Bugün sizlerden gelen üç ayrı konu ile yine kendi dünyamızdan söz etmeye çalışacağız.

Yine de kimseye kızmıyoruz kimseye bir şey demiyoruz. Çünkü biz buyuz bu kadar.

AVM’DE GÖRÜNMEZ KAZA

“Abi saygılar özlendiniz. Bu arada bu akşam (Çarşamba akşamı) …….. Alış Veriş Merkezinde oyun parkından benim kızın dokunduğu anda düşen bir oyunun ekranı. Allah’tan son anda kızımı çektim ve burun kanaması ile kurtardım.                       

Geri dönüp “benim başıma gelen başkasına gelmesin” diye yetkilerle uyarmaya gittiğim de “teknisyene yapmaları için talimat verdim” dedi ve gevşek gevşek gülerek “Biraz önce yoktu. Ben kırdım o zaman deyince de” alay etti.                       

Sanayide çalıştırdığımız insanların konuşma ve davranışlarını aklıma getirdim bir an.                       

İyi ki sanayideyim ve insanların kültürsüz diye tabir ettiği bu ortamda olmaktan bir kez daha gurur duydum.                       

Böylesine ismi olan büyük bir AVM’de bu kadar gevşek insanın bir arada olması tesadüf.

Balık baştan kokarmış sözünün tescili olduğunu bana bir kez daha öğretti” diye yazıyordu.

BİZ SUYUN KIYMETİNİ BİLİYOR MUYUZ?

Bizim ki ne kadar saçma bir soru değil mi?

Maalesef, maalesef, maalesef…

Biz elimizdeki hiçbir şeyin kıymetini bilmiyoruz.

Şu sıcaktan kavrulduğumuz günlerde de yaşadıklarımızdan ders çıkartmıyoruz.

Bir okurumuz bize önce aşağıdaki şu fotoğrafları gönderdi;

Sonra da telefon ederek fotoğraflardaki durumu anlatıyordu.

Burası Selçuk Üniversitesi Kampusu imiş.

Çimler öyle dengesiz sulanıyormuş ki sular artık yola akmış dere oluyormuş.

Ve okurumuz sözlerini şöyle tamamlıyordu “Uğur abi ne yazık ki biz millet olarak nimetin farkında değiliz. Bunu köyde çiftçimiz şehirde bilmişimiz yapıyor. Boşa akıp giden suyu görüyorsun değil mi? Vallahi korkuyorum. Bizim geleceğimiz ne olacak?”

…………….

Cenab-ı Allah’ım bize bolca verdiği nimetleri inşallah bir gün kesmez. Eğer keserse biz yaşayamayız. 

VE GÜNÜN BOMBASI

Allah rızası için önce şu fotoğraflara dikkatlice bakar mısınız?  

Burası Büyükşehir Belediyesinin arka kısmı. Yani Belediye Camii’nin yanı.

Bu araç sabah 8’den öğlen saat 12’ye kadar böylece duruyor.

Bu aracın bu şekilde uygunsuz ve yasak park etmesine dayanamayan vatandaş polisle irtibata geçiyor. Polis geliyor ve saat 12’de araç buradan kaldırtılıyor.

Ve işin en üzücü yanı.

Bu aracın sahibi bir belediye çalışanı çıkıyor.

Ben kimseye bir şey demiyorum. Diyemiyorum. Allah’tan korkuyorum. Kınadıklarımı yaşamamak için dilimi ısırıyor tövbe ediyorum. Ve bu korkumdan dolayı da bu mesleği artık yapmak is-te-mi-yo-rum.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Ey insanoğlu, Kaf Dağı kadar yüksekte olsun da kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma her şeyin bir hesabı var üzdüğün kadar üzülürsün.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Özellikle Mevlana Türbesi bölgesinde korna çalmanın levhalarla yasak olduğu bölgede inadına korna yapmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.