RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BİÇER…
Tatil notlarımızı dün kalanlarla sizlerle paylaşmaya devam ediyoruz.
MEDAŞ ARİFE GÜNÜ KORKUTMUŞTU
Kuruluşundan bu yana dev adımlarla özellikle kurumsallaşma adına hızlı bir şekilde kendini geliştiren ve o eleştiri günlerinden bugünkü övgü günlerine gelen MEDAŞ arife günü şehrin pek çok farklı elektrik kesintisi ile esnafından ev hanımlarına insanlarımızın yüreğini ağzına getirdi. Allah’tan kesintiler öyle uzun sürmedi de millet rahat bir nefes aldı.
Ama MEDAŞ demişken şunu da yazmadan geçmeyelim.
Dün sabahtan nerede ise ikindin vaktine kadar Melikşah Mahallesi sakinlerinden, mahalle muhtarına kadar MEDAŞ’tan şikayet vardı. Bu bölgede elektrikler bir gitmiş pir gitmiş. Saatlerce de gelmemiş. Telefonla şu saate kadar gelecek dendiği halde gelmemiş. İnşallah bu işler kısa sürede noktalanırda bizler de yeniden MEDAŞ ilgili sıkıntıları dile getirmeyiz.
MEZARLIKLARDAKİ KLASİK SU
SIKINTISI MÜBAREK GÜNDE ÜZDÜ
Her ne hikmetse sadece dini bayramlarda hatırladığımız yakınlarımızı ziyaret için mezarlıklar bu günlerde dolar dolar da taşar. İşte bu günlerde de su sıkıntısı had safhaya ulaşır. Kabir taşlarının arasında adım atacak yer bulamazken çeşmelerde su mu olur? Ama vatandaş gittiği zaman çeşmeden akacak suyu da bekler. Bu arife günü ve bayramın birinci günü su sıkıntısı yine ayyuka çıkmıştı. Öyle ki bizi arayanlar konuyu Uğur Başkanın A takımına kadar ilettiklerini ve çözüm bulamadıkları için bizi aradıklarını dahi söylüyorlardı. Allah sizlerden razı olsun sizlerin bu güveni ve samimiyeti bir sermayemiz oluyordu işte.
PEYNİR EKMEK GİBİ
PATLAYICI MADDE NASIL SATILIR?
Bayram süresince insanlarımızı en çok rahatsız eden ve bu durumun normal olarak karşılanmadığı durumlardan birisi de şu illallah dedirten patlayıcılar idi.
Biz bu konuda çok mustaribiz. Sizlerde öyle. İşte bayramda bir okurumuzdan gelen not;
“Selamünaleyküm Uğur abi bayramınız mübarek olsun. Allah kolaylık versin. 3 Haziran tarihli yazınızı okudum. Allah razı olsun abi, namaz konusunu değinmişsiniz. Yazınızın içeriği dışında yorum yapan arkadaşların patlayıcı torpille ilgili serzenişleri gerçekten çok doğru, bayramı zehir ettiler. Bu tür oyuncakların satışı ile ilgili daha önce Konya Valiliğince alınmış bir karar vardı.
OHAL kapsamındaki bu karar güncellenebilirdi. Vali Bey'in bu konuda bilgilendirilmesi gerekirdi diye düşünüyorum. Bayramı rezil ettiler. Böyle eğlence olmaz olsun. Hürmet ve saygılarımla…”
Ve okurumuz daha sonra OHAL zamanı bu patlayıcılar ile ilgili yasaklama kararını da bizlere gönderiyordu. Buyurun hep birlikte bir kez daha okuyalım. Özellikle etkili ve yetkili büyüklerimiz için
“Patlayıcı Maddelerle İlgili Yasaklama Kararı
İlimiz sınırları dahilinde satışı yapılmakta olan piroteknik patlayıcı madde mamullerinin satışının ve kullanılmasının yasaklanması, halen mevcut bulunanların toplatılması kararı verildiği “emre aykırı hareket” etmeleri halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunun 32. ve 36. maddelerine göre işlem yapılması gerektiği karara bağlanmıştır.
Şenlik ve işaret fişekleriyle oyun ve eğlence aracı olan patlayıcı maddelerin av bayileri haricindeki yerlerde satışı, oyun ve eğlence aracı olan patlayıcı maddeler ile şenlik ve işaret fişeklerinin on sekiz yaşından küçüklere ve Mülki Amirlikten izin aldığını belgelendirmeyen kişilere satışı yasaklanarak “emre aykırı hareket” edenlere TCK’nın 170.ve 174. maddelerine göre adli işlem, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi halinde, 5326 sayılı yasanın 32.ve 36. maddelerinden uygun olanına göre idari işlem yapılması kararı verilmiştir.
