Korona Muhabbeti Ölüme Davetiye Çıkarıyor!
Korona ile olan muhabbetimiz, zayıflayacağına her geçen gün daha da artıyor. Bu muhabbetin gelişmesinin odağında bizler varız.
Atalarımız “çok muhabbet tez ayrılık getirir” diyorlar demesine de, bu ayrılığın hedefinde bizlerin olduğunu anlamak istemiyoruz.
Bu muhabbette, Koronaya bir şey oldu mu?
Olmadı!
Çekip gitti mi?
Öyle bir niyeti olmadığı gibi, yerleşmeyi düşünüyor!
Onu engelleyecek aşı filan bulundu mu?
“-ecek” ve “-acak” diye başlayan ve biten cümlelere bakarsanız, eli kulağında. Eylül mü desek, Ekim mi, yoksa Kasım mı?
O tarihe kadar Korona 7/24 mesaide...
Bize gelince, onu davet edecek ne varsa yapmaktan geri durmuyoruz!
Lig maçları biterken, şampiyonluğu kutladık, Kümede kalmayı kutladık. Süper Lige çıkışları kutladık.Bir üst lige çıkmaları kutladık. Play-of maçları sonucunda bir üst lige terfi etmeleri kutladık. Kutlama dediğiniz keşke lafla olsaydı o kadarla kalsaydı.
Kutlamalarda ne maske vardı, ne mesafe. Yaptığımız çılgınca kutlamalarla, Korona’yı görmezden geldik. Bu hareketlerin virüsü tetiklediğini hesaba katmadık!
Korona o kutlamaların davetsiz misafiri olarak, şampiyonluk şarkıları söyledi, halay çekti, herkese defalarca sarıldı.,
Eyvah dedik, Korona bu kalabalığın arasına mutlaka girmiştir. Şimdi de, taraftarlar ve oyuncular inşallah bu bulaşmadan nasibini almamıştır diye dua ediyoruz!
Coşku demek! Mesafelerin kaybolması demek! Maskelere itibar etmemek,yüz vermemek demek!
Korona bu kalabalıklara fena daldı...O coşkulara sonuna kadar katıldı.,.
Şampiyonlukları öyle bir kutladı ki, acısı bayram sonrasında çıkmaz inşallah!
KORONA BAYRAMINIZI ZEHİR ETMESİN!
Bayram kurban bayramı olunca, kurbanlar kesilecek. Kurban kesim yerleri yine dolup taşacak.
Korona bir daha şaşıracak! Şaşırmak ne kelime bayılacak! Herkesle ailecek bayramlaşacak.
Hatta, beni böyle şaşırtmayın, mahcup oluyorum diye nağme dahi çekecek.
Yaz aylarında düşmesi beklenen hasta sayısı, şampiyon takımlarımızın, kümede kalma başarısı gösteren takımlarımızn desteği ve yardımıyla , üstüne üstlük birde Kurban bayramı kalabalıklarıyla döndük geldik en başa.
Korona benden günah gitti, siz istediniz mi, desin ne desin?
Kurban kesim yerlerine mutlaka maile gitme alışkanlığı edinen bir toplumuz. Çünkü kurban kesim yerleri bayram yeri gibi.
Bedava ekmek arası kavurma, ekmek arası sucuk gibi ikramlarda olduktan sonra ve bu alışkanlık bir kaç yıldan beri vazgeçilmez bir şey olduysa, kim tutar sizi? Kim tutabilir ailenizi?
Korona diyeceksiniz ama, insanlar artık Korona mı kaldı diyorlar.
Korona, 65 yaş ve üstü için tehlikeli, onlarda zaten buralara çağırsanız gelmez havasındalar.
İnanın 65 yaş ve üstüne hadi deseniz, İçlerinde kurban kesim yerlerine gidecek dünya kadar insan var.
Şimdi bu manzara karşısında Korona’nın var mı suçu taksiri? Ne yapsın Korona?
Bende istemezdim ama, beni siz bu oyuna dahil ettiniz, gitme diyen, kal diyen, gel yanımızda otur diyen siz değil misiniz dese haksız mı? Bu kadar çağırdıktan sonra, Korona neden gelmesin?
MASKE TAKIYORUZ YA:::
Yaz aylarında biteceğini düşündüğümüz Korona, Sağlık Bakanımızın ısrarlı ikazlarına rağmen azalmıyor. Avrupa da İspanya gibi ülkeler, ikinci dalgalarla boğuşmaya başladı.
Koronanın şakası olmadığını hayatını kaybeden onca insana rağmen anlamamış ve olayın ciddiyetini kavramamış görünüyoruz.
Şehirlerimizde ambulansların siren sesleri susmak bilmiyor!
Oturduğumuz sitelerden, mahallelerden öbür aleme yolcu ettiğimiz insanların sayısındaki artışlarda gözümüzü açmadı. Tedbir deyince, yüzler buruşuyor.
Maske takıyoruz ya, daha ne yapalım diyenlerin konuşma şekilleri, Korona’yı ne kadar ciddiye aldıklarını ortaya koyuyor.
Sağlık Bakanımızın açıklamalarına göre virüste seyir iyi gitmiyor. Bu kötü gidişatı tetikleyecek ne varsa, onun rüzgarına kapılıp gidiyoruz.,
Önümüz bayram…
Bu yıl küsen küssün, darılan darılsın, gönül koyan koysun. Bayramlaşlamalara sınır getirin. Telefonla ve mutlaka uzaklardan bayramlaşın.,
65 yaş ve üstü duygusallığı rafa kaldırsın.
Bir seferliğine bağına taş bassın!
Kapımızı çalan yok, Bayramınız mübarek olsun diye gelen yok diyerek kendi psikolojilerini bozmasınlar.
YAZIKLAR OLSUN!
Korona, en çok bizim kuşağı seviyor. Oysa 65 yaş ve üstü, kurallara uyma konusunda gençlere taş çıkartmış
Sevmez komaz olsun diyen teyzeler, ablalar haksız mı?
Gençler anam gücenir yeminle üç gün ağlar, babam belli etmez, içine atar, demesinler, gitmesinler el öpmeye, bayramlaşmaya…,,
Bırakın çok bilmişler, konu-komşunun lafazanları, dedikoducıuları, falancanın çocukları taktılar maskeyi geldiler, bir bunlar mı korkuyor Koronadan deyip bırakın sizi kınasınlar.,
Yarın bir şey olduğunda, ilk ortada görünmeyecek olanlar, ilk laflarını inkar edecek olanlar, ilk göz önünden kaybolacaklar aynı insanlar!
Zaman komşulara bakma, aldırma, onların lafına sözüne takma zamanı değil.,Zaman çevrenin ne söylediğine bakma zamanı da değil,
Zaman hısım-akrabanın sizi tahrik eden kışkırtmalarına aldırma zamanı hiç değil.,Zaman Koronaya karşı direnme zamanı.,.
Siz ölüp giderken, siz Koronanın pençesinde acıyla kıvranırken konuşmaya devam eden, kendini bilmezlere yazıklar olsun! Yazıklar olsun o konu komşuya, yazıklar olsun o hısım akrabaya, yazıklar olsun o çevre dediğiniz lüzumsuzlara...
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.