Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Yol Hikâyeleri (İki Adam İki Hal) – 7

Yol Hikâyeleri (İki Adam İki Hal) – 7

Öyle enteresan insanlarla karşılaşıyorum ki, karşılaştığım bazıları halkımızın ortalama değerlerini taşımasına rağmen bu değerlerin nerelere kadar kaydırıldığını göstermesi açısından ilginç geliyor.

Adana’dan İstanbul’a uçuyorum. Yanımda orta halli 50 li yaşlarda bir adam. Selamlaşıyoruz. Kıpır kıpır, konuşkan ve sempatik tavırlı adam İstanbul bağlantılı Tanzanya-Darüsselam’a uçuyor.

Hayırdır, ne işiniz var oralarda, diyorum. Büyük bir Türk şirketinde marangoz ustası. Birçok Türk firması gibi burada harika işler yapıyorlarmış. Yarısı Müslüman olan Tanzanyalılar barışsever insanlar, Türkleri çok seviyorlar, Tanzanya’da imtiyazlı olan kesim Türklerdir diyor.  

55 yaşında, atletik yapılı adam 40 yıllık meslek hayatının 30 yılını yurt dışında (25 yıl Suudi Arabistan, Libya, Irak, 5 yıl Tanzanya) çalışarak geçirmiş. Tek çocuklu bir baba. Maddi durumu gayet iyi. Bunca yıl yurt dışında kalmasına rağmen eşini buralara götürmemiş. İşin sırrı da burada. Bunca yıl tek başına, yoğun çalışmana rağmen nasıl idare ettin, diyorum. Gülüyor. Kolay, her yerde bakıcılarım oldu. Bu ülkelerde ev hizmetlerine giden kadınlarla yaşamış. Evden kaçmıyor, hanımı çalışmasını istiyormuş.

Tanzanya’da da aynı usul devam ediyor mu?

Burası daha kolay,  Halk fakir, varlıklı erkeklere talep çok. Yeni bakıcım 25 yaşında siyahi. Bakıcının İngilizce mesajlarını gösteriyor. Bu arada iyi derecede Arapça ve İngilizce bildiğini anlıyorum.

*****

Havaalanından eve gidiyorum. Taksici güzel giyimli. Düzgün bir dil ve kibar bir tavırla beni selamlıyor. Kolonya ve çikolata ikram ediyor. Küçük buzdolabında ki tatlı ve meyve sularını; bisküvi, çerez cinsinden yiyecek ve içecekleri gösteriyor. Yöreye göre çok kibar ve düzgün konuştuğunu ifade ediyorum. 63 yaşında 3 çocuklu. 20 sene Atatürk Havaalanında, 15 sene Norveç, 5 senedir de burada çalışıyor. Geç evlenmiş, çocuklar daha küçük, maddi durumu iyi, zevkine taksicilik yapıyormuş.

Neden geç evlendiğini soruyorum. Norveç’te iki yabancı kadınla 15 sene evli kaldım. Son hanım Türk, 20 sene önce evlendim, 40 yaşında, 3 çocuk da bu hanımdan. Çok iyi bir eşim var, mutluyum, diyor.

Yaş farkı diyorum. Yaş da neymiş, ben bakımlı erkeğim, eşim beni çok sever. Saat gece 10 oldu, ne yapacaksın dediğimde. Son işim bu, eve gideceğim, yemek de hazır, bana iyi bakar.

İki tipik Türk erkeği. Serbest olmayı seviyorlar. Yancısı birçok hanımla yaşasalar da sonunda tercihi kendi kültüründen kadınlar. Son zamanlarda boşanmalar artsa da Türk erkeği yine Türk kadınını tercih ediyor. Önemli olan Türk kadınların da kendi değerlerini korumasıdır, diyorlar.

Bu iki model dışarıda çalışan Türk erkeklerine misal olacak değil elbette ancak böyleleri var ve giderek de artıyor. Yurt dışına bağlantı arttıkça bu tür misaller de çoğalıyor. Türkiye’de yabancı (özellikle Boşnak, Rus, Fas, Özbek ve son zamanlarda Uzakdoğu) kadınlarına evlilik için rağbet artarken, bunun sebebinin Türk kadınlarının geleneksek evlilik değerlerinden uzaklaşması gerekiyor. Araştırmalara göre Türk kadını ve erkeği özgürlüğün kısıtlanması, sadakat-güven, boşanma, sorumluluk ve maddiyat korkusu ile karşı karşıya kalacağını düşüncesi ile evliliklerden kaçmakta imiş. 

İstatistiklere göre Ülkemde doğum oranı da düşmekte, genç nüfus azalmakta, insanımız da giderek yaşlanmakta. İstisnalar olabilir ancak kadınlara pozitif ayrımcılık yapılması aile bağlarını zayıflatmakta. Erkeği hazır etmeden kadının sokağa salınması boşanmaların ve kadın ölümlerinin baş nedeni olarak görülüyor. Aileler lüks, havalı ve başkalarına göstermelik olan hayata alıştı ve bu işin geri dönüşü de zor gibi. Durumlar nereye kadar gider bilinmez ama işimiz pek kolay görülmüyor. Bu iki Anadolu erkeğini yadırgasak da gerçek bu. Türk kadınları kendilerine olan tercihi iyi değerlendirmelidir.

Konuyu ne taraftan okursak okuyalım, durum ortada.

Kalın sağlıkla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi
SON YAZILAR