Umutla beklediğimiz yeni yıla girdik. Geçtiğimiz seneden, yaşanan kötü anılar nedeniyle, bir an önce kurtulma çabası içindeydik hepimiz.

Türlü çeşitli felaketlerin yanı sıra, yüz yılda bir olduğu söylenen, büyük bir salgına şahit oluyoruz. Öyle ki şu anda hayatta olan en yaşlı vatandaşımızın bile şahit olmadığı bir salgın…

Sonrasında ise, ortaya çıkan ve salgından daha büyük bir felaket olacağı tahmin edilen, kuraklık tehlikesinin güçlü sinyalleri…

Ve çoğunlukla, bu felaketlerin hepsinin sebebi olarak, rakamlarının gizemine bağladığımız 2020 yılı olarak görüldü. Hatta, sosyal medyada akımlar başladı bu senenin uğursuzluğuna dair. Çeşitli söylemler dilden dile dolaştı, zamanı suçladık hepimiz, belki açık bir şekilde söylemek çok uygun kaçmayacak ama maalesef “zamana sövülmesi” ortak bir kanı hâlini aldı. Çünkü tek suçlu zamandı hepimizin gözünde. Tek suçlu iki tane 20 rakamını barındıran bu gizemli yıldaydı.

Sanki ormanların tamamen yok edilip yerine açılan o lüks tatil köylerine koşa koşa gidip, sosyal medya sayfamızı, o tatil beldesi görüntüleri ile bizler doldurmamışız gibi,

Ya da üretimi esnasında şehirlerde aşırı endüstriyel atık sonucu havanın gaz salınımı seviyesinin zehir boyutuna ulaşmasına neden olan o en son model telefonları almak için sıraya girenler biz değilmişiz gibi,

Sadece yaşam alanı aydınlatması için bir köyün ihtiyacı olan elektriğin harcandığı ve dahi içinde ikamet eden her ailenin en az iki otomobili olması nedeniyle, park ve bahçesinde yer kalmadığı için site sınırları içinde yaşamaya çalışan küçücük bir kediye yer bırakmayıp, o zavallı hayvanın ahını alan bizler değilmişiz gibi,

Hâlâ bu zor dönemlerde evinde interneti veya bilgisayarı olmadığı için eğitim alamayan çocukların var olduğu gerçeğine karşın, yılbaşı kısıtlamasını nasıl delip de eğlenceye bolca para harcamaya çalışan bizler değilmişiz gibi…

Kendimizi masum ve mazlum sanıp tüm suçu zamana yükledik.

Ve yeni yıla girince her şeyin tamamen düzeleceğine inanıyoruz. Hem de parmağımızı bile kıpırdatmadan…Her gün yüzlerce ağaç katledilirken, interneti olmayan çocuğun eğitimi aksarken, sokaklardaki hayvanları bırakın beslemeyi, onlara yaşam hakkı tanımazken, bir yerlerde hayati ihtiyaca yetecek kadar bile elektrik ve su yokken şehirlerde gereksizce ışıltılar içinde yaşarken, yine bir yerlerde sadece kapital uğruna binlerce masum insan ölürken… hâlâ büyük bir safdillikle yılın değişen rakamından medet umuyoruz.

Bu inanca sahip olmamıza ne sebep oldu sahi?

Yine de umudumuzu yitirmeden, tüm iyi insanların ve masum canların dualarının yüzü suyu hürmetine yeni yılın, tüm insanlığın ibret alacağı ve huzur ve afiyete kavuşacağımız bir yıl olması temennisini yineleyelim.

Huzurunuz ve sağlığınız daim olsun.