O eserin 4. nüshasını da buldum
15. yüzyılda bütün ilimlerde olduğu gibi tıpta da Müslümanlar başı çekiyordu.
Batılı Hristiyanlar sara tutan çocuklarını cin girmiş diye yakarken Müslümanlar yeni yeni icatlar peşindeydi. Bu sırada 1449'da, koltuğunda Mecmuatu'l-fevaid adlı bir eseri ile Karaman vilayetinden gelen Beşir Çelebi adlı büyük bir hekim Edirne’de İstanbul'da cerrahi ameliyatlar yapıyordu. Bu ameliyatlarda iğneler, şırıngalar, haplar, macunlar, tütsüler, fitiller kullanarak Orta Çağ’ı kapatıyor, Fatih Sultan Mehmet ile beraber Yeniçağı açıyordu. Müslümanlara gıpta ile bakan Hristiyanlar Rönesans denilen kilisenin hâkimiyetini reddeden devrimlerinden sonra bize ulaşmayı hatta 18. yüzyılda sollamayı başardılar.
Hatırlayalım…
2021 yılında ilk defa Karamanlı ünlü hekim Beşir Çelebi'nin Mecmuatü'l-fevaid adlı tıp kitabıyla tanışmıştım. 1970'li yıllarda Konyalı Profesör Feridun Nafiz Uzluk tarafından BNF'den alınan dijital kopyası Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Etik Ana Bilim Dalına teslim edilmişti. Adı geçen üniversitedeki merhum Ermenekli Prof. Dr. İbrahim Ceylan ve TOBB üniversitesi kurucu mütevelli başkanı Prof. Dr. Tahsin Kesici hocalarım bana çevrilmek üzere 2021 yılı martında dijital kopyasını verdiler. Aynı yılın 10. ayında çevirisini bitirmemi istemeleri üzerine çeviriyi tamamladım. Bu esnada Beşir Çelebi ve Mecmuatü’l-fevaid adlı eseri üzerine epey araştırma yaptım. Üniversite çevrelerinde hakkında birkaç makale gördüm, en detaylısı da bir doktora tezinde adının geçmesiydi. Sayın Güllü Özdemir, Mecmûtü’l-Fevâid‘in Konya nüshası üzerine bir doktora tezi hazırlamıştır. Bu doktora tezinde 140 sayfalık bir transkripsiyon vardır ve bu da 109 varaktan oluşan 14 bölümün transkript işaretli akademik bir çalışmadır. Sayın Güllü Özdemir doktora tezi çalışmasının özetinde: “Hekim Beşir Çelebi tarafından yazılan eserin üç nüshası bulunmaktadır. Bu nüshalardan ilki Paris Bibliotheque Natione’de Suplement Turc 234’te kayıtlı Paris nüshasıdır. İkinci nüsha Cerrahpaşa Tıp Tarihi Müzesinde 684 numarada kayıtlı Cerrahpaşa nüshasıdır. Üçüncü ve son nüsha ise Konya Yazma Eserler Bölge Müdürlüğünde E-106 numarada kayıtlı Konya nüshasıdır. Çalışmamız Konya ve Cerrahpaşa nüshaları üzerine kurulmuştur. Esas metin olarak Konya nüshası tercih edilip Cerrahpaşa nüshası ile tenkitli metin hazırlanmıştır.” İfadesi yer almaktadır. Sayın Güllü Özdemir BNF’nin asıl 564 sayfa olan 800 sayfada çevirisini tamamladığım Mecmuatü’l-fevaidin sadece adından söz etmektedir, hakkında bir çalışma yapmamıştır. Cerrahpaşa nüshasına görme imkânımız olmadı, tezinde de aynı akademisyen bu nüshayı göremediğini söylüyor zaten. Akademisyen arkadaşımızın bu tezinden öğrendiğim ve duyduğum Karaman müzesince Konya yazma eserleri teslim edilmiş olan nüshayı tamamını adı geçen yazma eserler kurumundan aldım. Bu durumda Beşir Çelebi merhumun BNF'den dijital nüshası ve Karaman Müzesi’nin 2014'te Konya yazma eserlere teslim ettiği nüshayı bütün detaylarıyla tam olarak masaüstüne aldım. Karaman Müzesi’nin Konya yazma eserlere teslim ettiği nüshanın sadece Beşir Çelebi ve Mecmuatü’l-fevaidin bitkisel bölümlerinden reçeteleri havi olup adı geçen 2 nüshanın dörtte biri kadar bir hacme sahiptir. 3. nüshası ise Selanik nüshasıdır ki 1470'li yıllarda Ermenek’e bağlı Gargara köyünden Selanik’e tehcir ve iskân edilen hemşerilerimizden mübadele ile Antalya'ya gelen değerli bir abimizin koleksiyonu içerisinde gördüğüm nüshadır. Selanik nüshası da tamamen BNF'nin nüshası içeriğine sahiptir. Ancak, fiziki olarak kitabını gördüğüm bu nüshada 15 sayfalık Arapça bölüm yoktur.