Çevresel gürültünün değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinin 26. maddesi gereğince ilimizde bulunan çok hassas kullanımların bulunduğu alanlar belirlenerek bu alanlarda eğlence maksadıyla patlayıcı, maytap, havai fişek ve benzeri şeylerin kullanımı yasaklanmış, bu faaliyetlerin hassas ve az hassas kullanımların bulunduğu alanlarda ve saatlerde Mülki Amirden alınacak izin ile yapılabileceği, 23.00-07.00 saatleri arasında ise çok hassas olan yerlerde kullanılmasının yasaklandığı, aksi taktirde 2872 sayılı Çevre Kanununun ilgili maddelerince işlem yapılması karara bağlanmıştır.
15 Temmuz 2016 tarihinde, ülke genelinde cebir ve şiddet kullanılarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının ön gördüğü anayasal düzeni ortadan kaldırmak ve devletin birlik ve bütünlüğünü yıkmak üzere girişilen darbe girişimi başta halkımız ve emniyet mensuplarınca bertaraf edilmiştir.
Anayasamızın 120. Maddesi ve Olağanüstü Hal Kanununun 3. Maddesinin 1. Fıkrasının (b) bendine göre ülkemiz genelinde 21.07.2016 Perşembe günü 01.00’dan itibaren (90) gün süreyle Olağanüstü Hal ilan edilmesi hakkında Bakanlar Kurulunca 20.07.2016 tarihinde alınan karar Türkiye Büyük Millet Meclisimizin Genel Kurulu’nun 21.07.2016 tarihli 117. Birleşmesinde onaylanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiştir.
Ülkemizde resmi ve milli bayramlar ile çeşitli açılışlarda, özel günlerde ve kutlamalarda havai fişek diye tabir edilen piroteknik maddelerin kullanımında önemli miktarda artış olduğu görülmektedir. Bununla birlikte, bu maddelerin satış ve kullanımına ilişkin usul ve esasların mevzuatta açıkça belirlenmiş olup, izinsiz ve usulüne aykırı kullanım, güvenlik önlemlerinin alınmaması gibi nedenlerle piroteknik maddelerden kaynaklanan yaralanma ve ölüm olaylarında artış olduğu gözlemlenmektedir. Ayrıca bu maddelerin izinsiz, zamansız veya uygunsuz yerlerde kullanımından ötürü halkımızda korku, heyecan ve panik yaşanmakta, halkın can ve mal güvenliği tehlikeye girmektedir. Ayrıca havai fişekler ve diğer piroteknik maddeler, terör örgütlerine müzahir kitleler tarafından toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde kolluk kuvvetlerine karşı kullanılmaktadır.
Bu nedenle; ilimiz sınırları içerisinde genel güvenlik asayiş ve kamu düzenini korumak ve şiddet olaylarının yaygınlaşmasını önlemek amacıyla;
Olağanüstü Hal Kanunun 11. Maddesinin (j) bendine istinaden Havai Fişekler ve diğer Piroteknik maddelerin satışı, bulundurulması ve kullanımının yasaklanması, Havai Fişekler ve diğer Piroteknik maddelerinin satışını yapan, bulunduranlar ve kullananlar hakkında Olağanüstü Hal süresince Olağanüstü Hal Kanununun ceza hükümleri başlıklı 25. Maddesinin b. fıkrasının (1) bendi gereğince cezalandırılması ( Bölge valisi veya il valisi tarafından, bu Kanun veya diğer kanunlarla verilen yetkilere dayanılarak alman tedbirlere aykırı hareket edenler, emirleri dinlemeyenler veya istekleri yerine getirmeyenler veya kimliklerine dair kasten veya gerçeğe aykırı bilgi verenler veya bilgi vermekten çekinenler, fiilleri başka bir suç oluştursa bile ayrıca bir aydan altı aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılırlar) Valiliğimizin 26.08.2016 tarih ve 223 sayılı kararı ile yasaklanmıştır.”
…………….
Evet okurumuz son derece haklı bir uyarıda bulunuyordu. Sayın Valimiz Toprak, Konya’nın pek çok sorununa Devlet Adamlığı kimliğine yakışır bir şekilde dokunuyor. Bu konu da Sayın Valimize iletilirse millette rahat bir nefes almış olur kanaatindeyim.
BAYRAMA REHAVETİNE SIKIŞTIRILAN
SU ZAMMI BİZE YAKIŞMADI…
Tatil bayram atmosferinde demek ki bizde atlamışız.
