Mimarlar Maskelerini Ne Zaman Çıkarır?
Son yıllarda inşaat sektörünün duraklamaya girmesi, mimarlık ve mühendislik bölümlerinin akademik kadroyu tamamlamadan adeta mantar gibi çoğalması mimar ve mühendis sayısında artışa sebep olmasıyla beraber işsizlik ordusu oluşturdu.
PEKİ ŞU AN NELER YAŞANIYOR ?
*Mimarların bir kısmı iş alabilmek için projelere ücretsiz taslak yapmaktalar,bu da tasarımı değersiz hale getirip karşılığını alamamak gibi bir durum arzetmekte, bu genç mimarların dikkat etmesi gereken bir konu…
*Yapım bedelleri ciddi rakamlar tutan yapıların mimari ve mühendislik proje bedelleri yapıya göre çok az yekün teşkil etmekte.
*Mimarlık ve Mühendislik meslek olma niteliğini yitirmeye başladı.
*Tekelleşme sorunları yaşanmaya başladı birilerini sürekli yüceltmek son derece verimsizliğe sebep oluyor.
*Mimarlara okullarda yüksek perdeden seslenip neredeyse dünyanın bile mimarın etrafında döndüğü izlenimi verilip piyasaya girince farklı bir dünya ile karşılaşıp işsizlik endişesi, işini bulsa bile sgk bildirim yapıldı mı yapılmadı mı asgari ücretten mi gösterildi daha mı yüksek gösterildi ve bu gibi onlarca sorularıyla mimarın etrafında dünyanın dönmesi bir yana o dönenin başı olduğunun farkına varması ve o durumdaki psikolojik çöküntü..
*Yapımcı ve kamu görevlilerinin mimarlık meslek aşkı,maalesef koltuk her zaman bu işi en iyi bilen olmuştur.
*Yönetmelik ve ruhsat süreçleri ayrı bir sorun ve bu sorunlar daha da artıyor bu yasal kısıtlama ve kamu kurumu sorunu mimarların önünde yükselen bir duvar olarak engel teşkil etmek te, sonucunda bir ofiste çizilen proje birde iskan sonu projelere dönüşmekte ,bürokrasi, zaman kayıpları,işkayıpları, yüzlerce sorun yumağına dönüşmekte.
*Proje oluşmadan pratik bilgi ve maliyet baskısı sorunlara yol aşmakta.
*Yeni mimar mezunları piyasa ortamı stres ve endişeye sevketmekte.
*Genç mimarlar neredeyse işe girme durumları imkansız hale gelmekte ücretli çalışanlar da piyasa şartlarının değişkenliğinden etkilenmekte.
PEKİ NE YAPABİLİRİZ ?
*Üniversitelerde mimarlık eğitimi acilen sorgulanmalı. Akademik kadrolar tamamlanmadan belediyelerin emekli konağı ve havuz yapma yarışına girdikleri gibi mimarlık,i ç mimarlık bölümü açma yarışından üniversiteler bir an evvel uzaklaşıp, siyasallaşmadan, egolardan, ayrımcılığa girmeden bilim adamına yakışır projelere imza atmalılar.
*1938 den kalma mimarlık ve mühendislik yasası çok yetersiz yeniden güncellenmeli, bunu yapacak icrayla siyasi çatışmaya girmeden meslek için mücadele verilmeli…
*Güç birliği yapmalıyız. Siyasi görüşlerimiz ne olursa olsun meslek sözkonusu oldu mu her zaman bu konuda mücadele edenlerle beraber omuz omuza mücadele etmeliyiz…
*Yeni mezun mimar gençlere heyecanları kırılmadan serbest çalışan mimarlar olarak bizlerde yardımcı olmalıyız.
* Mimarlık fikir ve sanat eserleri kanunumuz var ama yeterince işletilmiyor, bunlar biraz zaman içinde gevşetildi bunlarda mimar arkadaşlar hassas davranmalıyız, istismar etmemeliyiz.
*Yönetmeliklerin genelinde gereksiz maddeler mevcut bunlardan kurtulmalıyız ,bu durum sadece serbest çalışan mimarları değil aynı zamanda belediyedeki mimar arkadaşları da zor durumda bırakıyor.
*Kamuda yeterince mimar mühendis ihtisdamı artırılmalı, bir mimarın yapacağı bir görevi bir başka meslek sahibi yapmamalı.
*Bilirkişiliklere mimarların atanması noktasınca gerekli yerler bilinçlendirilmeli.
*İşveren ve halk farklı platformlarda mimarlık mühendislik hakkında bilinçlendirilmeli…
*Mimarlar her ortamda kendisini mesleki olarak geliştirmeli rahatlamamalı,gevşememeli ,sürekli kendini yenilemeli.İhtisaslaşmaya gidilmeli ,mobilya, cephe malzemeleri, malzeme satışı üretimi gibi bir çok mimarın yapabileceği alanlar var.
*İşlerde ortaklık yapılmalı ve bu ortakla çalışma kültürü geliştirilmeli.
*İşi severek , tarz belirlenerek kimlikli binalar üzerinde sabırla çalışılmalı.
*Belli mimar arkadaşlarla mesleki dayanışmaya gidilip sürekli yapılan işlerle ilgili istişare edilmeli ve sürekli güncel olunmalı.
Konya mimarlar odası Başkanımız Dr Armağan GÜLEÇ KORUMAZ serbest çalışan mimarların sorunlarını televizyon, gazetelerde ve sosyal medyada sürekli gündeme getirdi. kamu yöneticilerine odadan istenen görüşler dosya halinde ulaştırıldı.
serbest çalışan mimarlarla pandemi sürecinde sürekli online ve çevrimiçi olundu.
Ama ne kadar çaba sarf edilse de sonuçta bürokrasinin hantallığı sürekli sorunları çoğalttı.
Söylem olarak zengin bir mimari külliyatına sahip ve toplumun yaşantısına yön verme iddiasında olan biz mimarlar ğüç birliği yapıp birlik ve beraberlik içinde mücadelemizi her platformlara taşımalıyız ki aşı bağışıklığı, antikor oluşturmalıyız.Aksi durumda meslektaşların sorunları daha da artıp her yönetmelikler mutasyona uğrayıp farklı şekillerde karşımıza çıkacak ve bu sıkıntılar devam edecek ve bu gidişle maskemizi çıkarmak imkansız hale gelecek.
Sağlıcakla kalın
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.