KUR’AN KARDEŞLİĞİNE DAVET
Güzel ülkemde insanları birbirinden koparmak, birbirine düşman etmek için elinden geleni ardına koymayan birileri hep olmuştur. İnsanların bölünüp farklı gruplar oluşturmasından hoşlanan bu kimseler, masum insanların kanı ile beslenir ve hissettikleri tek duygu nefrettir. Onlar sırasını savdıkça yerlerine nefretle beslenmiş yenileri gelir ve bu düzen hep böyle sürer gider.
Devletimizin kurulduğu günden bu güne halkımız Kemalist-saltanatçı, laik-şeriatçı, inkılapçı-gerici, sağcı-solcu, Türk-Kürt, Alevi-Sünni, açık-kapalı gibi gruplara ayrılmış ve aynı ülkede yaşayan, aynı havayı soluyan, aynı tarihi geçmişten gelen kardeşler birbirine düşman edilmiştir. Biz birbirimize kin besledikçe, devletimize, milletimize, dinimize ve istiklalimize düşman olanlar güçlerine güç katmışlardır.
En çok canımızı yakan ise Türk ile Kürt’ü düşman edip birbirine kırdırma projesi olmuştur. Birbirine düşman edilmeye çalışılan bu insanlardan çoğu bu çirkin oyuna gelmese de bazıları kandırılarak terör örgütü pkk’nın saflarına katılmış yani bilinen tabirle dağa çıkmıştır. Kandırılarak dağa çıkan bu gençler, kendileri gibi genç fidanlarla, vatan savunmasındaki Mehmetçik ile silahlı mücadeleye girmiş ve mücadele de on binlerce vatan evladı hayatını kaybetmiştir. Maalesef bu kavganın kazananı yine devletimizin düşmanları olmuştur. Ne Türk ne de Kürt halkı bu kavgadan bir kâr elde edememiş aksine her iki toplumda da geriye sadece anaların gözyaşları kalmıştır.
Hükümetin girişimleri sonucunda başlatılan çözüm süreci her ne kadar pkk’nın işine yarasa da yapılan çalışmaların en önemli sonucu akan kanının durdurulması ve anaların evlatlarından ayrılmaması olmuştur. Neredeyse her gün manşetlere düşen şehit haberlerine alışmış halkımız çözüm süreci sırasında bu haberleri duymaz olmuş ve kınalı kuzular sağ salim analarına kavuşmuştur. Son açılan çözüm paketinde dağdaki gençlerin PKK terörünün elinden kurtarılması için çeşitli çalışmalar yapılacağı belirtilmiştir. Bu çalışmalar sonucunda dağdan inip PKK’dan kurtulan gençlere iş, uzun vadeli kredi, konut imkânı sağlanacak ve kötü niyetli kimselerin onları tekrar kandırmalarının önüne geçilmeye çalışılacaktır.
Bu son açılım paketinin içeriğini okuyunca pek çok vatandaş gibi bende kızdım. “Bu teröristleri ödüllendirmekten başka bir şey değil” diye düşündüm ama gerçekten kandırılmış gençleri düşününce sinirim yatışmaya başladı. Eğitim hayatımda ayrı bir yeri olan değerli hocam Mehmet İpçioğlu’nun paylaştığı bir ayeti okuduktan sonra da bu yazıyı kaleme almaya karar verdim. Yüce Allah (cc), Kur’an-ı Kerim’de: “Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun. (Hucurât,10)” buyurmuştur. Öyleyse bizde kardeşlerimizle aramızın düzelmesine destek olmalıyız. Hem Türk hem de Kürt anaların gözyaşlarının durması için çalışmalı ve bu yapay düşmanlığa son vermeliyiz.
Yazımı okuyup bana karşı, Türklere karşı ya da Kürtlere karşı öfke duyan okurlarımı yine Rabbime havale ederek onun sözleri ile kendilerine cevap veriyorum: “O takva sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever. (Âl-i İmran,134)” Bizler de Rabbimizin bize emrettiği gibi öfkemizi yutalım ve insanları affedelim. Kim bilir Rabbim bu güzel davranışımızın sonucunda aramızdaki düşmanlıkları sonsuz dostluğa, kardeşliğe çevirir.
Yazıma yine yüce yaratanın sözü ile son vermek istiyorum: “Ey Müminler! Bir topluluk diğer topluluğu alaya almasın. Belki de onlar, kendilerinden daha iyidirler. Sizden biri, ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? (Hucurât,11-12)”
Rabbim devletimizi bölmek isteyen, bizi birbirimize düşman gruplara ayırmaya çalışanlara fırsat vermesin. Selam, dua ve saygıyla…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.