Canlı bayram, kanlı tatil!
Bir Kurban Bayramı’nı daha geride bıraktık. Allah kurbanını kesenlerin kestiği kurbanları kabul etsin. Kesip ikram edenlerin ikramları adedince keselerine bereket versin. Kesemeyenlerin de inşallah haneleri ete doymuş olsun…
Bayramı bitirdikten sonraki iki günü de idari olarak izne bağlayınca büyüklerimiz, bayram birçoğumuz için tatile dönüşüverdi. Kafa izni yaptık adeta…
Hele bir de Kurban Bayramı’nın vacibi olan kurban kesme olayını bağış yoluyla sırtımızdan atıverdik mi tamam, bizden iyisi yoktu…
Bu yıl Konya’da kesilen kurban sayısının geçtiğimiz yıla göre yarı yarıya düştüğü ifade ediliyor. Net bir veri üzerine bunları söylememekle birlikte yakın çevremde bile kurban kesmeyenlerin sayısının bir hayli fazla olduğunu; besicilikle meşgul olanların geçtiğimiz yıl sattıkları kurbanlıkların ancak yarısı kadarını satabildiklerini duyunca kesilen kurban sayısının azaldığı kanaatim kavi bir hal almış oldu.
Birçoğumuz kurbanı kesmek yerine özellikle yurtdışında kurban organizasyonu gerçekleştiren yardım kuruluşlarına ve derneklere bağışta bulunmayı tercih ettik. Kimimiz maddiyatı el vermediği ve yurt dışına gönderilecek kurban bedelinin kurban kesmekten en az beşte biri kadar az maliyetli olduğunu görünce tercihini bağış yapmaktan yana kullandı.
Kimimiz de maddi gücü el veriyor olsa da 9 gün sürecek olan tatili kurbanla uğraşmadan, keyfi olarak değerlendirmek için kurban kesmek yerine bağış yapmayı tercih etti. Sonrası malum… Konya başta Akdeniz olmak üzere tatil beldelerine akın etti…
Yine de bayram öncesinde çarşıda pazarda bayram telaşını görmüş, bayram alışverişi yoğunluğunun yaşandığına şahit olmuştuk. Ekonomi anlamında darboğazda olduğunu söyleyen esnaf için bu dönem hayli hareketli, canlı ve bereketli geçmiş oldu. Allah bereketini artırsın.
Arife gününden bayramın ikinci gününün akşamına kadar ata toprağında, köyümdeydim. Karatay ilçesine bağlı Beşağıl Mahallesi…
Onca kurbanlığın bayramın ilk gününde kesilmiş olmasına karşılık koyun ve inek sürülerinde hiçbir eksilme yoktu. Bu da kurbanın bereketinin göstergelerinden biri olsa gerek. Düşünsenize Türkiye genelinde yüz binlerce belki milyon adedince büyükbaş ve küçükbaş kurban ediliyor; belki et girmeyen ev kalmıyor ama sürüler aynı duruyor…
Bir tarafta ekonomik canlılık, bir tarafta hareket ve bereket varken diğer tarafta hareketliliğin arttığı, özellikle şehirlerarası trafiğin yoğun olduğu bu dönemde acı haberleri de ardı ardına duyduk.
Bayramların ve özellikle tatil sürelerinin uzadığı bayramların kaçınılmazı haline geldi bu durum ne yazık ki… Onlarca uyarı, yüzlerce noktada ekiplerin yaptığı kontroller, dikkatli olunması yönündeki telkinler, tembihler fayda vermiyor…
Olacak olanın önünde de durulamıyor. Dikkatsizlik, kural ihlali, yorgunluk, uykusuzluk ve benzeri… Adına ne derseniz deyin, kazaya bir şeyler sebebiyet veriyor. Bunun sonunda da acı haberler ardı ardına geliyor. Yollar kan gölüne dönüyor. Ocaklara ateşler düşüyor. En güzel, en mutlu günler kararıp kalıyor.
Henüz birçok tatilci dönüş yoluna çıkmadı. Bugünden sonra şehirlerarası yollar yeniden bir hayli kalabalık hale gelecek. Yollar yine yoğunlaşacak. Biz de buradan uyarmış olalım. Aman diyelim, uykusuz yola çıkmayın. Dikkati ve tedbiri elden bırakmayın. Bir anlık hata geri dönüşü olmayan büyük acıları beraberinde getirebilir. Yolunuz açık olsun…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.