Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Dikkat, kuraklık

Dikkat, kuraklık

Konuya direk girelim.

Tarım artık günün değil, hayatın başlangıcından itibaren, bugünün ve hayatın sonuna kadar olan sürede de ihtiyaç duyulan özel bir sektörün adıdır.

Tarım denince akla bitkisel ve hayvansal üretim, orman ve balıkçılık da gelir. Bunun da üzerinde tarladan mideye ininceye kadar geçen sektörler silsilesidir de.

Bu haliyle tarım varlığın, birliğin, dirliğin ve sağlığın da teminatıdır.

Tarım sektörü bütün sektörlerin üzerindedir. Bu anlayış diğer sektörleri (hizmet, sanayi, savunma vs.) küçük görme değil, aksine bu sektörlerin en önemli destekçisidir.

Tarım medeniyetlerin kapısı olması yanında kıyamete kadar uzanan koridordur da.

Tarım enerjinin de kaynağıdır. Çok değil, 200 sene öncesine gidelim. İnsanlığın kullandığı enerji kaynakları tek tarıma dayalı idi. Ormandan odun toplar, bataklılardan tundra-torf keser, tezeği ve bitkisel parçalarını (sap, kök, yaprak ve bunların atıklarını) enerji kaynağı kullanırdık.

Daha neler; neler söylenebilir, yazılabilir, tarım ve tarımın etkisinde kalan sektörler için.

Bunları çok defalar tekrar ediyoruz, ancak bir türlü toplumun önemli bir bölümünde yaygın etki bulmuyor. Üretim sıkıntıya düştüğü zaman, diyeceğimiz “iş işten geçmesin” den öncesidir.

Toplum nezdinde tarımın önemi anlaşıldı demek de yetmiyor. Tarım yapmak için sağlıklı toprak ve yeterli yağış yoksa ihtiyaç kadar temiz su gerekir. Yani üretim gelip, su ve toprağa dayanıyor.

Ülkem ve dünya, değişik dönemlerde kuraklık-afetler gibi çeşitli kötü şartlara dayalı sıkıntılı dönemler geçirmiş, bu dönemlerde üretimde yani gıda kaynaklarında yeterliliğe ulaşılamamıştır.

Aç kalan veya bırakılan ülkelerde, tarihin her döneminde farklı dini, siyasi ve etnik kökene dayalı aksi yaklaşımlar olmuştur. Bu nedenle de yok olma nedeniyle çeşitli göçler yaşanmıştır. Bunları daha evvel de defalarca ele aldıksa da, bu sefer iş ciddi, zira:

Pandeminin yaygın etkisi henüz bitmiş değil.

Ukrayna-Rusya savaşı devam ediyor. Tahıl koridorunun ne olacağı tam bilinmiyor. Zira tahıl koridoru bir savaşın sonucu değil, bilerek ve siyaseten yapılmış bir anlayışın başıdır.

Kuraklık sadece ülkemde değil, aynı zamanda küresel bir sorun durumunda.

Kuraklığın Ülkemde ki şiddeti daha da yoğun olacak gibi ve bunun da ne kadar süreceği belirsiz.

Bu arada nüfusumuz ve tüketimimiz arttığı gibi, israf ta had safhada.

Küresel gıda enflasyonu giderek yükseliyor, sağlıklı ve yeterli gıdaya ulaşmak zorlaşıyor.

Bütün bunlar güncel gerçekler, hiç birini göz ardı edemeyiz. Ancak alınması gereken birtakım tedbirler olacaktır. Bunlar ne olabilir diye bir zihnimizi yoralım:

1. Öncelik kuraklığa karşı alınacak tedbirlerde olmalıdır. Bunu için de ülkemde mera alanları dışında (orman içi de dâhil) tüm alanlar (sulu-susuz) tarıma açılmalıdır, açılma kontrollü olmalıdır.

2. Sulu tarımda su israfı önlenmeli, sulu tarımda kota işletilmelidir. Ör: Bu sene şeker pancarına verilen iyi fiyat nedeniyle pancara üretimine rağbetin yüksek olacağı tahmin ediliyor. Bu durumda pancar, mısır, patates, ayçiçeği gibi daha birçok üründen pay alabilir ve ihtiyaç fazlası üretim olabilir.

3. Kuraklık nedeniyle mümkün olan sulama suyu ihtiyacı için özellikle, Orta ve Güneydoğu Anadolu, Geçit kuşağı içinde yer alan nehirlerden sulamaya daha fazla pay ayrılmalıdır.

Tüm çabamız öncelikle dâhili gıda ihtiyacımızı karşılamaya yönelik olması hesabıyla: israfsız ve sağlıklı tüketim için kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi
SON YAZILAR