Bugün özellikle sizden gelen aslında da partinin içindeki aklıselim insanların bile kısık sesle söyleyip yüksek sesle ifade edemedikleri birkaç konu ile küçük bir izlenimimizi paylaşmak istiyorum.  

10 Kasım Günü Konya’da Cumhur İttifakının en ateşli savunucularından birisi olan abim şöyle bir not göndermişti;

“Abi merhaba,

Size bir şey sormak istiyorum. 29 Ekim ve 10 Kasım günlerinde Anıt önündeki törenlerde AK Partili Sayın Konya milletvekilleri yoktu. Acep nedendir ki? Yoksa AK Partili kadın vekillerimiz belediyenin kadınlar lokalinde, erkek vekillerimiz de emekliler lokalinde miydi?...

Size bir sorayım dedim. Belki bilginiz vardır.”

………….

Dün de bir okurumuz LEMİ GALİP rumuzlu okurumuz özetle şöyle diyordu;

“Uğur abi bir insan nankör ve vefasız olmayacak. Bu herkes için geçerli. Atatürk’e küfredenler kimse kötü söz sahibine aittir. İkincisi 10 Kasım anma törenlerinde 10 AK Partili Konya Milletvekili neredeydi? Ayıp değil mi çok mu önemli programınız vardı. En azından temsilen biriniz katılabilirdi.”

…………………

Gerçekten de okurlarımız böyle arka arkaya durumu bize iletinceye kadar hiç dikkat etmemiştim. Dahası AK Partili vekiller var mı yok mu diye düşünmemiştim bile. Ama demek ki insanlarımız buna dikkat ediyorlar ve bayram kutlamalarında, şehit cenazelerinde ve anma törenlerinde vekilleri görmek istiyorlar. Yani göstermelik dahi olsa bir AK Partili vekil bulunsa ne olurdu ki sanki.

Aslında Cumhur İttifakı ile ilgili pardon Cumhur İttifakı’nın Konya ayağı ile ilgili de samimi düşüncelerimi ilk günden bu yana yazmak istiyordum, bir türlü denk getiremedik. Şimdi yazsak seçim var. Neyin ne olacağı belli değil. Ama Allah izin verirse bu Cumhur İttifakı tüm illerde olur ama Konya’da niye olmaz bir gün yazarız inşallah. 

BİRAZ DA SAĞLIK DİYELİM Mİ?

Birkaç vatandaşımız özellikle de Özalkent Polikliniği’nden faydalanan insanlarımız son iki üç haftadır sürekli bir konuyu gündeme getiriyorlar. İsterseniz önce bu vatandaşlarımızdan birisinin kaleme aldığı konuyu sizlerle kısaca paylaşalım sonra da görüşümüzü açıklayalım.

“Uğur abicim merhaba;

Yeni Numune Hastanesi açıldığından beri hastanenin doktorları birer birer eksilmeye başladı. Önce 2’şer tane olan KBB ve göz doktorları bire düştü. Daha sonra hastane açıldığından beri hizmet veren Fizik Tedavi ve Kardiyoloji doktorları da ayrıldı ve bölümler kapatıldı. Ayrıca Göğüs ve Cildiye Poliklinikleri de doktorlardan bir tanesi izinli olduğu gün diğer hastanelerde birden fazla doktor olmasına rağmen ilk olarak direkt Özalkent polikliniğinden kaldırılıyor.

Cildiye haftada 3 gün, göğüs ise haftada 4 gün bulunuyor.

Fakat bu bölümlerin hepsi Karatay Semt Polikliniği’nde devam ediyor.

Kardiyoloji Karatay’da her gün olduğu gibi 2 tane göğüs doktoru oluyor. Ayrıca birbirine benzer olan iki branş ortopedi ve fizik tedavi ikisi birlikte Karatay’da olmasına rağmen Özalkent’te her ikisi de yok. Bu durum böyle devam ederken en sonunda bu hastanenin en işlek branşı olan Çocuk doktoru da kaldırıldı.