Çevirimize esas olan eserler Selanik nüshası ile BNF / Fransa Milli Kütüphanesi dijital kopyasıdır.
Gelelim sözünü ettiğimiz 4. nüshanın elde edilmesine:
Beşir Çelebi merhumun çevirisini yaptığım ve şu anda indekslerle beraber 800 sayfayı bulan Mecmuatü’l-fevaid’in 4. bir nüshasını da birkaç ay önce ele geçirdim.
2024 yılı haziran ayının ortalarıydı. O ana kadar yayınlanmış bulunan eserlerimden birer nüshasını imzalayarak Ermenek Mustafa ve Ayşe Karpuzcu Halk Kütüphanesine götürdüm.
Müdür bey ve değerli personelin sıcak alakaları ile karşılaştım.
Şahsımı gıyaben tanıdığını söyleyen kütüphane personeli gerçekten memleketimize hizmete amaç edinen sıcakkanlı insanlar olduklarını gördüm.
Burada bir arkadaş bana "hocam senin çevirisini yaptığın Beşir Çelebi merhumun Mecmuatü’l-fevaid kitabının aynısını BNF'den indirdim" dedi.
Ben de arkadaştan linki aldım, eve gelince BNF'nin linkini açtım Bibliotech National de france olarak açılan BNF Fransa Milli Kütüphanesi manasına gelir.
Kütüphanenin Türkçe yazmaları bölümüne girdiğim zaman önüme her kitabı açtıkça bir indirme şeması geliyordu ve orada yönergeyi izleyerek BNF'den 135 adet Türkçe el yazması kitabı indirip masaüstüne klasör yaptım.
Bu 135 kitap içerisinde Beşir Çelebi’nin Mecmuatü’l-fevaid kitabı da vardı. Benim çevirisini yaptığım aynı kütüphanenin dijital kopyasıyla içerik olarak %100 aynıdır.
Bana tevdi edilen dijital kopya 4'er sayfalık varaklar halindeyken bu tamamen tek bir PDF dosyası olarak indiriliyor.
Bu PDF dosyası ikişer sayfalık karşılıklı varaklar halinde düzenlenmiştir.
Ancak tamamen diğer kopya ile aynıdır hatta kenar, haşiye notları da tamamen aynıdır.
Ankara üniversitesin Tıp Fakültesinden merhum Ermenekli Prof. Dr. İbrahim Ceylan ve TOBB üniversitesi kurucu mütevelli başkanı Prof. Dr. Tahsin Kesici hocalarımın şahsıma verdikleri dijital kopya 4'er sayfalık varaklar olup 141 varak iken bu ikişer sayfalık varaklar halinde PDF dosyası olmuş ve 286 varak yani çift sayfa olarak, başlangıç ve son sayfalar da dâhil düzenlenmiştir.
Baş tarafta 5-6 sayfa Fransızca giriş yazıları vardır her yazmanın başında aynı yazıların tekrarlandığı görülür.
Yani BNF'den, elden aldığımız dijital kopyayla bizzat kütüphanenin internet sitesinden indirdiğimiz dijital kopya arasında hiçbir fark yoktur, sadece müstensihin yazı stili biraz farklıdır.
İkisi de 560 tek sayfadan oluşmakta sayfa satır sayısı kenar notları tamamen aynıdır.
Ankara üniversitesin Tıp Fakültesinden merhum Ermenekli Prof. Dr. İbrahim Ceylan ve TOBB üniversitesi kurucu mütevelli başkanı Prof. Dr. Tahsin Kesici hocalarımın şahsıma verdikleri dijital kopyadaki ansiklopedik sıralamada M harfinin sondan bir kısım maddeleri atlanarak N harfine geçmiştir.
Bu 4. nüshayı elde edince içerik ve sayfa düzeni de aynı olmasından kaynaklanan bir saikla bu M harfinin olduğu varakları buldum. Burada M harfinin BNF'nin 1. nüshasında atlanan maddeleri bu son bulduğumuz indirdiğimiz 4. nüshasında tamamen yer almaktadır.
Böylece ufak bir eksikliği de çevirip aslına koyarak telafi etmiş olduk.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.