Hegemonya öyle kolay yıkılmaz beyim, önce kombineni alacaksın...
Bu hafta sonu itibariyle yeni sezonun startı veriliyor inşallah. Geçen sene yaşananların bu sene yaşanmaması adına da transfer süreci daha hızlı ve kaliteli geçirildi. Halen 1-2 bölgede eksiğimiz olsa da yine de transferlerin % 70-80 inin transfer döneminin bitimine 1 ay kala tamamlanmasının başarı olduğunu düşünüyorum. Yapılan transferlerin genel kalibresi vasat üstü olarak gözüküyor. Özellikle Hurtado ve Jevtoviç bu sene en çok göze çarpacak transferler gibi. Genel itibariyle bakıldığında da orta sahada oyunun iki yönünü de oynayabilen bir oyuncu ve belki bir de kanat oyuncusu alınabilir (Hurtado’nun kanatlarda da oynama özelliğine bağlı olarak) Genel resme bu şekilde bakıldığında, hafta sonu oynanacak olan Erzurumspor karşılaşmasında ideal 11’e yakın bir 11 görebiliriz sahada.
Taraftarlarımızın da bu karşılaşmada tribünleri doldurması gerekiyor. Lige yapılan başlangıç ne kadar iyi olursa o sezon da o performansa yakın devam ediyor çünkü. Fiyatların bu sezon yükseltilmesi belki bu ilgiyi biraz kırdı ama bu olayı da önceki senelerde tabir-i caizse “Taraftarın ayağı alışsın” diye uygulanan ucuz bilet kampanyasının bitmesi olarak yorumlamak gerekiyor. Ancak bu işin asıl nedeni bence fiyatlar değil. Genel olarak Türk Futbolunun kötü yönetilmesi ve buna bağlı olarak alınan sonuçların her geçen sene daha da kötüye gitmesi, haliyle tribünlerdeki taraftar sayısını olumsuz anlamda etkiliyor. Bu sadece Konyaspor’un yaşadığı bir sorun değil. Çok az, çok az diye hayıflandığımız kombine satış sıralamasında şuan ilk 5’teyiz. Trabzonspor ile kafa kafaya gidiyoruz. Ve ilk 4 içinde bitirme ihtimalimiz de oldukça yüksek. Bu çerçeveden bakıldığında gerçek çok net gözler önüne seriliyor. İnsanlar evlerinden kalkıp, onca trafiğe girip, bazen kavurucu sıcakta bazen dondurucu soğukta maçlara gidip, beklediğini bulamayınca, bir dahaki haftaya bu yaptıklarını da yapmıyorlar. Futbolun bu kadar çok sevildiği bir ülkede, futbola bu kadar kötü yatırımlar yapılması ve doğal olarak da kötü bir malzeme ortaya çıkması, insanların bu hevesini de kursağında koyuyor. Taraftarlık duygusunu çok derinden yaşamayanlar da ne yazık ki bu sebeplerden ötürü bu mecralardan uzaklaşıyor.
Şehrimizde oynanan Süper Kupa finali bunun bir benzeri. Her iki takım da Avrupa Kupaları’nda ülkemizi gruplarda temsil edecekler. Biri Türk futbolunun güya lokomotifi diğer de şirin bir ilçe takımı. Sahada ortaya koydukları futbol ise 2-3 lig aşağıda oynanan futbolla eş değer. Kimse bana sezon başı, normal vs demesin. Eğer tatil sürecinde oyuncular kendilerine iyi bakarlarsa, ekstra kilo almazlarsa ve profesyoneller antrenman programlarını da buna göre planlarsa bu sezon başı geyiği 1-2 hafta içinde biter. Ama bizim ülkemizde ne yazık ki Eylül sonuna kadar hep aynı cümleleri kuruyoruz. “Daha sezonun çok başındayız, lig uzun bir maraton, takım bir otursun hele de…” derken ne Şampiyonlar Ligi kalıyor, ne de UEFA…
Lokomotif denen ama bence Türk Futbolunun el freni olan bu İstanbul 3’lüsü, hem mali anlamda hem de sportif anlamda büyük sıkıntılar yaşıyorlar. Şu ana kadar aldıkları bazı destekleri yakın gelecekte alamayacak olduklarını düşündüğümüzde, güncel piyasa faiz oranları ve kur etkisi ile birlikte, alt liglere hatta amatöre kadar düşmeleri gerekiyor. Yıkanıp, temizlenip gelebiliyorlarsa geri gelmeliler. Ama dediğim gibi her şey adil koşullarda seyrettiğinde bu söylediklerim olabilir. Diğer koşullarda devam edilirse aynı tas aynı hamam devam eder, gider…
Bunca masa başı oyunun olduğu ve kesinlikle adaletin olmadığı bir alanda, kalbi Konyaspor sevgisiyle atan herkesin bu hafta kombinesini alması ve yeni sezondaki ilk görevini yerine getirmesi gerekiyor. Bu hegemonya yıkılacaksa önce bu şehir birlik olacak, şehrinin takımına destek olacak. Sonrasında hayaller kurulur, planlar yapılır. Ama önce herkes o çok sevdiği takımı için tribünleri doldurmalıdır. Biz arkanızdayız mesajını vermelidir.
Ve sonra bir ses duyulur belki tribünlerden, bu dayatmalara, adaletsizliklere ve katı düzene inat;
“Ne beşiktaş ne fenerbahçe ne de galatasaray, kalbimizde ölene kadar, yalnız KONYASPOR var.”
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.