Güzel bir hafta sonundan tüm okurlarımıza, sağlıklı mutlu, huzurlu, özgür, hayırlı gün günler yıllar dileyerek bugünkü yazımıza başlıyoruz.

Bugün mümkün olduğu kadar şunu ya da bunu dile getirerek kimsenin nasırına basmamaya çalışacağız.

Günlük telaşelerden, koşturmacalardan samimi ve B plansız sohbetlerden söz edeceğiz.

Malum maddi sıkıntı ve paranın yokluğundan insanlarımız kırılıyor. İş dünyasının koca koca isimleri piyasalarda paranın yokluğundan dem vururken asgari ücretle geçinen gariban da elektrik, su, doğal gaz, market ve pazar parasından yakınıyor.

Anlayacağınız aklı eren para, iş, aş diyor. İnanın sıkıntı hepimiz için. Zaten iş, aş, ekmek ve ekonomik dar boğazın AK Parti ile CHP ile falanca parti ya da cemaat ile alakası yoktur.

Kriz geldi mi? Hele hele bir de vurmaya başladı mı “Partili partisiz, şucu bucu” demez dümdüz eder. Allah muhafaza.

Şimdi kime “Nasılsın?” diye selam versek. Herkes dertli.

Bu insanlara bu dostlarımıza tek bir şey diyorum “Hastanede değil isek, hapishanede değil isek çok şükür. Şükürler olsun” diyoruz ve de ısrarla bunu demeliyiz. Bu cümleler ağzımızdan düşmemeli. Ayrıca bunu da inanarak demeliyiz.

İş adamından işsiz gence, bürokratından emeklisine, kadınından erkeğine, turp gibiyim diyeninden engellisine bu hepimiz için böyle olmalı diye düşünüyorum.

BÜYÜKŞEHİR, MERAM TIP İÇİN ALARMDA

Hastane demişken Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesinin giriş ve çıkış yolları için Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesinin amirinden işçisine insanlar mesai saati gözetmeksizin yağmur, güneş demeden çalışıyorlar.

Evet zaten sıkıntılı ve sağlıklı olmayan hasta ve hasta yakınları için bu yol ve park yeri gerçekten ayrı bir dert. Çünkü ana yoldan bu yola giriş ve çıkışlarda yolun göbek kısmını bilmeyen sürücüler de zaman zaman ters yollara giriyorlar. Ve Allah korusun hastane yolunda istenmeyen kazalara sebebiyet verecek durumlar yaşanıyor. 

İnşallah aylardır kısa mesafede çile olan bu yolun gelinir, gidilir hale gelmesi artık an meselesi. Biz üniversite yetkililerinden belediye çalışanlarına kadar bu yola emek verenlere teşekkür ediyoruz.              

HAPİSHANEDEKİ KADER MAHKUMLARI İÇİN DE YAZACAĞIZ

Evet Cenab-ı Allah’ım hiç kimseyi düşürmesin ama hapishaneler dolup dolup taşıyor. Zaten dünya ile ilişkileri kesilip dört duvar arasında yaşam mücadelesi vermeye çalışan bu insanların beklentilerini “af” isteklerini biliyoruz. Bize sürekli olarak bu çaresiz insanların seslerine ses olmamız isteği ulaşıyor. İnşallah bu konuda da önümüzdeki günlerde bir yazı yazmak istiyoruz.  

WALL’İN YENİ PANOLARI

Sıkı okurlarımızdan ve takipçilerimizden Alp Bey gözüne çarpan bir sıkıntıyı üşenmemiş bir de fotoğraflamış. Bakın Alp Bey ne diyor;

“Meram Şehir Caddesi 15 Temmuz anıtı. Önündeki Wall firmasının belediye sayesinde diktiği reklam billboardına dikkat ediniz. Hem görsel olarak hem de manevi değerlere saygı bakımından çok uygunsuz duruyor. Trafik için de tehlike oluşturabilir. Olur, olmadık saçma sapan her yere billboardlar dikiliyor.”

…………..

Biz de Alp Bey’in bu istediğini Büyükşehir aynı zamanda çok iyi bir şekilde izlediği, takipçisi olduğu totem takip sistemin de görmesini iletiyoruz.

ELEKTRİK, DOĞAL GAZ VE GSM ABONELİK

İŞLEMLERİ ARTIK E-DEVLET’TEN YAPILABİLECEK

Dün bu satırları yazarken iyi anlamda ajanslardan şöyle bir haber düştü;

“Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Mart ayı itibarıyla elektrik, doğal gaz ve GSM operatörlerine abonelik işlemleri e-Devlet üzerinden yapılabilecek" açıklaması yaptı.”

……………

Evet, artık bu işin genci ihtiyarı, okumuşu okumamaşı,  akıllı telefonu ya da bilgisayar kullanımı diye bir şey kalmadı. Herkes kendi maddi gücüne göre teknolojiyi takip etmek zorunda.

Bu bağlamda bu haber düşünce aklıma geldi.

Doğrusunu söylemek gerekirse öyle bilgisayardan, cep telefonundan öyle elektrik su parasını ödemeyi ben de hâlâ bilmiyorum. Haaa öğrenmek için de hiçbir gayret göstermiyorum.

Niye?

Çünkü bizim evin “Reis”i bu işleri yapar. Sorumlusu da o. Kısaca evin patronu evdeki hatun.

Geçenlerde hatun konuşuyordu. Dahası kendi kendine konuşup kızıyordu. Hatunun dediğine göre hatırladığım kadarı ile işte doğal gaz parasını cep telefonundan yatırırsanız faturanıza 7 lira daha giydiriyorlar, su parasını aynı şekilde cep telefonundan yatırdığın zaman 3 lira daha bindirme oluyor falan filan.

Elbette evden çıkıp o kuruma gidip kuyruğa girip ödemek varken oturduğun yerden bu işi yapmanın bir bedeli olacak. Ama 100 lira doğal gaz faturasına da 7 lira ödemek de biraz haksızlık değil mi?

Neyse parası olan bu işi beceren ödesin değil mi?

Mesela bana kalırsa gider gişede öderim 7 lira cebimde kalır. Hatuna kaldık ise o oturduğu yerden öder 7 lira daha fazla öder.

Öder tabii.

Niye?

Çünkü bir kazanıp getiren var değil mi? :)))

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

“Şam’da bir hocamız vardı. Bayram ziyaretine gelenleri ilk gün mezarlığa, ikinci gün hastaneye, üçüncü gün hapishaneye götürürdü. Hayatta sağlıklı ve hür olmanın değerini anlayalım diye”

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

İhsaniye göbeğinde daha sarı ve ardından yeşil ışık yanmadan akan trafiğin arasında yola dalmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.