ÜZÜLMEZ’İN O EKİBİ…
Çok şükür bugün yine siz değerli okurlarımızla, dostlarımızla farklı farklı konularla birlikteyiz.
Konularımız farklı yazılacak çok şey var lafı uzatmadan hemen konulara girelim.
BU ŞEHRİN ALTERNATİF
YOLLARI YOK…
Dün sabah Musalla Mezarlığında şehitlerimiz için anlamlı ve duygusal tören vardı. Konya protokolü de burada idi. Çok güzel. Ama Ankara Yolu’ndan şehre girerken Emniyet Kavşağından önceki kavşakta polis yolu kapatmış ve geleni Ali Ulvi Kurucu Caddesine yönlendiriyordu.
Düşünsenize yüzlerce araç hadi özel araçları bırakın belediye otobüsleri, dolmuşlar trafik bir anda aksadı. Yani demek istiyoruz ki bu şehrin yollarını öyle bir yapmalısınız ki alternatif yolları olmalı ve insanlar maddi yönden de zamanlarından da zarar etmemeli. Haksız mıyım? Yani mesela siz 44 numaralı belediye otobüsünün içinde olsanız ne yapardınız?
BİZİM APTİ ABİM BANA KIZACAK AMA…
Bizim sıkı okurlarımızdan yazdıkları ve dikkat çektikleri ile samimiyetine inandığımız dostlarımızdan BİZİM APTİ rumuzlu okurumuz şöyle diyordu;
“Uğur Bey kardeşim, sana bir abi tavsiyesi. Dereyi görmeden paçayı sıvama derler, senin aklın eski seçimlerde kaldığı belli. % 65.70 oy alarak seçilme devri geçti. Uğur Altay seçilebilir lakin garanti değil. Seçilirse de kıl payı seçilir. Sessiz çoğunluğu, biraz takip edersen anlarsın. Çünkü bıçak ete değdi. Millet inliyor. Evet, bu millet 2001’de kriz gördü yaşadı. Lakin bu gün yaşadığımız kriz değil çöküş, bu defa durum vahim. Sevgi ile kal…”
Bizim Abti abim, sizi gerçekten sevdim, aldım, kabul ettim. Hayatta en sevmediğim şey bir konuda 100’de 100 bilsem de asla kimse ile iddiaya girmem. Ama burada şunu net söyleyeyim yanılırsam etliekmekler benden. Uğur Başkan’ın kıl payı kazanma gibi ihtimali var konusuna katılmam mümkün değil. İkiiiii, Uğur Başkan’ın oyu AK Parti’den bile fazla çıkar…
Kazansak da kaybetsek de etli ekmek yemek en güzeli değil mi?
…………..
AHLAK MI, ETİK Mİ, YAĞMA MI?
Pazar günü iyi bir eğitim görmüş, güngörmüş dünyayı görmüş bir abimiz önce şu fotoğrafları gönderdi.
Biz bir şey anlamayınca abimiz şöyle bir bilgi notu düştü;
“Abicim burası Derbent Aladağ tesisi. Buralarda hâlâ kar var. Bugün günlerden pazar. Ama bu tesiste yetkili hiç kimse yok. Vatandaş, ücretle verilen kayak aletlerini tesisin penceresini açarak bir bir çıkarıp kullanıyor...
Şimdi bu ahlak mı, etik mi, yoksa yağmalamak mı?
Yoksa yetkililerin samimiyetsizliği mi?
Vatandaş kayak malzemeleri camdan bir şekilde çıkarıyor(!) Abi manzaraya çok üzüldüm. Konya’da kayak merkezi var deyip reklam yapmasın kimse. “Vatandaşa yaptığınız etik mi?” dedim etik ama benim söylemem ahlaksızlıkmış, öyle cevap verdiler.
Selamlar canım abim.
……………..
Çok acı bence de çok acı bir durum.
KIZILAY’DAKİ GÜZEL İNSANLAR
Kızılay Konya Şubesi olağan genel kurulunu yakın geçmişte yaptı ve Hüseyin Üzülmez başkanlığında bir ekip Kızılay’ın şehrimizdeki yönetimini devir aldı. Bu şehirde insanlarımızda öyle bir samimiyet var ki kime “iyi” deseniz işitmedik laf kalmaz. Tekrar diyorum hani birine “kötü” dersiniz de birileri “hayır o kötü değil iyi” derler. Ama bizim şehirde kime iyi deseniz şehrin bir kesimi ayağa kalkar “Niye iyi dedin o kötü” der.
Bunu çok iyi bildiğim için de Başkan Hüseyin Üzülmez ve ekibi, Kızılay adına iyi hatta çok iyi şeyler yapacak demiyorum. Niye? Şehrin yarısı Üzülmez’e iyi derse yarısı da kötü der onun için.(!)
Bu yüzden bu yönetimde bulunan müthiş güzel bir insanın geçen hafta önce nasıl moralimi bozduğunu, ama ardından da “Bu şehirde hâlâ bu kadar temiz iyi niyetli insanlar varmış” diye mutluluğumu yazacağım.
Şu anda Üzülmez’in ekibinde bulunan 30 yıllık bir abim geçen hafta alo dedi. Selam sabahtan sonra “Uğur abi ahiretin için bana 1 saatini ayırabilir misin?” diye sordu. Bu nasıl derin ve ağır bir soru idi. Düşünmedik ve hazırız dedikten sonra bu abimiz bizi aldı ve Hocacihan’daki Mevlana Sevgi Evleri’ne götürdü. Burada 0 ila 3 yaş arasında aileleri tarafından terk edilmiş çocuklar kalıyordu. Belki bir saati aşkın süre burada yetkililerle görüştük, eğitimcilerle gönüllü annelerle konuştuk. O bir tebessüme, bir sıcak ele, bir kucağa hasret yavrularımızı ağlayarak izledik.
Bizim devletimiz çok büyük bir devlet. Bunu o gün orada bir daha gördük.
Ama bizim şu Konya’nın o kadar yüreği büyük, o kadar gönlü zengin, o kadar merhametli insanları vardı ki bu abimiz daha yetkililer gönüllü anneler tek bir istekte dahi bulunmadan “Buraya da şunu yapın. Buraya da bunu yapın. Sonra gelin benden parasını alın” diyordu.
Bu konuyu sadece bu kadar yazabiliyorum. Çünkü bu abimiz oradaki görevlilere de şunu söylemiş, “Benim yaptığım bu yardımı hiç kimse bilmeyecek. Benden kimseye söz etmeyin. Karım dahi bilmeyecek. Sizinle bizim aramızda sır gibi kalacak bu yardımlar mezara kadar gidecek” demiş.
Benim bunları dahi yazmamam için neler söylediğini varın siz düşünün artık.
Ama bu olay, birinin birilerinin reklamı değildir. Bu hayır yarışında toplumsal bir paylaşımdır. Çünkü şuna yürekten inanıyorum ki bu şehirde gösterişten uzak gerçek anlamda sağ elinin verdiğini soy eline dahi göstermeyen koca yürekli mükemmel insanlar var. Allah da onlardan bir değil bin kere razı olsun.
İyi ki sizler varsınız sizlerin ve sizlerin yüzlerini güldürdüğü insanların duası sayesinde bu millet iç ve dış hainlere rağmen hâlâ ayakta ve dimdik.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Mesafe iyidir. Ne haddini aşan olur, nede canını sıkan.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
İhsaniye göbeğinde bazı bisikletli sürücüler ters yönden ilerleyip akan trafiğin durmasına neden olmadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.