Sorgula!
Bismillâhirrahmânirrahim.
Yaşadığımız çağ insanların karşılaştığı her durum ve olayı sorguladığı, her şeyi akıl ile idrak etmeden kabul etmediği bir çağ haline gelmiştir. Bu durum “sorgulamak” hakikatte böyle olmasa da en azında dillerde dolaşan bir ifadedir.
Müslümanlar olarak üzerimize düşen vazifeleri bıraktık. Allah Teâlâ ve Tekaddes Hazretlerinin bize bahşettiği İslam dinini, bizlere indirdiği Kur’an-ı Kerimi ve bizlere uyarıcı olarak gönderdiği Efendimiz aleyhisselatü vesselamı sorgulamaya kalkıyoruz, eleştirmeye kalkıyoruz ve eksik bulmaya çalışıyoruz. Bu çağın rezil hastalıklarından birisi, ilmi bir takım söylemler adı altında Rab Teâlâ Hazretlerinin gönderdiği dine kâfirin yapmadığı saldırıyı yapmaktır.
Bu hastalıklı düşüncelere kapılmamak için Müslümanın yapması gereken başlıca tedavi, dinini mesnetli ve bu işte Allah Teâlâ Hazretlerinin rızasını gözeten rabbani âlimlerden öğrenmesi olacaktır.
Müslümanın sorgulaması olmayacak mı? Müslüman eleştirmeyecek mi? Bu soruların cevabını bizlere yine Allah Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri Kur’an-ı Kerimde şöyle vermiştir; “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve herkes, yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.”( Haşr Suresi 18. Ayet)
Müslümanların sorgulaması gereken kendi kulluk vazifesidir. Ne kadar Efendimiz aleyhisselatü vesselamın sünnet-i seniyyesine bağlıyız? Komşularımız ile aramız nasıl? İslam dini, din kardeşliğini nesep kardeşliğinden üstün görmüştür. Din kardeşlerimizle ilişkilerimiz nasıl? Bir anne-baba olarak evlatlarımızla ilişkimiz nasıl?
Allah Teâlâ Hazretleri Kur’an-ı Kerimde; “Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, anaya-babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara “öf!” bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle.”(İsrâ Suresi 23. Ayet) buyurmuştur. Bir çocuk olarak anne-babamızla ilişkimiz, onlara davranışımız nasıl? Bir patron olarak işçilerimize davranışımız nasıl?
Bu sorular sayfalarca yazsak dahi bitmeyecek sorulardır. Rabbimiz bizlerden yarına ne hazırladığımıza bakmamızı istiyor. Kendi Müslümanlığımızı sorgulamamızı istiyor.
Müslüman olarak birinci vazifemiz kulluğumuzu Allah Teâlâ Hazretlerinin istediği gibi yerine getirmektir. Bizler sorgulayan bir birey olmak istiyorsak, her gün yataklarımıza girdiğimiz zaman gün boyunca yaptığımız işleri sorgulayarak işe başlayabiliriz. “Gün boyunca Allah için ne yaptık?” “Allah için nelerden vazgeçtik?” “İnandığımız din yaşamımıza ne kadar müdahale etti ve biz nefsimizi mi dinledik yoksa Rabbimizi mi?
Bu sorgulamaları dünya hayatı devam ederken yapmak, hata ve isyanlardan erkenden vazgeçmek büyük bir bahtiyarlıktır. Ömür sermayesi bittiğinde Allah Teâlâ Hazretleri bizlere bu hayatın hesabını soracaktır. O gün yüzü ak olanlardan olmak istiyorsak kendimizi erkenden hesaba çekelim.
Kendini sorgulayan, hesaba çeken ve en önemlisi akleden Müslümanlardan olalım.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.