içindedirler.” ( Şura Suresi 45. Ayet)
Sırf gücü, parası, nüfuzu var diye zalimden yana olmak ta bir kayıp sebebidir.
“Zalime küçücük bir meyil göstermeyin ateş size de dokunur” (Hud Suresi, 113)
“Müsriflerin buyruklarına uymayın” (Şuara, 151)
Onlar, kafirleri mü’minlerden yakın konumda tutarlar. Kafirlerin yanında güç ve şeref mi arıyorlar? Oysa bütün güç ve şeref Allah’ın elindedir.”
Kaybedenler Allah’ın rahmetinden uzaklaştırılanlardır. Çünkü onlar Allaha inandılar, ama Rabbi inkar ettiler. Onlara sorsan bu dünyayı, göğü, yıldızları kim yarattı: “Allah derler”. Sonra Allah yeryüzüne hiç karışmasın onu biz yönetelim, derler. Rabb : yöneten, eğiten, yönlendiren Allah demektir.
“Bu dünyada da, kıyamet gününde de lanete uğradılar. Bilin ki Ad Kavmi Rabblerini inkar ettiler. Ve yine bilin ki Hudun kavmi Ad, Allah’ın rahmetinden uzaklaştı.” (Hud suresi, 60)
Kayıp yol ayrımında yanlış seçeneğe yönelmektir. Mesela insanların sıkça karşılaştığı bir durum. Kalbinde taşıdığı imana rağmen davranışı başka tarafa yöneliyor. Bir süre sonra Allah onun kalbini de o tarafa döndürüveriyor. Böylece davranışı artık onu rahatsız etmiyor. Mü’min de günah işler ama bu günah onun içinde sıkıntı olur. Bu yüzden de o günahı terk eder. Ama günahı bırakmıyor rahatsız da etmiyorsa bu sınırdır. Artık müşriktir.
Örneğin helak edilen kavimlerden Medyen kavmi. Şuayb Peygamber onlara “ Alırken tastamam alıyor, satarken eksiltiyorsunuz, bunu yapmayın” der. Kavmi ise seni dinlemeyiz. Menfaatimiz neyi gerektirirse onu yaparız, derler. Böylece müşrik olurlar, çünkü menfaatleri Allah’ın buyruğunun önüne geçmiştir.
Şirk nedir? Allahın asla bağışlamayacağı günah. “Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz, ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allaha ortak koşarsa büsbütün sapıtmıştır.” (Nisa Suresi, 116)
Kayıp, insanın kendi hakikatini, gücünü bilgisini, potansiyelini ortaya çıkaramadan ölüp gitmesidir.
Sad suresi 75 te Allah insanı iki elle desteklediğini söyler. Bu iki el ruh ve sevva. Sevva (donanım, Allah insanı işiten gören anlayan bir varlık olarak yarattı.)
Ruh ise bilinçtir. Allah insanı üst bir varlık olma potansiyeli ile yarattı. İnsan ise o potansiyeli bulup ortaya çıkarmakla mesuldür. Şems Suresi ilk on ayeti bize bunu anlatır.
Kayıp, verilen ömrün kıymetini bilmemektir. Bu insanlar cehennemi görünce dünyaya yeniden dönmek isterler. (Fatır, 36- 37) oysa verilen süre uzatılsa da bir faydası olmaz.( Meryem, 75) değişime sürekli direnç gösteren biri için zaman neyi değiştirir ki.
Kazanç dolu günler dileğiyle.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.