YENİ BELEDİYE BAŞKANLIĞI BİNASI
Geçen Salı günü “BELEDİYE BAŞKANLARINA AÇIK ÇAĞRIMDIR” isimli bir makale kaleme almış, detayında Büyükşehir Belediye Başkanlığı binasının yeni yeri ile ilgili olarak da şu an ki Kombassan Holding binasının uygun olacağını fikrini latif bir anlayışla ortaya atmıştım.
Bunun nedeni Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörlüğünün bir süre içinde buradan ayrılacak olması ile onlardan boşalacak yer ve diğer boşaltılacak yerler yerine hatta Kombassan Holdinge yeni bir bina yapılması ile de tüm binanın Belediye tahsis edilmesi üzerine idi. DSİ yerleşkesi için de milletin ortak malı düşüncesiyle aynı duyguları paylaşmıştım. Bu arada sevgili Av Buğdaycıdan da buraya büyük bir misafirhane yapıldığı notunu aldım ve bu yapılanma da üzücü geldi.
Burada düşüncemi eski stadyumun yerine yeni belediye binasının yapılacak olmasına karşı tavrımı bir anlayış silsilesi ile dile getirmiş olmamdır.
Öncelikle şunu belirteyim ki, bu düşünceyi ortaya atarken elbette Kombassan Holding yönetimine saygısızlık yapma veya onlar yerine karar verme üzerine değildi. Asla bunu düşünmem, düşünemem de. Anlatılmak istenen bir ufuk turu yaparak, eski stadyumun yerini betondan kurtarmak ve burayı toplumun tümünün kullanımına açacak projelerin tartışılmasını ortaya atmaktı.
Kısacası, Belediye Başkanımıza ve yönetimine bu tür işler için farklı çözüm yollarının da var olduğunu bu konuda farklı görüşlere de yer verilmesi gereğini vurgulamaktı. Bizim dileğimiz şehri beton yığınından kurtarıp; spor, yeşil ve kültür alanlarıyla yeşil ve yaşanabilir bir merkez haline getirmek üzerinedir. Konya tarihi, kültürel ve manevi değerleri üst sırada bir merkezdir. Bu gibi kurak ve çölleşmeye yüz tutmuş bir ovanın ortasındaki bir şehri betonlaşmaya terk etmek, hizmet kolaylığı olacak diye şehrin kalbini yaralamak doğru değildir. Birisi bu konuda makul bir şey söylesin, ben de bunu anlamaya çalışayım?
Geçen gün Bahri Dağdaş Araştırma Enstitüsü arazisinin en verimli bölümünün bölge hastanesi yapılamak üzere kazıldığını ve kazıdan çıkan toprağın ne derecede derin ve kaliteli oluğunu gördüm. İçim kan ağlayarak kazıya ve toprağa baktım.
Önceden de yazmıştım ve Tarım Bakanlığının tarım arazilerinin korunması ile ilgili reklam spotlarını da bildiğimiz halde nasıl oluyor da hem de koruma altında olan bu güzelime topraklar betonlaşmaya terk ediliyor anlayamıyorum. Buna “bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” derler, değil mi?
Efendiler; yöneticiler ve başkanlar yaptığınız çok güzel hizmetler var olduğunu biliyor ve takdir de ediyoruz. Ancak ne olur bu tür büyük proje ve hizmetler için halka da gidiniz, görüş ve gönül alınız. Bundan birşey kaybetmediğiniz gibi, aksine milletin teveccühünü kazanmış olursunuz.
Bir tarımcı olarak;
Bunu doğru bilir, doğru söyleriz.
Toplu yaralara merhem eyleriz,
Toprak olmazsa vatan da olmaz,
Derler ya “eteğinizden dökün taşları”,
Kovmayın meydandan garip kuşları.
Allah’a emanet, hayra muhatab olunuz, efendim.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.