Uçuyoruz, ama nereye?
Son zamanlarda, ülkemizde birden fazla alanda ilerlemeler kaydedildiğini duyuyoruz. Savunma sanayi, yapay zeka teknolojileri hatta uzay... Evet, gerçekten de bir çok başarıya imza atıyoruz. Tabiri caizse uçuyoruz. Ancak bu ilerlemeler, çoğu insanın günlük hayatını nasıl etkiliyor? Maaşlar sabit kalırken, gıda ve enerji fiyatları tavan yapmışken, bu "uçuş"un kime ne faydası var?
Savunma sanayi alanında kaydedilen başarılar, ulusal güvenlik ve teknolojik altyapımız açısından çok kıymetli. Ancak, bu gelişmelerin tüm topluma yansıyan etkileri maalesef çok sınırlı değil mi?
Etin fiyatı, her gün yeni bir rekor kırarken; market raflarındaki çoğu şeyin fiyatları da hızla artıyor. Bütün bunlar, özellikle sabit maaşla geçinmeye çalışanlar için büyük bir sorun haline gelmiş durumda. Maaşlar artmadıkça, fiyatlar her geçen gün biraz daha uçuyor. Bu da, günlük yaşamın zorluklarını artırıyor ve gelir dağılımı sorununu derinleştiriyor. Oysa ki, bizi ileriye taşımak için atılan bu adımların, halkın refahını arttıracak projelerle desteklenmesi gerekmez mi?
Çalışanların alım gücü, maaşlarının gerisinde kalırken, hükümetin yaptığı pek çok açıklama, insanları sadece kısa vadeli çözümlerle ikna etmeye çalışıyor. Yüksek enflasyon, artan gıda fiyatları ve artan faturalar karşısında insanlar kendilerini çaresiz hissediyor. Kimi zaman aileler, yemek masraflarını kısmak, elektrik ve su faturalarını ödeyebilmek için fedakarlık yapmak zorunda kalıyor.
Toplumun büyük bir kısmı, "uçan" gelişmelerle değil, günlük yaşamın içinde boğuşarak zamanını geçiriyor. Hükümetlerin, bu zorlukları göz önünde bulundurması ve teknolojik ilerlemeyi halkın yaşam standartlarını yükseltmeye yönelik bir araç olarak kullanmaları gerektiği ortada. İnsanlar, uzaya gitmek yerine, mutfağındaki peyniri ve et fiyatlarını düşüren, faturalarını hafifleten çözümler görmek istiyor.
Herkesin gönül rahatlığıyla "uçuyoruz" diyebilmesi için önce halkın günlük hayatındaki yüklerin hafifletilmesi gerekiyor. Uçan ürünler ve projeler, elbette heyecan ve gurur verici; ama gerçek hayatta, insanların cebindeki paranın uçması, umutları yerle bir ediyor.
Bir şeyleri uçururken iyi bakıp görmemiz gerekiyor. Zira uçurumdan atlayan bir kişi de ilk başta uçtuğunu zannedebilir.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.