Doğum evinden gönderilen çocuk doktoru, bu hastane sağlık ocağı olacakmış söylentisi sebebiyle artık buraya doktor göndermeyeceklerini söylemiş (Yani bize doktorun böyle dediği iddia ediliyor adamcağızında günahını almayalım).

Özellikle arabası olmayan kesimin çocuklarına hitap eden çocuk doktorunun kaldırılması büyük mağduriyete sebep oldu. Gün içerisinde 30-40 çocuk hasta hastaneye gelip geri dönmek zorunda kalıyor.

Karatay Semt Polikliniğine doktorların fazla fazla gönderilip, Özalkent’e bazı branşlardan hiç gönderilmemesi de ilginç. Sanki o taraf kayırılıyor gibi. Bir de hastane çalışanlarınca da devamlı hastanenin kapanacağı söylentileri dile getiriliyor hastalara.

Bu işin tek adamı Milletvekilimiz Abdullah Ağralı. Sayın vekil şu anda sağlık ondan sorumlu. Zaten bu bölgede oturanların çoğu bizim gibi Kulu, Cihanbeyli ve bölgesinden gelen insanlar. Yani vekil bizim hemşerimiz.

Sayın vekilin bence bu durumlardan haberi yok. Aslında haberi olsa bu bölge için asla müsamaha göstermez. Bunu da biliyoruz.

İl Sağlık Müdürü şu an kapanmaz diyor ama önemli branşları bilhassa çocuk branşını kapattıktan sonra ha açık olmuş ha kapalı ne fark eder ki.

Abi sen bu durumu kimseyi kırmadan, rencide etmeden kaleme alırsan çok mutlu olacağız. Ayrıca burada oturan halka çok büyük bir iyilik yapmış olursunuz.

Uğur abi ayrıca Karatay Semt Polikliniğinde sadece Suriyeli vatandaşlara hizmet veriliyor ve tüm branşlar var. Eski Nakipoğlu Hastanesi ve bildiğim kadarı ile oraya İl Sağlık Müdürlüğü kira ödüyor. Ama Özalkent’teki bu bina eski Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay tarafından yapıldı ve bedelsiz olarak İl Sağlık Müdürlüğüne verildi. Başkanın o zaman yaptığı protokolde buranın kapanmadan halka hizmet verme şartı var.”

………………

Vallahi bu kadar bilgiye ben uğraşsam ulaşamazdım. Ama biz de biliyoruz ki bu bölgede Cihanbeyli ve Kulu yöresinden insanlarımız fazla. Bu temiz insanlar taktılar mı takarlar. Bizden de inattırlar. Bu konu yine bu bölge insanlarımız aracılığı ile bize bilgi olarak ulaşmıştı. Biz de yazmadan çizmeden Sayın Müdürümüz Koç’a sormuştuk ve buranın kapanmasının söz konusu olmadığı bize iletilmişti. Yine tahmin ediyorum ki aynı şekilde bir cevap gelecektir.

Haaaa Özalkent Semt Polikliniği öksüz evlat Karatay Semt Polikliniği gerçek evlatmış. Orasını da biz bilemeyiz. Ama bize yazılanların ortalaması ve özeti aynen yukarıda gibidir. 

SAĞLIKTA BU KAFA İLE

BENİ KANDIRMAYIN OLUR MU?

Şimdi bire bir yaşayıp gördüğüm bir olayı sizlerle paylaşacağız. Ancak konuyu paylaşmadan şu birkaç durumunda altını çizelim.

Bir; bugüne kadar hiçbir resmi kurum ya da kuruluşta şahsi işimi yaparken telefonla dahi bilgi alacaksam “Ben gazeteci Uğur Özteke” demem. Bizzat söz konusu kuruma girip işimi yapacaksam asla müdürün, şefin, amirin yanına gidip odasına girip çay kahve içerken işimi görmem. Çoook şükür buralara girerken kapıdaki güvenlik görevlisi bile bizi tanıyordur selam sabahtan sonra o güzel yürekli insanlar insanı olarak içeriye girerken sorarlar, “Abi hayırdır yardımcı olabileceğimiz bir şey var mı?”… Asla ama asla, girerim numaratör varsa sıra numaramı alırım. Kuyruk varsa kuyruğa girerim. Haaaa sonra da durumu ya da gözlemimi ya yerine göre yazar, ya da yetkililere bildiririm. Bu da benim en doğal vatandaşlık hakkımdır.

