Son 10 haftada alınan 1 galibiyetin yanına mağlup olmadan tamamlanan 5 mücadeleyi ekleyen Konyaspor alınacak bir galibiyet sonrasında ne kadar rahatlayacağının bilincinde olarak maça hazırlandı. Rakiplerin de bu 10 haftada kendisinden iyi bir performans çizememiş olması alınacak bu galibiyetin değerini bir kat daha arttırıyordu.

                Akhisar Belediyespor mücadelesine beklenen 11'iyle başlayan Konyaspor, ilk yarının kısa bir bölümü dışında tamamen oyuna hakim olan ve 3 puanı daha çok istediğini gösteren ekipti. Çift sarı karttan oyun dışı kalan Çağdaş'ın sayesinde karşılaşmanın psikolojik üstünlüğünü de eline alan Konyaspor, ilk yarı biterken üstat Gekas'ın muhteşem kafasıyla öne geçti. Muhteşem kafasıyla diyorum çünkü golü tekrar izlediğimizde Yunan golcünün top gelirken kalenin uzak köşesini gözüyle kesmesi ve topu da tam oraya vurması gerçekten Avrupa standardında bir santrafor olduğunu gösteriyordu. Karşılaşmanın ikinci yarısında da oyunun genel anlamda hakimi olan futbolcu kardeşlerimiz, Hleb ve Gekas'ın işbirliğiyle rakibin tüm gardını düşüren golü atarak karşılaşmayı da bir nevi neticelendirdiler. Çünkü bu golden sonra oyunun galibi değil de sadece skoru merak edilmeye başlandı. Djalma ve Gekas'ın sayıları da bu farklı sonucun oluşmasındaki son etkenlerdi. Böylesine kritik bir karşılaşmada gerçekten dişli bir takıma karşı alınan 4-0'lık galibiyet hem rakiplere güzel bir mesaj, hem de küme düşme stresini resmen olmasa da büyük ölçüde bitiren bir galibiyet oldu.

                Bundan sonraki haftalarda büyük bir mucize olmadığı takdirde artık gelecek senenin planlarını yapmaya başlamamız gerekiyor diye düşünüyorum. Hem yeni stadımızın bitiyor olması hem de iskelet olarak iyi bir kadroya sahip olmamız ne yalan söyleyim beni şimdiden heyecanlandırmaya başladı. Evet matematiksel olarak ligde kaldığımız kesinleşmedi ve belki biraz erken konuşuyorum ancak sezon başından bu yana son 3 sıraya hemen hemen hiç bir hafta sonunda inmeden ve minimum tehlike içinde 31 hafta geçiren bir takım kusura bakmayın ama düşmez, düşmemeli. Ağustos ayından beri müthiş bir karakter gösterip tüm maçlarda iyi niyetle mücadele eden futbolcu kardeşlerimiz başta olmak üzere, bir çok zorluk içinde Konyaspor'a sahip çıkıp o zor koşullar içinde takımı Süper Lig'e çıkaran yönetim kurulumuza, bu takımı kuran, sezon başı kampında da takımın başında olan Uğur Tütüneker'e ve ilk yarının son 2 haftasında göreve gelen ancak oluşturduğu olumlu hava sayesinde kendinden üst sıralardaki takımlara karşı takımı müthiş motive eden Mesut Bakkal hocamız ve teknik heyetine önce bir Konya'lı vatandaş, sonra da fanatik bir Konyaspor taraftarı olarak ne kadar teşekkür etsem azdır. Hepinizin emeğine sağlık, sağolun, varolun...