Tahir Akyürek, neden?
Lafı dolaştırmayacağım, eğmeden-bükmeden konuya direk gireceğim. Önümüzde seçimler var. Her seçimde olduğu gibi adaylar hakkında tartışmalar tekrar ediliyor. Tartışmalar marjinal partiler hariç her partide oluyor, ancak Ülkenin son 21 senesine siyasette ve hizmette, Başkanı ve kadrosu ile destanlar yazmış AK Partinin adayları üzerinde kendi seçmenlerince daha çok oluyor.
Konu, Tahir Akyürek ve Ak Parti Konya milletvekili adaylığı. Tahir Akyürek için çok da övgüler dizecek değilim. Buna ihtiyacı da yok kanaatindeyim. Benim tepkim tartışmalara olacak.
Eski Konya Büyükşehir Belediye Başkanı, şimdi ki milletvekilimiz olan Akyürek’in adaylığı ile anlamsız ve yersiz tartışmalar yaşandı. Bu duruma, içerliyor, böyle bir tartışmayı başlatanları ve tartışmanın devamına vesile olanları da kınamak gerektiğini düşünüyorum.
Kimse tartışılmaz değildir. Dünyanın her yerinde makamı, parası, unvanı olsun olmasın; geldikleri veya talip oldukları yerlere aday olsun veya gösterilsin tartışılıyor; bu normaldir. Bir dava ve hedef partisi olan AK Parti yöneticileri ve adayları da tartışılır. Bunu en çok yapanlardan biri de benimdir. Hatta yöneticilerin yüzlerine söyler, tepkimi de gösteririm. Bunu da yapmak yanlış değildir.
Ak Parti Türkün tarihin kendine verdiği misyonundan gelen bir davayı temsil eder. Bir dava da davayı temsil edenlerin bu misyonu iyi anlamaları çalışmaları ile başarıya ulaşır. Nitekim öyle de olmuş, AK Parti yöneticileri başarmıştır ki Ülkemi dünya devletleri arasına yerleştirmiştir.
AK Parti de siyasi hırsı adına davayı terk edenler, terk bir yana ihanet edenler; bunu yanında maddi çıkar bekleyen, gücüne güç katma duygusunu taşıyanlar da olmuştur. Bu duruş elbette AK Parti misyonuna yakışmaz. Soralım, Akyürek bunun hangisini yapmıştır. Bu bakımdan Akyürek hakkında ki tartışmalarda fırsat kollayan muhalefetin algı operasyonlarının etkili olduğu kanaatindeyim.
Konu Tahir Akyürek olunca nutkum duruyor. Bu nutuk durması yapılan tezviratları kabullenmeme duygusunun dışa vuruşu yanında, kendisini birebir tanımam, sakinliğini takdir etmem, esprileri, nezaketi ve efendiliğini bilmem; bazı projelerini yürütmüş, komşuluk yapmış, yeri geldiğinde de olayları tartışmış birinin duyguları olsa gerek.
Her hangi bir olaya konu olan bir şahıs hakkında değişik ortamlarda şahsın davranış ve uygulama usulleri hakkında tartışmalar yapılabilir, ancak konuyu mecrandan saptırıp mensup olduğu partiyi ve davasını bir aday üzerinden vurmayı denemek doğru değildir. Vekilimizi tartışan bazıları ile yakından görüştüm, ne kadar tanırsınız, hangi hizmetini beğenmiyorsunuz sualine karşı tatmin edici bir cevap alamadımsa da Başkanın duruşunun soğuk, toplum ile irtibatının yetersiz olduğu gibi daha çok davranışlarını beğenmeme şeklinde oldu.
Diğer partilerin adayları düşünüldüğünde Tahir Başkan hangisinden daha geride, daha yeteneksiz, daha kaba, daha kendini beğenmiş denebilir. Tahir Başkan herkes gibi bu özelliklerini gösterebilir.
Bunlar bize ne verir. Düşünün ki şu an cephe de savaş halindeyiz. Üzerimize sağdan-soldan, aşağıdan-yukarıdan-dışarıdan ateş ediliyor. Bir de içeriden olursa, zayıf düşürür. Bu davanın Başkanının da bir bildiği vardır. Bu görüş klasik bir anlayışı temsil etse de, gerçekliliği ve geçerliliği de düşünülmelidir. Tahir Bey’in Konya’ya yaptığı hizmetleri kim inkâr edebilir. Konya’ya geleli 32 sene oldu. O zamanki Konya ile şimdiki Konya arasında ki farkı bir düşünelim. Tahir Başkan Konya’ya hizmette ilk sıralarda yer aldığı gibi, mevcut muhalefet ve iktidar vekillerinden ne eksiği var, soralım.
Şunu anlarız. Siyaset artık teke tek yapılmıyor. Önemli olan ekip ruhu ve hizmettir. Bunun yanında, ferdi olarak bürokratlar ve MV’nin tüm halkına sempatik ikmaller yapması da fena olmaz.
Ramazan’ın son günleri. Kadir geceniz ve ibadetleriniz kabul olsun, dilerim.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.