İki, yazacağım sağlık kurumunun ismi hiç mi hiç önemli değil. Çünkü burada çalışan en yetkili ve etkili müdürler iyi niyetli ve çalışkan insanlardır. Daha acısı benim de dostlarımdır. Onlara bir alo deseydim oturduğum yerde işim olurdu.

Gelelim sadede;

Hani AK Parti ile sağlıkta reformlar yapıldı yaaa. Evet yapıldı binalar muhteşem oldu. Hekimlerimize sağlık çalışanlarına inanılmaz maddi ve manevi imkânlar sağlandı. Ne var ki hastaya zulüm, işkence hadi daha kibar yazalım eziyet hiç mi hiç bitmedi. Galiba böyle bir 15 yıl daha geçse de bitmeyecek. Çünkü sorun zihniyette.

Şimdi gelin hep birlikte muhteşem bir sağlık kurumuna girelim.

Gerçekten de bina mükemmel hatta muhteşem.

Kadın hasta idrar tahlili verecek. Amma velakin kadın hastanın idrar tahlili için başvuru yaptığı bölümde tuvalet yoktur. Hasta eline alacak kabını koridoru baştan başa yürüyerek geçecek. Sonra idrar örneğini kaba verecek. Aynı koridoru elinde kapla geçecek. Kadınımız Anadolu kadınımızın halini bir düşünsenize. Utancından kıpkırmızı elindeki idrar kabını neresine sokacağını bilememektedir.

Sağlıkta dev reformlar diye bizim gözümüze soktuğunuz o dev binada idrar tahlili istenilen yerin en yakın bölgesine bir erkek bir kadın tuvaleti de mi koyamadınız?

Sizin insanlık anlayışınız budur hiç kusura bakmayın.

Yüce dinimiz İslam’dan öğrendiğiniz anlayış bu mudur?  (Hani siz lafa geldi mi Müslümanlığı da, muhafazakarlığı da kimseye bırakmıyorsunuz ya..)

Kadını erkeği elinde tahlil kapları ile yüzlerce insanın ortasından geçirmekten hiç mi utanmıyorsunuz, hiç mi sıkılmıyorsunuz. Vicdanınız rahat mı?

Kimse kusura bakmayacak. O devasa, muhteşem sağlık binalarını, o şifahaneleri sokaktaki garip insanlar yapmıyor? Onlar dizayn etmiyor. Bunları AK Parti’den para kazanan (Dahası partiyi zan altında bırakan) zenginliklerine zenginlik katan, rantçı para babaları sözüm ona Reis’e yakın isimler alıyor öyle değil mi? Yatacak yeriniz yok sizin.

Gelelim şahit olduğumuz başka bir gerçeğe.

Muayene olduğunuz doktor diyor ki söz gelimi “Salı günü gelin tahlil yaptırın”…

Aradan gün geçiyor doktorun sekreterine durumu izah ediyorsunuz “Bugün tahlil için geldim doktor bey söylemişti”. Sekreter şunu söylüyor “Doktor Bey izinli bugün tahlil yaptıramazsınız”… Hayda “Yapılacak olan tahlil ile izindeki doktor beyin ne alakası var?”

-“Doktor beyin olmadığı gün bilgisayarı açamayız. İsminizi giremeyiz”

(Tabii aradan belli bir gün geçecek ve siz bir kez daha muayene parasını ödeyeceksiniz. Biz kazız yolmaya devam edin beyler)

.…………..

Yaaaa sağlıkta reform öyle mi?

Hadi oradan hadiiiii. (Rahmet Erbakan Hocam olacaktı da bunu bir söyleyecekti.)

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Kulun kalbi doğru olmadıkça imanı doğru olmaz, dili doğru olmadıkça kalbi doğru olmaz. Komşusu zararlarından emin olmadıkça kişi cennete giremez.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Direksiyon başındaki bebekli anneler daha süt bebeği olan yavrularını ön koltukla taşımadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.