Erdal Küçükşehir

Erdal Küçükşehir

Yunanistan’ın Euro ile sınavı

Yunanistan’ın Euro ile sınavı

Ödeme güçlüğüne düşen ya da iflas eden şirket haberlerinin yerini bu günkü dünyada iflas eden temerrüte düşen ülkeler almış durumda. Geçen yıl borç taksitini ödemeyerek temerrüt durumuna düşen Arjantin den sonra bugünlerin meselesi Yunanistan. Avrupa’nın daima el üstünde tuttuğu neredeyse tüm komşularıyla problemleri bitmeyen buna rağmen şımarıklıklarına daima göz yumulan Yunanistan.

Avrupa Birliği liderleri üst üste toplantılar yaparak sorunun çözümü için uğraşırken Yunanistan’ın yeni sosyalist lideri başlangıçta karşı çıktığı birçok yaptırıma hatta borçların silinmesi gibi sert taleplerine rağmen bu gün geldiği nokta itibarı ile başka çaresi olmadığı gerçeğini her gün bir kez daha görmek zorunda kalıyor. Çünkü önünde süre kalmadı ve 30 Haziran tarihli 1,7 milyar € luk bir IMF ödemesi var. Bunu ödemek için parası olmayan bir devlet ve ona kredi verecek kurumların istedikleri birçok şart. Bunların bazıları KDV’nin 10 puan artması emeklilik yaşının artması sigorta primlerinin artması, yıllık geliri belirli bir miktarın üzerinde olanlardan ek vergiler alınması gibi sayfalarca talep.

Euro birliğinin dahi tartışılmasına sebep olan Yunanistan bu duruma gelirken ona kredi açan zenginler acaba hiç mi sorumlu değiller.2006 yılından bu yana sürekli artan bütçe açıkları, sürekli düşen yatırımlar ve tasarruf oranları hiç mi dikkat çekmedi. Kamu açıkları durmadan artarken bütçe dengesini düzeltmeye çalışmak yerine AB fonlarının desteğiyle devlet harcamaları artarken borçlanarak gününü gün eden Yunanistan nasıl oldu da gözlerden kaçtı. Kendi para birimi yerine Euro’ya geçerek para politikalarında bağımlı hale gelmeleri de bu krizin tetikleyeni olmadı mı. Zira bağımsız bir para politikası oluşturamayan ülke para basmak yerine borçlanmak zorunda kalıyor.

Bir tarafta üretmeden hizmetler sektörüne bağlı bir ekonomi diğer tarafta olmayan parasını borçlanarak yurtdışında harcayan Yunan halkı. Kaba bir hesap ile Yunanistan’ın sahip olduğu borcu ödemesinin mümkün olmadığı ortada iken bunca çaba ve uğraş bana göre kapitalizmin kendi itibarını kurtarma gayretidir. Euro Bölgesine girmek için gerekli onlarca kriter koymayı akıl eden Avrupa Birliği Euro’dan çıkış için hiçbir kriter koymamıştır. İşin gerçeği Yunanistan para birliğinden çıkarak kendi para politikalarını oluşturmak istemekte ancak bunun nasıl olacağına dair hiçbir kriter yok.2011 yılından beri ülke İMF, Avrupa Merkez Bankası ve Avrupa Birliği üçlüsünden oluşan troyka ile görüşmeye devam ediyor. Yaşanan sosyal olaylardan siyasi krizlere bankalara hücum eden kitlelerden öğretmensiz okullara kadar birçok sorunla yaşamak zorunda kalan Yunanistan.

Krize gerekçe olarak birçok etkeni saymak mümkün ama esas itibarı ile tasarruf azalırken büyüme azalıyor işsizlik artıyor cari açık artıyor ve kamunun borcu artıyor. Kamunun geliri yok para basamıyor teknolojik rekabet gücü yüksek üretime sahip olmayan ülke ekonomisi hizmetler sektörüne dayalı ve tek yol daha çok borçlanmak. Borçlarla devam eden ülkenin bu günkü borcu gayrisafi milli hasılasının neredeyse 2 katı. Şöyle düşünün bir şirketiniz var yıllık cironuz 100 TL ama şirketiniz borcu 200 TL ve üstelik şirketinizin bu borcun bir kısmını bile karşılayacak bir aktifi yok.

2008 krizinin artçı şokları daha uzun bir süre devam edecektir. Paradan para kazanma hırsının gelecekte hangi ülkelere hangi bedeli ödeteceğini öngörmek mümkün gözükmüyor.  Yunanistan’ın feda edilmeyeceğini bir şekilde anlaşma sağlanacağını düşünüyorum. Ancak İspanya da yapılan seçimlerde güçlenen sosyalist hareket daha önce Yunanistan’da iktidara gelen SYRİZA gibi borçların silinmesi talep ederse o zaman Avrupa Birliği’nin ve özellikle Almanya’nın para birliğini korumak için elindeki hangi kartı oynayacağını düşünmek lazım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erdal Küçükşehir Arşivi
SON YAZILAR