Geçen hafta önemli bir on-line konferans izledim. Konferansın bir ucunda Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürü Dr. Fahrettin Poyraz, diğer tarafında Tarım ve Orman Bakanlığı Strateji eski Başkanı Oruç Baba İnan vardı. Bu konferans ses getirecek gibi durmaktaydı.

Tarım Kredi, Fahrettin beyden sonra yeni atılımlarla sanki biraz daha ivme kazanmaya başladı. Daha çok ses getiriyor, daha çok projeler açıklanıyor ve daha çok halka açılmaya başladı gibi geliyor. Özellikle marketleri ciddi rağbet görüyor diyebilirim.

Aslında Tarım Kredi’nin bir tarafının Devlete dayanması ile resmi politikalarda oldukça etkili olabilecek bir kurum durumunda. Yaklaşık 800 bin üyeyi doğru yatırımlar ve politikalarla arkasına alması ile de daha yaptırımcı, resmi otoritelere karşı daha etkin ve güçlü olabilir.

Esas meselemiz Kovit-19’dan sonra dünya ve Türkiye ölçeğinde tarımın geleceği, bu bela bitse de bitmese de sektörü nasıl etkileyeceği, sonraki politikaların nasıl uygulanacağı, üretici ve tüketici tavrı ve hareketleri hakkında birtakım öngörülerle doğru yerlere oturtulması ve varılmak istenen yerlerin ele alınmasının tartışılması olmalıdır.

Bu pandemilerde olduğu gibi günümüz Pandemisinde de kendinden en çok söz ettiren ve en çok da ihtiyaç duyulan tarım sektöründe tüm dünyada ve ülkemizde paydaşların tedirgin durumda olduğuna dair bilgiler var. Dünya ölçeğinde ürün özellikle temel gıdaya işlenecek ürün stoklarında ciddi bir sıkıntı görülmemekle birlikte, beklenti daha çok sahra altı bölgelere gıda hammaddelerinin ulaştırılamaması sıkıntısı var. Öte yandan, Japonya gibi gıda kaynaklarında daha çok dışarı bağlı olan ülkelerin de, lojistik ve karantina problemleri nedeniyle bu sıkıntıyı yaşayacakları belirtilmekte.

İşin diğer tarafında ülkemiz tarımında çok önemli bir yere sahip Tarım Kredi Genel Müdürünün yeni döneme yeni projelerle hazırlanması önemli sayılır. Başkan ekibiyle yaptığı çalışmalarla bir tespit yapmışlar buna göre de tedbirler almaya yönelik yapılanmalara hazırlanmaktalar.

Beklentiler şöyle;

Sebze-meyve talebi düşecek, uzun raf ömrüne sahip gıdalara talep artacak,

Kümes hayvanları ve yumurta talebi düşecek,

Sebze meyve ve et arzında sıkıntı bekleniyor. Evde yeme alışkanlığı gıda tüketim eğilimlerini değiştiriyor.

Canlı hayvan sevkiyatında nakliye sıkıntısı ve daralmalar görülüyor.

E-ticaret artacak, semt pazarları daralacak,

Tarımda gıda bankacılığı ve destek programları gibi sosyal koruma programlarının önemi artacak.

Tabii ki bunlar tahmin. Ama olabilecek konular gibi görülüyor. Bu beklentilerin çabuklaşma süresi de Pandeminin devam etme süresine bağlı gibi duruyor.

Öte yandan Tarım Kredi, iyi ve geçerli bir proje sunma gayreti içinde. Bu projenin temeli de, Birliğin ortakları nezdinde bir nevi üretim planlaması yapmaya yönelik. Tüm paydaşları bir araya getiren bir modelleme ile sözleşmeli tarıma geçilmesi planlanıyor ve üretimden boğaza kadar etkinlik Kurumda bulunacak.  Tabii ki bu bir proje, ne zaman gerçekleşir bilinmez ama bu tür projeler bundan sonra çok konuşulacak gibi duruyor. Türk tarımının da buna ihtiyacı var ama modelleme iyi işlemelidir.

Projenin detayına ele alınması ve topluma iyi anlatılması dileklerimle, sağlıklı ve sabırlı günler diliyorum.