Bugün çok mutluyum, çok huzurluyum geleceğimiz adına insanımıza ümit bağlarken Devletimizin gücüne bir kez daha şahit olmanın gururunu yaşıyoruz.

Dün görme engelli ama tam beş dalda Türkiye birincisi olarak istediği üniversiteye girme hakkını kazanan kızımız Fulya’nın babasına güçlükle ulaşabildik. Çünkü aile çok mütevazi. Asla ne şekilde olursa olsun basın arıcılığı ile kamuoyunun önüne gelmek istemiyorlar. Fulya bu konuda anne ve babasından da mütevazi.

Neyse babaya ulaştık, son durum neydi?

Baba sevinçten uçuyordu.

İki cümlesinden birisinde ve sürekli olarak “Allah bu devlete zeval vermesin. Benim hiçbir şeyden haberim yokmuş. Biz yıllarca ümitsizlik içerisinde mücadele etmişiz. Bu devlet çok büyük, iyi ki biz bu devletin vatandaşlarıyız. Allah’ıma şükürler olsun. Allah’ım bu devlete zeval vermesin”…. diyordu.  

Çok heyecanlıydı?

Sonunda Fulya ile ilgili son bilgileri alabildik.

Fulya’yı İstanbul’da ağırlayan Boğaziçi Üniversitesi Rektörü ve ekibi Boğaziçi’ni tercih etmesi halinde denizi gören 5 yıldızlı otel şeklinde alanlarında birincilere verilmek üzere 2 artı 1 daire vermiş. Ayrıca annesinin ilk altı ayda kızının yanında olması için daire sağlamış. Ayrıca anne ve babanın ne zaman isterlerse kızlarını görebilmeleri için İstanbul’a gittikleri zaman kalabilecekleri bir imkan sağlamışlar. Ayrıca Fulya şu günlerde İstanbul’u gezerken de eğitimi ve öğretimi süresince de 24 saat yanında olacak iki rehber eğitmen vermiş.

Koç Üniversitesi de Fulya’yı davet etmiş.

Fulya’ya “Bugüne kadar neyi hayal ettin ise, nelerinin olmasını istiyorsan şu kağıda yaz. Hepsini Koç Üniversitesi olarak kabul ediyoruz. Yeter ki bizim üniversitemize gel”… demiş.

Fulya bu durumu anlatmış ve fikirlerine başvurup karar için annesine ve babasına sormuş.

Aile “Sen neyi istersen biz senin yanındayız kızım” demiş.

Ve Fulya “Benim hayalim Boğaziçi Üniversitesi. Ben Boğaziçi Üniversitesi’nde okumak istiyorum” demiş.

Fulya adına, annesi ve babası adına, yakınları büyükleri adına kuşlar gibi mutluluktan uçuyorduk.

Yolun açık olsun Fulya.

Bahtın açık olsun Konya’nın değil ailesinin gururu Fulya.

Cenab-ı Allah’ım senin yüreğinin temiz ve güzel tüm isteklerini inşallah bir gün sana verecektir.

Sana bunu yapamayan Konya utansın.

KONYA’DAN KİM BAKAN OLMALIYDI?

Yeni hükümetin açıklandığı dakikalardan başlayarak eş dost tanıdık tanımayan direkt telefon ederek ya da sosyal medyada özelden ya da genelden yazarak hayal kırıklığını yaşayan okurlarımıza kendi görüşümü tek tek izah etmeye çalıştım.

Dün sosyal medyayı tararken bu konu yine ilk sıralarda idi.

Ben şuna inanıyorum üç gün sonra biz bu konuyu unutur başka şeyler konuşmaya başlarız.

Yalan mı?

Ya da buna inanmayanınız var mı?

Biz Konyalılar için ya da Konya’da yaşayıp kendisini Konyalı gibi hissedenler için acıda olsa bu bir gerçek değil midir?

Bu şehrin ilk bakanlarından Sami Güçlü televizyonda canlı yayında iken koltuğundan oldu değil mi?

Bugün aynı şekilde bu duruma üzülen samimi vatandaşlarımızın dışında hangi siyasetçi ya da hangi AK Partili üzüntüsünü dile getirdi.

Hatta bırakın üzülmeyi Sayın Bakan’ın koltuğundan olmasına alkış tutan Konyalı siyasetçiler vardı.

Derken son Başbakan Davutoğlu rüya gibi geldi geçti.

Gözlerimle gördüm, kulaklarımla şahit oldum.

İsim ver deyin vallahi de billahi de gösteririm.

O gün ağlayan ikinci gün “En büyük Reis. Benim hemşerimi o koltuktan aldıysa bir bildiği vardır” diyordu.

Uzatmayalım gelelim bugüne.

Bakın sosyal medyada Meram fanatiği Sadik Çelik Bey ne yazmış;

“KONYA’DA NEDEN BAKAN YOK,

NEDEN OLSUN Kİ!  

KONYALI BAKAN İSTEMİYORUM.”

……………

Hem siz Sayın Bakan Elvan’ı niye Konyalı saymıyorsunuz?

Sayın Bakan nereli Allah akşına?

Ermenekli

Ermenek nerenin Karaman’ın..

Eeeee Karaman da, Ermenek de düne kadar Konya’ya bağlı değil miydi?

Böyle düşünenler çok ayıp ediyor doğrusu, ha Karaman ha Konya ne farkı var ki?

………….

Bir de dünden beri insanlarımız dahası AK Parti cenahı kim bakan olmalıydı diye düşünüp duruyor toto oynamaya devam ediyor.

Ama 10 kişinin aynı anda oy birliği ile 1 kişi üzerinde anlaştığı Konyalı bulamadık.

Eeeee Sayın Cumhurbaşkanı bizi bizden iyi biliyor, Konya’yı tanıyor, Konyalıyı tanıyor, her şeyden bizden önce haberdar oluyor diyoruz da hatta yazıyoruz da, siz yine de bize inanmıyorsunuz.

Bu örnek ne ilk ne de son olacak.

İnşallah hep birlikte izlemeye devam edeceğiz.

Bakalım kim haklı çıkmaya devam edecek.

Ben hep yanılmaktan yanayım.

2002’de Konya’ya döndüğüm günden buyana da en büyük duam “Cenab-ı Allah’ım bizlere başımızı öne eğdirecek hatalar yaptırma”  olmuştur.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Ne gözde yaş, ne de kalpte sızı. Sardı bizi dünya hırsı. Ne alın yazısı nefsin aldatması

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Meram Yeni Yol’da gurbetçi plakalı üç son model lüks otomobil arka arkaya ralli yapmadığı zaman daha iyi ADAM oluruz.