Okurumuz Recep G….. Bey geçmiş aylardaki su makbuzlarının da fotoğraflarını çekip bize gönderdikten sonra şöyle diyordu;
“SUYA ÇAKTIRMADAN YAPILAN ZAMLAR
Merhabalar Uğur Bey,
Öncelikle bu konuyu birkaç yerel gazeteciye gönderdim ama Ak Parti Belediyesine karşı bir yayın yapmamak, onları eleştirel bir şeyler yazmamak için görmezden gelindim. Umarım ve dilerim siz tarafından da aynı duruma maruz kalmam...
Ben faturaları incelediğimde aşağıdaki gibi bir tabloyla karşı karşıya kaldım. Bizler su faturalarında indirim isterken aksine çaktırmadan bindirim olmuş...
Mart Ayı birim fiyatı 3,13 TL (seçim ayı)
Nisan Ayı birim fiyatı 3,14 TL iken
Mayıs Ayı birim fiyatı 3,17 TL olmuş
Maalesef durum bu şekilde, ekte bunların resimlerini de gönderiyorum.
Gariban kesiminin parası, bazılarının ciddi gelir kaynağı olmuş. Borçlar zam yaparak ödenmez!
Gelir getiren projeler ile bu sorun çözülür.
Saygı ve sevgilerimle...”
…………….
Bu suya zam durumu aşikar olduğu için Recep Bey’in bize göndermiş olduğu her ay zamlı su faturalarının fotoğraflarını kendisinden özür dileyerek bir kez daha yayınlamıyoruz.
İMAMIN, MÜEZZİNİN CANI YOK MU?
Bayramda bir cenaze olayı nedeni ile ablasını kaybeden bir dostumuzun anlattıklarını üzülerek dinledim. Kendisi camiinin adını vermememizi söyleyerek bu durumu yazmamızı istedi.
Konu kısaca şöyle;
Nalçacı bölgesinde bir vatandaş yakınını gece kaybeder. Sabahleyin sala verdirilecektir. Kendisi cami cemaatindendir. Hemen telefonla hoca efendiyi arar. Hocamız falanca ildedir “Ben izinliyim müezzin arkadaşı arayın” der. Müezzin aranır bir türlü kendisine ulaşılamaz. Bunun üzerine aynı sitede bulunan emekli bir din görevlisinden rica edilir ve merhumun salası verilebilir.
Evet, özellikle yaz aylarında camilerimizde benim içinde hiç garip olmayan alışılmış sıradan bir durum. Ya Allah aşkına lafı geldi mi şu mübarek Konya’nın göbeğinde Nalçacı caddesinde Ramazan ayında yıllarca akşam ezanı okunmadı değil mi? Bunu defalarca bu sütunda yazdık değil mi? Diyanetten bir tek yalanlama ya da yanlışlık olmuş denildi mi? (Ha bu camimizde bu ramazan ayında akşam ezanı okunda. Çok şükür) Reis din adamlarımız için ne kadar fedakarlık yaparsa yapsın, halen bu noktada sıkıntılar yaşanıyor. Kimse kimseyi kandırmasın. Bunlar daha iyi günler. Demedi demeyin.
RÜZGAR EKMEK….
Yaaaa şimdi bu günler iyi günler deyince birileri aklı sıra bana kızıyor, bize bozuluyor değil mi?
Yok, öyle şaklabanlık, yok öyle yalakalık.
Hemen konumuza girelim.
Ün TV’nin genç bayan muhabirleri türbe önünde dilenenlerden dayak yemişler. Önce bu genç arkadaşlarımıza büyük geçmiş olsun diyelim.
Ve şimdi gelelim acı do alsa gerçeklere.
Biz son olarak Ramazan ayı boyunca dilencileri bu köşemiz de yazdıkça, gazetemizde internet sitemizde manşet yaptıkça birileri “Mübarek Konya’m, güzel Konya’m, benim şehrim…..” diye övgüler düzüyorlardı. Büyükşehir’in oturduğu yerden gönderdiği “Dilencilerle mücadele ediyoruz” haberlerini manşet yapıyorlardı.
O günlerde biz muhalif, onlar da yalakalar safında yer alıyorlardı.
Şimdi o dilencilerden bir grup üç garip bayan muhabir arkadaşı dövüyorlar darp ediyorlar yaaa. Vayyyy sözüm ona gazetecilik yaptıklarını iddia edenler şimdi sosyal medyada yine klavye kahramanı oluveriyorlardı.
Yahu arkadaşlar bu insanlardan korktuğunuz kadar Allah’tan korksanız, bu insanlara olan gönül bağınız kadar Cenab-ı Allah’a bağlansanız vallahi bu sıkıntıları hep birlikte çekmeyiz.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
İnsanın gözünü açması acı verici olabilir
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Belediye otobüslerine tramvaya binerken özellikle gençler yaşlılara ve bayanlara öncelik vermeyi bilebildikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.