Kripto Paralar ve Thodex
Finansal piyasalar açısından yeni bir dönem olarak değerlendirilen kripto paralar, son dönemde gündemimizi ziyadesiyle meşgul etmektedir. Kripto para borsalarında artan ilgi ve bu ilgi ile birlikte büyüyen piyasa, alana olan talebi artırmıştır. Özellikle salgın döneminde, borsalarda artan yatırımcı sayısının kulaktan kulağa yayılarak çarpan etkisiyle bu talep ve ilgiyi beklenenin üzerine çıkardığı ortadadır. Yatırım yapma eğiliminden ziyade kısa sürede yüksek gelir elde etme motivasyonu kripto para borsalarına yönelimi artırmış ve bu piyasalardaki anlık yükseliş ya da inişler ile adeta bir ‘’oyun/kumar’’ halini almıştır. Öyle ki iş yerlerinden, çay sohbetlerine, telegram gruplarından, whatsapp mesajlarına kadar her mecrada farklı kripto paraların yatırım danışmanlığına(!) şahit olur hale geldik.
Kripto borsalarından bir tanesi olan Thodex’in kurucusunun ülkeden kaçmasıyla birlikte insanların paralarını kaybetmesi, konunun hem daha fazla gündeme gelmesini sağlamış hem de kripto paraların güvenliği ile ilgili tartışmaları artırmıştır. Kısa süreli para kazanma motivasyonun ülkemizdeki yaygınlığı tarihsel bağlamda da aşikardır. Bu borsalarda aynı motivasyonla bulunanların endişeleri, Thodex olayından sonra artsa da gözüken o ki çok bir şey değişmemiştir. Üstelik Thodex ilk örnek olmadığı gibi son örnek de olmamıştır.
12 Mart 2020 tarihli yazımda ‘’küresel salgının kripto paralara yönelik talebi artıracağını’’ yazmıştım. ‘’Korona Virüsü, Piyasalar ve Kripto Para’’ başlıklı yazımda ‘’Helal Finans Açısından Kripto Paralar Çalıştayı’’ ve buradaki notlarımı paylaşmıştım. Konya Büyükşehir Belediyesi sponsorluğundaki çalıştayın bildirisinde de belirtildiği üzere kripto paralarla ilgili endişelere yer vermiştim. Bu endişelerin doğruluğunu Thodex olayında birebir yaşamış olduğumuzu söyleyebilirim.
Peki, ‘’bu endişelerin haklılığı kripto paraları yok saymak anlamına mı geliyor?’’ sorusu burada kıymet kazanıyor. Öncelikle kripto paraların güvenliği, güvencesi, manipülasyona açık yapısı gibi soru işaretlerinin her birisi farklı cevaplar barındırmaktadır. Kripto paraların güvence sorunsalı aslında konu ile ilgili ontolojik bir tartışmayı yaratmaktadır. Kripto paraların merkeziyetçi bir sistem uzak olması ve burada merkezi bir otoritenin bulunmaması meselesi aslında buranın doğası gereğidir. Ancak merkezi bir otoritenin olmaması güvence sorunsalını doğurmakta mıdır?
Bu noktada blok zincir teknolojisinin ve bu teknoloji ile veri depolama sisteminin yeni nesil halini irdelemek gerekir. Ancak kısaca belirtmeliyim ki burada güvence sorununu merkezi bir otoritenin olmayışına bağlamayı oldukça indirgemeci bir yaklaşım olarak değerlendirmekteyim. Ancak ‘’siber güvenlik’’ ve ‘’verilerin korunması’’ başlığı gibi meselelerle konunun değerlendirilmesi gerektiğini düşünmekteyim.
Kripto paraların ve blok zincir teknolojisinin önemli olduğunu ve bu konunun önü geçilemez bir gerçeklik olarak karşımızda bulunduğunu söyleyebilirim. Ancak kripto para ve yeni nesil ödeme sistemleri ya da yatırım araçları ile bunların borsalarının farklı başlıklar olarak ele alınması gerektiğini de belirtmeliyim. Kripto para borsalarının birçok açıdan tehlikeli olduğunu ve kısa süreli kazanç motivasyonu ile büyük kayıplara sebep olduğunu görmekteyiz. Üstelik bu alanın güvence sorunu ile dolu olduğunu da artık rahatlıkla dile getirebiliriz.
Thodex olayının geri planını araştırırken şirketin yaptığı sisteme saldırı açıklamasında doğruluk payı olduğunu fark ettiğimi söylemem konunun ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Siber saldırıya karşı koyamayan şirketin güvenlik alt yapısına dair değerlendirmeleri alan uzmanlarından dinlemiştim. Hatta yine bir alan uzmanı arkadaşım şu anda dahi şirket sahibinin bir takım bu tarz girişimlerle karşı karşıya olabileceğini belirtmişti.
Kripto paralarla ilgili bir süredir devlet kurumlarının çalışma yürüttüğünü bilmekteyiz. Takasbank altında 30/12/2019 tarihinde başlayan ‘’BİGA Projesi’’ buna en güzel örneklerdendir. Merkez Bankasına, bu zamana kadar daha tutucu ya da muhafazakar bir tutum sergilediği eleştirileri gelse de en son Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun yaptığı açıklama ile alanda önemli bir çalışmanın yürütüldüğünü söylemesi kıymetlidir.
Blok zincir teknolojisi ve kripto paralar üzerinde önemle durulması gereken konular iken borsalarda bilinçsiz yapılan yatırımlar daha büyük batış hikayelerinin habercisidir.
Ülkemizde önemi hala tam olarak fark edilemeyen ‘’verinin korunması’’ ve ‘’siber güvenlik’’ başlıkları da bu bağlamda önemini bir kez daha göstermektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.