ŞİMDİ FAVORİ SURİYELİ IRMAK!
Allah tüm okurlarımızdan ve dostlarımızdan razı olsun. Bizler sizlerin sayesinde gazetecilik yapıp her gün kendimizce bir şeyler yazıyoruz. Tabii yazdıklarımız kimisinin hoşuna gidiyor kimilerini ise kızdırıyor. Bu da son derece normal. Herkesi aynı anda memnun etmek ya da herkesi aynı anda kızdırmak zaten sıkıntı olur.
Bu arada bazı dostlar var ki onlar bizi bizden daha çok düşünüyorlar.
Buyurun dün sabah saat 07.35’de şöyle özelden şunları yazmış;
“Abilerin abisi günaydın!
Sabahleyin büroya geldim ve yazını okudum. Gene müthiştin. Konudan konuya geçmeni normal karşılıyorum. Herkesi memnun etmeye çalışıyorsun…
Doğru mu bence kesinlikle yanlış, ama okuyucu kesim böyle istiyor!..
Neyse daha kısa, daha vurucu bir mesaj daha iyi iz bırakır aslında…
Yıllanmış gazeteciye benim ikaz etmem yanlış olur.
Boş ver abi kafana göre cinayet işle!..
Evet. Gelelim esas meseleye!..
Abi senin gücün var mı?
Yok.
Seni koruyacak bir patronun var mı?
Yok.
Devlet sana iki koruma verdi mi?
(Gerçi verse de önlem alamazlar da)
Yok.
Çoluk çocuğun koruma altında mı?
Yok.
Paran var mı?
Yok.
Bir aferin için hata yaparsan bedelini ağır ödeyebilirsin.
Ne demiştik “BAŞARI DETAYDA GİZLİDİR”
O zaman lütfen şu konu hakkında hiç ama hiç bir konuya ne gir, ne de yaz.
PKK.
Bu konu seni çok ama çok aşar. Benden söylemesi be abi.
Daha sonra yüz yüze de görüşürüz ama sakin ol be abi!
Bugünkü yazında kalemin taaaaa nerelere varmış!..
Senin gibi bir değeri ben kaybetmek istemem!..
Zaten onlar hakkında gerekeni birileri yeterince iz bırakan şeyler yapıyorlar.
Sen sus be abi!..
Çok ağır ama çok ağır şeyler yazmışsın bugün gazetedeki köşe yazında!..
Doğru!
Doğru ama her doğru her yerde söylenmez be abi!..
Neden kendini boy hedefine alıyorsun.
Seni çok çok ama çok aşar!..
Dikkatli ol derim...
Bilemezsin su uyur düşman uyumaz. Hala bunlar ayaktalar ki yazık devletimiz olağanüstü uğraşıyor... Sonuç: PKK-PKK!
Hakkında yazı yazma, sus derim.
Kimseye yaranamazsın. Düşman edinme. Çünkü ne senin ve ne de benim böyle uluslararası güçlere gücümüz yetmez!..
Ya dediklerim çıkarsa!..
Sakin ol be abi!..
Bir aferine bir eşek dolusu .....
GÜNAYDIN ! GÜNAYDIN !
Ha unuttum bu sana yazdığım yazıyı lütfen oku ve yok et! Kimseyle paylaşma lütfen!”
…………..
Bu büyüğüm, bu abim, bizi bizden daha çok düşünen bu değerli büyüğümüz aslında yerden göğe kadar doğru söylüyordu.
Biz kimiz ki?
Bizim ne gücümüz var ki?
Etimiz ne budumuz ne?
Hele hele biri bir aferin desin dağları deleriz değil mi?
Sabahtan bu yana dengem bozuldu. Ne kadar büyük (!) bir hiç olduğumu bir kez daha anladım.
Bizi bizden daha çok sevenlerden Allah bin kat razı olsun. Tuttukları altın olsun inşallah.
İLÇE NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜNDE ÇALIŞMAK
Dün öğle saatlerine doğru bir abimiz bir okurumuz önce şu fotoğrafları gönderdi
Sonra da telefon etti.
Burnundan soluyordu. Sitemin öfkenin bini bir para idi. Meram Nüfus Müdürlüğü’nde tam 1 saat 40 dakika sadece ve sadece vukuatlı nüfus cüzdanı örneği alabilmek için beklemiş. Kağıdını aldıktan sonra da yetkililere 30 saniyelik bu iş için niye bu kadar beklediğini sormuş. Sonra da bizi arıyordu.
Bundan sonra ki cümlelerimizin yanlış anlaşılmaması için abimiz ile ilgili iki satır açıklama yapıvereyim.
…………
Bu abimiz İmam Hatip mezunudur.
AK Parti’li mi AK Parti’lidir.
Kanını kesseniz Tayyip Başkan akar.
İşinde özel hayatında gerçekten örnek bir insandır.
Biz ailecek kendileri ile görüşürüz.
……….
Abimiz daha sonra aynen şunları söylüyordu; “Uğur abi bizim bu kadar beklememizin sebebi Suriyeliler yüzündenmiş. Çünkü bekleyenlerin çoğunluğu Suriyeliler. Biz sanki ikinci sınıf vatandaşız. Onlar için gerekirse ayrı bir numaralama yapılsın. Vallahi çok üzgünüm ve çok kızgınım…”
………
Ben bu cümlelere yorum yapamam. Çünkü sabah bizi uyarın abimizin dediği gibi “Biz kimiz ki?”
………
Bir gün önce de ben Selçuklu Nüfus Müdürlüğü’nde idim.
Binanın içine girmek ve beklemek mümkün değil.
Koltuklar dolmuş. İnsanlar ayakta bile birbirlerinin omuzlarına basıyorlar.
Dahası numarası alan bahçeye nefes alabilmek için kendisini atıyor.
Bende girdim kendim için sıra numaramı aldım.
Bu arada birisi aradı. Konuşurken sıra beklediğimi ve durumumu izah edince şaşırdı “Sen de mi sıradasın?” diye şaşırdı.
“Evet” dedim “Allah’a şükürler olsun ki ben bir sade vatandaşım ve herkes gibi sıraya girer insanlarımızın ne çektiklerini bire bir yaşarım…”
Sonuçta Nüfus Müdürlüğü’nde çalışan insanların haline üzüldüm. Robot olsalar böyle düzenli ve hızlı çalışılmazdı. Ben de buradan kendilerine teşekkür ediyorum.
SURİYELİ IRMAK (!)
Kusura bakmayın ama tamamen bir tesadüf. Bugün olaylar bizi Suriyelilerden yana sürükledi. Bir okurumuz şu fotoğrafı çekip göndermiş...
Okuyamayanlar için daha net yazayım mı?
Suriyeli Irmak telefon numarasını yazdıktan sonra; yaşının 26, fiyatının da şu kadar olduğunu açık beyan belirtmiş.
Ne diyeyim Allah bizi de Suriyeli Irmakları ıslah etsin.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Kendi halinde olmak güzeldir bu kadar hal bilmezin arasında...
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Birilerine insanlığı anlatmak yerine kendimizi düzeltmeye çalışırsak daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.