Futbolun oynanmadan kazanılmayacağını, futbolla ilgilenen herkes bilir. Konyaspor Elazığspor maçı öncesi tribünleri dolduran binlere, “bu maç berabere biter” deseniz herkes sizi döverdi. Ancak maçın başlamasıyla birlikte önce hakem Cüneyt Çakır’ın es geçtiği penaltı pozisyonunun ardından 9. Dakikada hakemin bu kez es geçemediği penaltı pozisyonu bizim için kötü başlangıcın bir işaretiydi. İlk 45 dakikada Konyasporlu futbolcular ne yaptı, derseniz, sadece rakibi seyrediyorlardı. 1-0’dan sonra kaleci Itandje’nin en rahat pozisyonda dahi topa değil rakibine vurması bile Konyaspor’un son haftalarda elde ettiği güzel havanın rehavete dönüştüğünü gösteriyordu. Elazığspor’un tüm oyuncuları 1-0’dan sonra bile futbolu çirkinleştirmedikleri gibi 1-0’ı korumanın çok ötesinde ısrarla ikinci golü arıyorlardı. Nitekim Konyaspor’un sağ ve sol bekleri koridora dönünce yine bir defans gafleti ilk yarının sonucunu tayin etti.

Süper Lig’in bence masterler takımı olan Elazığspor karşısında Konyaspor belki de bu sezonun en kötü futbolunu oynuyordu. Bu maçta bir gerçek daha yaşandı. Futbol oyununda mücadele etmeden kazanamazsınız. İlk yarıda oynamayan Konyaspor karşısında 2-0 öne geçen Elazığspor olurken ikinci yarıya maçı çevirmek için çıkan Konyaspor sadece gelen topları şişiren rakibi karşısında kaleci İvesa’nın hatalarıyla 2-2’yi yakalıyordu. Ancak dün akşam Konyaspor defansındaki oyuncuların ne yapmak istediğini anlayan var mı? Belki de son haftalarda arka arkaya alınan galibiyetlerin havasına giren dahası Avrupa kupalarına bile gitmekten söz eden Konyaspor için bu yenilgi acı bir ders oluyordu.

Maçın hakemi Cüneyt Çakır için ne kadar teşekkür etsek az. Zaman zaman hakem hatalarından yakınan Konyasporlu yöneticiler bence maçın sonunda Cüneyt Çakır ve ekibine güzel bir etliekmek ısmarlamaydı.