İRAN’LA İLGİLİ KISA İZLENİMLER
Bir önceki yazımda İran seyahatimi ele almış, seyahatle ilgili kısa notlarımı iletmiştim. Bu yazıma yazılı ve sözlü olarak oldukça fazla ilgi oldu ve bazı konuların detaylı ele alınması istendi. Soruları buraya almadan kısa notlarla izlenimlerimi ela almak istedim.
İran ile nüfusumuz aynı toprak büyüklüğü 2 katımızdan fazla.
İran’ın kuzeyi daha yağışlı, orta ve güney daha kurak ve çöl sayılabilecek özellikte.
Konumuz olan tarımda geri sayılabilecek durumdalar. Su kıtlığı ve yetersiz yağışa rağmen tarımsal sulama çok yerde vahşi (salma) olarak yapılmakta.
Oldukça dağlık olan ülkede dağ yamaçları ve sıraları oldukça motifli (işlenmiş gibi) görülüyor.
Bize göre çok da ucuz olmayan et ihtiyacı, kısmen de olsa ithalat ile karşılanmakta.
Ülkede kırsal nüfus kent nüfusundan daha fazla.
Ambargonun etkilerini görmek isteyenler mutlaka İran’ı ziyaret etmeli, varlık içinde yokluk nasıl olurmuş görmeli.
Neredeyse her ailenin bir arabası var bu yüzden araba sayısı oldukça fazla. Yeni araba çok pahalı (araba sayısını artırmamak için vergi yüksek tutuluyor) ve oldukça yaşlı.
Benzin oldukça ucuz (1 dolara 15 litre benzin alınıyor).
Gümrükten geçişler oldukça kolay, pasaportlara giriş ve çıkış damgası vurulmuyor.
Ülkede güven sorunu yok, öyle söylendiği gibi her yerde de asker veya polis yok.
Hemen hiç turiste rastlanmıyor, gelen turistler çoğunlukla Arap ülkelerinden ve Türkiye’den.
Dünyaca meşhur Pesepolis (Pers İmparatorluğunun başkenti) de bile yabancı turist 1-2 kadar.
Bir ifadeyle yerli halkın % 50’den fazlası Azeri değil, düpedüz Türk (Selçuklu) soyundanmış. Devlet Farsların, ekonomi Türklerin elinde imiş.
Hemen her İranlı, Pers olmakla övünüyor. İrani misin dendiğinde Pers’im, dilim de Farsça diyor.
Toplumun genelinde kimse kimseye özel hayatından dolayı karışmıyor (karışamıyor), sorgulayamıyor.
Evlilikler genelde uzun olduğu ülkede 16 yaşından itibaren evlenme yasal.
Gözlerinin güzelliği ile meşhur İranlı kadınlar ayrıca oldukça bakımlı, sokakta özgüce gezebiliyor; işyerlerinde, otel, kafelerde çalışabiliyor, araba kullanabiliyorlar.
Camilerden mollaların okuduğu Hz. Ali ve yakınlarına yakılan ağıtlar dışarı veriliyor, söyleyenle beraber dinleyenler de höykürerek ağlıyor.
İranlı kadınlarda kilo sorunu pek az, erkekler de yakışıklı sayılabilir seviyede. Mut’a (geçici) nikah uygulaması halen mevcut.
Eğitim seviyesi yüksek, eğitimlilerin çoğu İngilizce (bazen de Fransızca) biliyor.
Mutfakları zengin, Türk yemekleri ile aynı sayılabilir.
El sanatları (ipek halı dokumacılığı ve bakır işleme) oldukça yaygın.
Dünyanın en büyük meydanlarından biri olan Nakşı- Cihan (700 bin metrekare kadar) İsfahan’da bulunuyor.
Eski çarşılarda Firdevsi, Hafız ve Sadi’den ezbere beyitler okuyan insanlar ilgi ile dinleniyor.
Daha da çok şey yazılabilir. İran görmeye, gezmeye değer bir ülke.
Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.