Önümüzde Güzel Baharlar Var
Her günün sabahında yeni bir dünya kurulup, yeniden bir hayat başlıyor ve bitiyor. İnsanlar, varlıklar, dünya; adı konulmuş bir vakte doğru akıp gidiyor. Etrafımızdaki ülkelerde ağlayan, işkence gören, anasız, babasız, aç-bî ilaç, evsiz, barksız kalan çocuklar, vatanlarını terk eden insanlar artık her gün görmeye alıştığımız görüntüler halini aldı.
Heyecanlı, kasvetli ve fırtınalı günler hiç bitmiyor bulunduğumuz bu coğrafyada. Mağdurun ve mazlumun yanında yer almak, ona yardım etmek ve barındırmak, milletimizin inanç ve kültürel değerlerinde var olan bir haslettir. Bu iman bizim bileğimizi bir çelik gibi yaptığı kadar, kalplerimizi de merhametle doldurmuştur. Mehmet Akif'in deyimiyle mazlum ve mağdura "Adam aldırma geç git diyemeyiz" biz. Ve son Peygamber (s.a.v)in; "Bizim derdimizle dertlenmeyen bizden değildir" nidasını hep hissediyoruz vicdanlarımızda. Onun için Osmanlının bakiyesi olan komşu ülkelerin kardeş insanlarına kucak açmaktadır devletimiz.
Eskiden insanlarımız Avrupa ülkelerinden birine iş bulup çalışmak için bir gidebilsem diye hayal kurarlardı. Şimdi Türkiye artık ekonomik gelişmişlik ve yaşam standartlarının iyiliği bakımından birçok ülke insanlarının hayallerini süslüyor. Ülkemize gelebilmek, yerleşip vatandaşlık hakkı alabilmek için can atıyorlar.
Türkiye 8-10 sene öncesinde Doğu ülkelerinden Batı ülkelerine göç etmek için bir güzergâh olarak kullanılmasına rağmen, son bir kaç yıldan beri yerleşmek, bir iş bulmak ve ikamet izni almak için tercih edilen bir ülke konumunu almıştır. Bir ülkenin ya da şehrin göç alıyor olması, oranın gerek maddi refah seviyesi ve gerekse demokrasi ve insan hakları bakımından gelişmiş olduğunun bir göstergesidir. Göç hareketliliklerinden kaynaklanan olumsuzluklara karşı devletimizin uyguladığı güvenlik ve refah artırıcı uygulamalar olumlu ve başarılı sonuçlar vermektedir.
En son yayınlanan istatistiklere göre Avrupa Birliği Ülkelerinin tamamının 2013 yılı ortalama büyüme rakamları % - 4 tür. Yani AB ülkeleri topyekün bir küçülme içerisindedirler. Türkiye'nin büyüme rakamı ise % +3 tür.
İçerde ve dışarıda Türkiye'nin büyümesinden rahatsızlık duyanların var olduğunu söylemeye gerek var mıdır? Olup bitenler aşikare ortadadır. Unutulmamalıdır ki, iyi işlerin yapılmasına kötü ve ucuz insanların engel çıkardığı bir dünyada yaşıyoruz.
Ülkemiz hem ekonomik gelişmişlik bakımından hem de nüfus bakımından sağlıklı bir büyüme içerisindedir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2013 Nüfus Sayımı Sonuçlarına göre, 2012 yılı itibariyle 75 milyon 627 bin 384 kişi olan ülke nüfusu, 1 milyon 40 bin 480 kişilik artışla, 2013 sonunda 76 milyon 667 bin 864 kişiye ulaşmıştır.
Konya'mıza gelince; toprak büyüklüğü bakımından yaklaşık 17 milyon nüfuslu Hollanda'nın yüzölçümünden büyük bir il olmasına rağmen, 2013 yılı son nüfus sayımı rakamlarına göre nüfus büyüklüğü bakımından 2.079.225 kişi ile İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya ve Adana'dan sonra 7. sırada yer almıştır.
Önümüzdeki 10 yıl Konya ve çevresi açısından büyük bir gelişmişlik seyrine sahne olacaktır. Şu anda kamu ve özel bütün sektörlerde büyük bir altyapı planlama çalışması yürütülmektedir. Bunların teorik planlamalarını müteakiben icraat safhalarında muhteşem eserlere dönüşen faaliyetleri göreceğiz inşaallah. Nisan Mayıs aylarından sonra ülkemizde ve bölgemizde güzel baharların başlangıcını da göreceğiz inşaallah.
Yapılmakta olan çalışmaların neticesinde pek çok yeraltı ve yerüstü kaynakları ortaya çıkarılarak ekonomiye dahil edilecektir. Kim bilir belki de Konya Karaman arasındaki bölgelerde muhtemel petrol rezervlerine ulaşılacaktır. Neden olmasın? Allah'ın nimetleri saymakla biter mi? Nimetlere ulaşmak için sebebini işlemek, aramak ve bulmak lazım.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.