Var mısın?

Rahmetli Doğan Cüceloğlu’nu bilmeyen yoktur. Gençliğimde daha bir popülerdi, biraz unutuldu, sonra ölünce, hele de annesiyle alâkalı videosu ile tekrar çok konuşulur oldu. Onun ‘Var Mısın?’ı pek çok şeyi keşfetmenize ve zorluklarla başa çıkmanıza yardımcı olacak türden bir kitap. İlber Ortaylı’nınki gibi moral bozmuyor, zira oradaki uçuk kaçık tavsiyeler epey bir maddiyat gerektiriyordu hatırlarsanız.

Arka sayfada şunlar yazıyor; “Yalnızca psikoloji alanındaki kariyeriyle değil, tüm hikâyelerden şifa çıkarabilen bilgeliğiyle bu coğrafyanın en önemli ilim insanlarından biri olan Doğan Cüceloğlu, en güçlü yaşam önerilerini bu kitapta paylaşıyor.
Hayatın anlamı nedir? İnsan kendini nasıl geliştirir? Nasıl okumalı, gezmeli ve ne dinlemeliyiz? Umutsuzluğu nasıl aşarız? gibi soruların cevaplarını bulacaksınız bu kitapta.”

MARCEL PROUST (BİR YAŞAM)

Edebiyatla bir şekilde alâkalı olup da Marcel Proust ismini duymayan var mıdır, zannetmem. Okuma listesine Proust’u ekleyen okurlarım, öncesinde Proust’a hazırlık niteliğinde kitapları okumalı. Hasılı, Proust okumalarına başlamak isteyenlere, Proust’u yarıda bırakıp geri dönmek isteyenlere, azıcık da olsa nefes almaları için Edmund White’in Marcel Proust kitabını tavsiye ediyorum. Kitap, Marcel Proust’un doğumundan ölümüne kadarki süreyi kapsayan bir biyografi niteliğinde. Öyle ki yazarın kronolojik sıralamaya dikkat ederek yazdığı bu kitapta Marcel Proust’un sosyete dedikoducusundan, felsefî ve evrensel bir romancıya evrilişini de takip etme imkânı buluyoruz.

Ben ‘Kayıp Zamanın İzinde’ye başladım ve gitmedim; çünkü dediğim gibi ön okumalar yapmak şart, diğer deyişle Proust’la ilgili temel bilgiler olmadan Proust okumak epey bir zorlayacaktır. Ama Edmund White’in Marcel Proust’u gibi kitapları okuduktan sonra aradan epey bir zaman geçse bile ‘kayıp Zamanın İzinde’de karakterleri kazıdığımızda aslında ortaya kimlerin çıkacağı, Marcel Proust’un cinsel kimliğinin kitaplarına yansıyan bölümleri, yüceleştirdiğimiz her şeyin aslında hepimizin hayatında sıradan şeyler olduğu gibi konular hakkında yeni pencereler açtım.

Bugüne kadar kim Proust’u yüceleştirmedi ki? Hatta kimi okurların “Proust’u okumak, edebiyat ermişi olmak demektir” gibi muzipçe yorum yapmaları bundan kaynaklanmıyor mu?

AHVALİMİZİ LİSTELERDE GÖR

Ülkelerin en çok satan kitapları listelerinden o ülkenin okumada geldiği yeri tahmin edebilirsiniz. Son olarak “Hepsiburada” bir açıklama yaptı bu konuda. Hepsiburada'nın kitap satışları tablosunda türlere göre yapılan ayrımlarda yılın ilk yarısında en çok satan roman Ahmet Ümit'in “Bir Aşk Masalı” olmuş. Kişisel gelişimde Miraç Çağrı Aktaş'ın ‘Senden Bir Tane Daha Yok’ ve çocuk kitaplarında ise ilk sırayı Sandra Lebrun ve Loic Audrain imzalarını taşıyan ‘Büyük Sorular Kitabım’ almış.

Ben yine asıl konuya döneyim. Roman türü öne çıktığı 2023'ün ilk 6 ayında en çok satan edebiyat kitapları listesinde, ikinci sırayı Matt Haig'in ‘Gece Yarısı Kütüphanesi’ almış.

Listenin devamında Caner Yaman'ın İyileşmek kitabı, Dante Alighieri'nin İlahi Komedya'sı ve Viktor Frankl'ın İnsanın Anlam Arayışı yer alıyor.

Yorum sizin!...

GÖREVİMİZ TEHLİKE DE KURTAR(A)MADI

Yaşlanmayan adam Tom Cruise’u en çok ilerleyen yaşına rağmen tehlikeli sahnelerde dahi dublör kullanmaması ve üye olduğu saçmalıklar abidesi tarikatla biliriz. Zor günler yaşayan sinema sektörü Tenet’le umduğunu bulamadı, Cruise’a bel bağladı ama o da tutmamış görünüyor.

“Görevimiz Tehlike” serisinin 7. devam halkası olan ‘Mission Impossible: Ölümcül Hesaplaşma Birinci Bölüm’, ikonik ajan Ethan Hunt ve birlikte çalıştığı IMF ekibinin maceralarını konu ediyor yine. Sinema eleştirmenleri son derece olumlu ifadeler kullandı ama geçtiğimiz hafta gelen ilk hasılat rakamları moralleri bozdu. Sinema sektörüne yatırım yapanları sanırım artık dijital platformlar kurtaracak. Neyin sonu gelmiyor ki zaten?