Enflasyon Kim Ki Bizi Ezsin?
Enflasyon canavarı filan diyorlar ya… Biz öyle ne canavarlar gördük! Değil tek başlı, üç başlı, yedi başlı ejderha olsa kaç yazar? Dedem Korkut hikayelerindeki yiğit Basat nasıl bir kılıç darbesiyle, Tepegözün kellesini aldıysa, Basat olur aynen o şekil alır gideriz, o ateş saçan kellesini!
Enflasyon canavarı aramızda kol geziyor diye anlatıyorlar!
Nerde arkadaş bu canavar?
Aradık, taradık göremedik, karşımıza bir türlü çıkmaz.
Meydan okuduk!
Haber gönderdik!
Gelmedi korkak!
Sinsidir dediler, siner bir köşeye, birdenbire karşına çıkar dediler!
Demirden korksak, trene binmezdik, abiler!
Güya bu canavar bize takmış, eze yazmış, aklımızı başımızdan ala yazmış…
Aklımız başımızda çok şükür!
Kim bu enflasyon?
Kim ki bizi eze?
Nereli bu hadsiz, haddini-hududunu bilmez uğursuz?
Diyorlar ki çarşı-pazarı vurmuş, fiyatlara bir haller olmuş!
Şahit olun, yakaladığım an, o fiyat ayarlayan ellerini kırmazsam!
Bu canavar, sabah ezanında kalkıyor, gezmedik, turlamadık yer bırakmıyormuş!
Kaç sabah ezanı sonrasında kalktık, sokaklara, caddelere baktık, gezmediğimiz, dolaşmadığımız yer kalmadı.
Her meydanda ayrı ayrı bekledik!
İşte meydan, yiğitsen, sözünün eriysen çık gel dedik!
Gelemedi korkusundan…
Sonra var bu işin işinde bir iş dedik!
Canavarın işi yok, market market mi dolaşacak, pazarlarda mı turlayacak!
Yeminle ömrü yetmez!
Yetmez amma…
Bu fiyatları tek tek ayarlayan, Enflasyon Canavarı mı?
Madem öyle, hani nerde Enflasyon canavarı denen tufeyli!
*****
Seksenlik dedem dedi ki, oğul, canavarı dışarıda arama, devran değişti, o bildiğin canavarlardan kalmadı.
Şimdiki canavarların meydanlarda işi ne?
Meydana çıkmak öyle kolay mı?
Gerçek meydan denildi mi, bunların bacakları tir tir titrer de titremesini bir kilometre ötelerden duyarsın!
O meydanlara, eski zamanların cengaverleri çıkarlardı.
Koç yiğitlerdi onlar.
Mertlerin namertlere meydanı dar ettiği zamanlardı.
Meydan, Köroğlunun dediği gibi, gümbür gümbürlenecek, şenlenecek!
Şimdikilerin sanal meydanları var!
Yalancı meydan yani…
Kılıçla, mızrakla dövüşmüyorlar, tuşlarla dövüşüyorlar, anlayacağın kaçak güreşiyorlar yani…
*****
O sanal meydanlarda yok, yok!
En başta hile var!
Entrika aramadığın kadar!
Ayak oyunları dizi-dizi!
Tuzak dediğin envai çeşit!
Yaygara en renklisinden…
Şamata en gürültülü tarafından,
İftira zamk gibi tutanından,
Fitne ateşleri her taraftan görünen cinsinden,
Yalan bu işin gözbebeği, yalanı doğru gibi söylemek apayrı bir sanat.
*****
Adam oturduğu yerden, tuşlarla savaşıyor.
Senin dediğin meydan elbette var…
Var amma…
Kim çıkacak o meydana…
Bunlar mı?
Hadi canım sende…
Bunlarda yürek Selanik!
Meydan adamın boyunun ölçüsünü alır!
Meydan dediğin aynen mihenk taşına benzer, anlayacağın, kafanda yarattığın gibi bir canavar olduğunu düşünmüşsen, boşuna arama…
O canavarlar fiyatları ayarlayanlar, balon uçuranlar, kısa yoldan kâr üstüne kâr yapanlar, senin- benim sırtından geçinenler.
Bunlar ne terlediler, ne alın teri döktüler. Nede bir işin ucundan tuttular.
Enflasyon canavarı var diyen, dolar çıktı, altın fırladı diye, piyasayı alevlendiren, milletin telaşından, merakından, kaygısından, korkusundan, paniklemesinden para kazananlar.
Dedem, enflasyon canavarından başladı, ne kadar canavar varsa saydı geçti….
*****
Konuşanlar, mangalda kül bırakmıyorlar, atarak savurarak pek bir hararetli konuşuyorlar.
Diyorlar ki, biz değil enflasyon canavarı, Korona canavarına bile kafa tutmuşuz!
Böyle atan-tutanın önünde durulur mu?
Siyasilerimizi bir zamanlar ne derlerdi? Memurumuzu, işçimizi, emeklimizi, dar gelirlimizi enflasyona ezdirmedik.
Enflasyon bu laflara eskiden bıyık altından gülerdi, şimdi katıla katıla gülüyor.
Bizim tesellimiz falan kalmadı.
Enflasyon 2020’de Korona ile birlikte duman etti her birimizi…
Açıklanan rakamlar, keşke doğru olsaydı da, enflasyonla biz dalga geçebilseydik.
Enflasyon canavar oldu, canavarlaştı.
Fırsatçılarla kol kola girdi.
Ezip geçtiği bizlerin ezilmiş halinin üzerinde teşbihte hata olmasın halay çekiyor.
*****
Geçtiğimiz hafta dolar düşmüştü. Enflasyonu gören oldu mu?
Enflasyon nerelere saklandı acaba?
Elma dersem çık, armut dersem çıkma, diyen mi var diyorlar!
Yeri gelmişken, elmanın da keyfi yerinde, armudun da…
Çünkü fiyatlar her zaman ki gibi yine gözü kara ve cesur…
Dolar düşer, biz düşmeyiz der havalarındaydı her biri!
Enflasyon kim ki ezsin bizi diyorduk ya…
Enflasyon düşer gibi yapar, şaşar gibi yapar, başı dönmüş gibi yapar, sonunda bir bakmışsınız kendini aşmış gitmiş!
“Deme niçin bu böyle, yerindedir o öyle, bak sonuna sabreyle, görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler” diyen Mutasavvıf Erzurumlu İbrahim Hakkı haksız mı?
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.